Şarkılarıyla bir döneme damga vuran Emir, sevilen YouTube kanalı Bi' Başka'da, egosunun olmadığını dile getirerek "Hava yapmak çok kolay. Gördüklerinde selam vermeyen tipler de var. Ama ne kadar komik ve zavallı olduklarına birebir şahit oldum. Bu piyasada herkes bir kere sırtından vurulmuş, herkesin bir kere ayağı kaydırılmış. Herkes masum. Ama bu sırtından vuranlar, ayağı kaydıranlar kim? Nerede?" dedi.
Nasılsın? Neler yapıyorsun? Nasıl gidiyor hayat?
Bahar gelince daha keyifli gitmeye başladı. En sevdiğim ay Mayıs. Pandemiyle alakalı olumsuzlukları da geride bırakmaya başladık. Daha güzel gidiyor diyebilirim.
Son olarak "Gecenin Yarısı" dinleyiciyle buluştu. Tepkiler nasıl? Neden uzun aralar veriyorsun yeni şarkı çıkarmak için?
Ara veriyorum çünkü canım istediği zaman yapıyorum. Stüdyo aşaması uzun sürebiliyor. İstediğim şarkıyı arıyorum, bekliyorum. Ya da yazmamış oluyorum daha. Ben biraz keyfi takılıyorum. Ama bence böylesi daha güzel. Bu işi zevk almak için kafama göre yapmayı seviyorum. Bu yüzden istediğim zaman istediğim şarkıyı paylaşıyorum. Gecenin Yarısı'na gelen tepkiler de çok güzel. Şarkı duygusal ama yine de bir temposu var. Çıkardığım şarkıyı önce ben çok sevmeliyim ki o heyecanı karşı tarafa geçirebileyim. Önümüzdeki günlerde de yeni şarkım çıkacak. 2 şarkı hazırlamıştım. Diğeri de yakında dinleyiciyle buluşacak.
"Kalite düşmeye başladı"
YouTube'da sık sık dinleyicinle buluşma gibi bir düşüncen var mı? Öyle bir mecra da var artık. Yoksa yine doğru şarkıyı mı beklerim diyorsun?
İş çok kolaylaştı ama diğer yandan da zorlaştı. Düzgün takılan, işini iyi yapmaya çalışan insanlar için zorlaştı bence. Diğer taraf için kolaylaşınca kalite düşmeye başladı. Bu çarkın ve yeni düzenin içinde ben de iyi ve kaliteli işler yapmak istiyorum. Bu yüzden böyle devam diyebilirim.
"Güzel şarkı duyamıyoruz"
Yeni düet çalışmaları olacak mı?
İnşallah. Çok büyük isimlerle düet yaptım. O yüzden yalnız takılıyorum, besteler alıyorum. Söz yazıyorum. Ama doğru zamanda doğru bir projede yine bir düet gelsin isterim. Enteresan biri olursa daha da mutlu olurum. Yeni bir isimle yapmak daha da güzel olur. Maksat güzel şarkı olsun. Son yıllarda güzel şarkı duyamıyoruz pop müzikte. Eski pop özleniyor. 2000'ler popunu bile eleştirirdik ama şu anda bakıldığı zaman o dönemde çok üretim vardı ve çok da güzel işler vardı. Pop müzik şu sıralar durağan döneminde. İnşallah tekrar toparlar.
Neler dinliyorsun şu sıralar? Kimlerin tarzını beğeniyorsun?
Şu sıralar birini açıp dinlemiyorum. Sözsüz müzikler dinliyorum. Elektronik müzik dinliyorum ya da. Türkçe Pop ve rap şarkılarının çoğu şu an çok yoruyor beni. Bir rap furyası var ama onun da iyisi kötüsü var. Sezen Aksu'yu çok severim. İlla birini açıp dinlemem gerekiyorsa onu açar dinlerim. Yıldız Tilbe'yi de çok severim. Ama modu düşürdüğü için her zaman dinlenmiyor onlar da :)
"Tarkan, albümüme son noktayı koydu"
Tarkan ile güzel bir dostluğunuz var. Onunla mı birlikte müzik piyasasına girdin?
Yok. Ben müzik piyasasında işin mutfağında çalışıyordum. Ardından prodüktörüm Haluk Şentürk ile albüm yapma fikri doğdu. Yıldız Tilbe, Gülşen, Nazan Öncel, Aysel Gürel, Harun Kolçak gibi birçok isimden şarkı geldi. En son Tarkan'a dinlettim şarkılarımı. Albümü beğendi. Bir şarkı verdi bana, o da çıkış parçam oldu. Son noktayı o koymuş oldu albüme.
Gülşen de yakın dostun. Son dönemde ne yaparsa magazin dünyasında olay oluyor. Sen ne düşünüyorsun?
İnsanı yıpratan bir şey tabii. Ama bu işi yıllarca yapan insanlar bu işi kafalarında çözüyordur bir noktada. Ben kaldıramam. O kadar eleştiriyi, magazin masalarında konuşulmayı kaldıramam. Ama bu benim tarzım. Ben hayatımda dedikoduyu falan da sevmem. Dinlerim, evet. Herkes anlatır bana. Ama ben pek konuşmam. Olaya gelirsek, herkes başkasına zarar vermediği sürece istediğini yapabilir bence. Kim ne giymiş, kim ne yapmış beni çok ilgilendirmiyor.
Çok sakin, sade birisin. İçinde olduğun sektör de çok hareketli, curcunalı, entrika ve dedikodu dolu.
Çevre olarak da öyle bir konumdayım. Ama ben öyle değilim. Sevmem laf taşımayı, ara bozmayı. Gereksiz konuşmam. Gayet de düz durabiliyorsun bu sektörün içinde. Bu sektörde iyi insanların da yeri var. Sırf daha fazla konuşulmak, duyulmak için kendini ortalara atacak bir tip değilim. Şu an bunu burada da yapabilirim istesem. Ama yapamıyorum, yapamam. Mesela ben sosyal medyaya da kendimi dâhil edemiyorum. 'Neden?' diyorum kendi kendime. Evet, kendimi iyi hissettiğimde fotoğrafımı paylaşırım. Ama onun dışında sürekli orayı kullanma fikri beni çekmiyor. Böyle böyle geri kafalı kalacağım herhâlde :)
"'Daha iyi yerlerde olmalısın' diyorlar… Ben olduğum yerden mutluyum!"
Ama işinin sosyal medyada görünür olmayla da ilgisi var. Kendi PR'ını yaptığın bir mecra sonuçta.
Evet doğru. Kendimle alakalı yorumları okuyorum bazen YouTube'da ya da Instagram'da. "Daha iyi yerlerde olmalısın, biz seni daha iyi yerlerde görmek istiyoruz. Senin gibi şarkı yapan yok" diyorlar. Mutlu oluyorum tabii ki. Ama olduğum yerden belki de mutluyum. Bu ihtimali de düşünmek gerekiyor bence. Diğer yol çok kolay ama ben tercih etmiyorum. Ben daha kaliteli şarkılar hazırlamak istiyorum. Bunun için çabalıyorum.
"Bu rezilliklerin içinde nasıl olabilirim?"
Peki, mesleğinin başında bir skandal yaratıp çok konuşulmak istediğin oldu mu?
Benim zaten şarkılarım ve ilk albümüm çok konuşuldu. Bu kadar değerli ismi bir araya getirmem, Tarkan ile düetim konuşuldu. Benim hep şarkılarım tuttu ve o vasıtayla tanıdı insanlar beni. Aslolan şarkıdır. Bu rezilliklerin içinde nasıl olabilirim gerçekten kestiremiyorum.
Çok hırslı olmadığını da söylüyorsun röportajlarında.
Azimliyim.
Başkasının ayağını kaydırabilecek, zarar verecek bir duygu değil bu ama?
Yok. Benim ayağımı kaydırmak istediler ama yapamadılar bugüne kadar. Çevremde sevilen ve sakin bir insanım. Sen de öylesin bence. Biz iyiliğimizle, duruşumuzla bir şekilde ayakta durabiliyoruz.
Marmara Üniversitesi RTS mezunusun. Hülya Avşar Show, Yılan Hikâyesi gibi birçok farklı projede kamera arkasında çalışmışsın.
Her şeyi yaptım ben ya. Savaş Ay ile A Takımı'nda çalıştım. Sonra bir derginin röportajlarını yaptım. Sonra basın, PR işlerinde çalıştım. Ardından Dormen Tiyatrosu'nda Haldun Dormen'in asistanlığını yaptım. Medyapım'a girdim, Hülya Avşar Show, Film Gibi ve Kim 500 Milyar İster'de çalıştım. Sonra Haluk Şentürk'ün yanında çalışmaya başladım. Müzik şirketlerinde çalıştım. Konser organizasyonları, ses sanatçılarının basın danışmanlığı derken albüm teklifleri gelmeye başladı elim yüzüm düzgün diye :) Biz de Haluk Şentürk ile böyle bir yola girdik. İlk 2 albümde söz yazamıyordum sonrasında onu keşfettim. Şimdi şarkılarımın sözlerini kendim yazıyorum.
Kamera önüne geçiş sürecin nasıl gerçekleşti?
Çevrem zaten genişti benim mutfağındayken işin. Yıldız Tilbe'yi de Gülşen'i de zaten tanıyordum. Böyle bir işe girince herkes de beni sevdiği için destek oldu.
"Herkes bir kez sırtından vurulmuş… Ama sorsan herkes masum"
Hiç egolu biri değilsin.
Asla değilim. Hava yapmak çok kolay. Gördüklerinde selam vermeyen tipler de var. Ama ne kadar komik ve zavallı olduklarına birebir şahit oldum. Ben yarın bu işi yapmayabilirim ama insan kazanmak, insan olmak çok önemli. Az ama bu piyasada da düzgün insanlar var. Bu piyasada herkes bir kere sırtından vurulmuş, herkesin bir kere ayağı kaydırılmış. Herkes masum. Ama bu sırtından vuranlar, ayağı kaydıranlar kim? Nerede?
"Neden zirvede yalnızlar? Çünkü yalakaları yanlarında tutuyorlar"
Benim arkadaş çevrem bile aynı. Değiştirmedim. Benim onlara daha çok ihtiyacım oldu. Bir de herhâlde tek yalnız hissetmeyen, yalnız olmayan ünlü benim. Diğerlerinin hepsi zirvede yalnız. Neden yalnızlar? Çünkü yanlarında onlara gerçeği söyleyecek insanı tutmuyorlar. Yalaka tipleri yanlarında tutuyorlar. Zirve illa ki soğuk ve yalnız olacak bir yer değildir yani.
"'Bu güzel bir dayak yermiş' dediğim isimler oluyor"
Çok değerli, büyük isimlerle çalıştın. Onlardan seni hayal kırıklığına uğratan biri oldu mu?
Bana karşı hep iyilerdi. Ama sektörde karşılaştığım insanlar arasında "Şarkı söylemeseymiş, bu ışıltılı dünyada olmasaymış kimse bunu takmazmış. Bu güzel bir dayak yermiş" dediğim isimler oluyor. Oturup sohbet bile edemeyeceğimiz insanlar var tabii. Bu dünyada çıkış da iniş de çok yüksek. Ben stabil gitmeyi tercih ediyorum.
"Yıldız Tilbe'den çok şey öğrendim"
Bugüne dek çalışmaktan en keyif aldığın müzisyen kim? Neden?
Aslında hepsinden başka şeyler öğrendim. Yıldız Tilbe'yi ayrı tutuyorum ama. Birebir de çok şey öğrendim ondan. O bana söz yazarken çok merak ederim, heyecanlanırım. Tarkan ile de çalışmak çok heyecan vericiydi. Hayallerin de üstüne çıkan bir durumdu.
Tarkan ile ilk karşılaşma anını merak ediyorum.
Stüdyoda karşılaştık. Şarkılarımı dinlettim. Onun da çalışması vardı. Dinledikten sonra "Çok güzel Emir. Ama yeni bir şeyler de bulman lazım, hit bir şarkı lazım" dedi. İçimden "Yeni bir şeyler bulmam lazım. Bunu bana Tarkan söylüyor. Bu kadar yaklaşmışım. Bu işi bağlamalıyım" deyip kendisinden şarkı istedim. "Söz veremiyorum ama elimden geleni yaparım" dedi ve 2 gün sonra şarkıyı bana verdi. Bu yüzden Tarkan'ın da yeri çok ayrıdır bende. Onunla çalışmak herkese nasip olmaz. Gülşen ile arkadaşız zaten. Birbirimize çok şey kattık.
Hayatında fonda çalmasını istediğin bir şarkı var mı?
Hande Yener'in eski albümlerini çok dinlerim.
Hayatının şarkısı hangisi?
Sezen Aksu-Kasım Yağmurları. Hande Yener-Kibir.
Bir ilişkinin içindeyken en berbat özelliğin ne olur?
Eskiden çok üstüne giderdim insanların. Artık öyle değilim.
Hayatta en utandığın anı paylaşabilir misiniz bizimle?
Eskiden bir iş görüşmesine gitmiştim. Tuvalete girdim. Temizlik konusunda hassas olduğum için klozete peçete yaydım. Tuvaletten çıktım. Görüşmemizi yaptık. Eller sıkışıldı. Çıkarken fark ettim ki peçete bana kuyruk olmuş :)