Önce Umut ve Rüzgar şimdi ise Çimen ve Alev'den üzücü haber... Kızılcık Şerbeti kadrosu sil baştan yazılıyor!

Cuma akşamlarının vazgeçilmez dizisi "Kızılcık Şerbeti", hayranlarını üzen bir ayrılık haberiyle gündemde. Melis Civelek ve Zeynep Gür'ün kaleme aldığı dizi, 66. bölümüyle sezon arasına girerken, sevilen karakterlerden dört önemli ismin diziden ayrılacağı duyuruldu. Bu ayrılık haberi, dizinin sadık izleyicileri arasında büyük bir merak ve heyecan uyandırdı. "Kızılcık Şerbeti"nin yeni sezonda nasıl bir değişim geçireceği şimdiden merak konusu oldu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :04 Haziran 2024 , 08:28 Güncelleme Tarihi :04 Haziran 2024 , 08:32
Önce Umut ve Rüzgar şimdi ise Çimen ve Alev’den üzücü haber... Kızılcık Şerbeti kadrosu sil baştan yazılıyor!

İÇİNDEKİLER

Cuma akşamlarının sevilen dizisi "Kızılcık Şerbeti", hayranlarını üzen bir ayrılık haberiyle gündeme geldi. Melis Civelek ile Zeynep Gür'ün kaleme aldığı dizi, 66. bölümüyle sezon arasına girerken, dört önemli karakterin diziden ayrılacağı duyuruldu.

Yiğit KirazcıYiğit Kirazcı

SERKAN TINMAZ VE YİĞİT KİRAZCI'NIN VEDASI

Dizide Umut karakterine hayat veren Serkan Tınmaz ve Rüzgâr karakterini canlandıran Yiğit Kirazcı, setten ayrılacaklarını duyurdu. Bu ayrılıklarla dizinin önemli karakter dinamiklerinde değişiklikler bekleniyor.

Serkan TınmazSerkan Tınmaz

MÜJDE UZMAN VE SELİN TÜRKMEN'İN VEDA HABERİ DE GELDİ

Müjde Uzman, Alev karakteriyle izleyicilerin beğenisini kazanmış ancak geçtiğimiz günlerde sette astım krizi geçirmişti. Şimdi ise ekibe veda edeceği açıklandı. Ayrıca, dizinin diğer karakterlerinden biri olan Çimen'i canlandıran Selin Türkmen de diziden ayrılacak isimler arasında.

MÜJDE UZMAN'IN PAYLAŞIMI OLAY OLMUŞTU!

Kızılcık Şerbeti dizisinde "Alev" karakterine hayat veren Müjde Uzman, hastanelik olmuş ve yaşadığı zorlukları ve duygularını dile getirmişti.

Müjde Uzman'ın paylaşımıMüjde Uzman'ın paylaşımı

."HAYATIMDA İLK DEFA TÜKENDİM"

Arka arkaya paylaşımlarda bulunan Uzman "Madem hala uyumadım. Çok düşündüm şu görselle alakalı, ama paylaşacağım. (Dünden bunlar bu arada) Çünkü. Bu bir ajitasyon paylaşımı değil öncelikle. Bu bir, "Lütfen artık uyanın, empati yapın, sorumluluk alın, hareketlerinizin sonuçları herkesi etkiliyor, tembelliği, kolaycılığı, hak yemeyi bırakın, düşünün, öğrenin, elinizi taşın altına koyun, yapın ARTIK!" adlı serbest çağrışım paylaşımı. İş zor değil, yoğunluk zor değil, İNSANLAR ZOR. Multitask olmak kendimi tanımlamayı en sevdiğim şeydi, şimdi ise ruhumun en büyük düşmanı. Kendi yapacaklarımı geçtim, etrafımdakilerin de her şeyini dinler, bilir, unutmaz, bir de hatırlatırdım. Asla ama asla üşenmezdim. Tek günde 3 gün gibi yaşar, yorulmaz, tam tersi hayat enerjime eklerdim. Hala 10 adım sonrasını bile şip diye planlar, bu sayede vakit kaybetmez, yapmak istediklerimden olmaz, daha fazla aktivite, daha fazla tecrübe, daha fazla YAŞAM! der sevinirim. Hiç kimse farketmese hatta yanlış anlasa bile herkesin işini gücünü kolaylaştırır, konforunu artırır, anılarını güzelleştirmeye çalışırım. Bu bana yük gelmez asla. Tam tersi; eğer yapmazsam, çünkü ancak yapmamaya çalışmam' gerekir, daha çok yorulurum. AMA. Hayatımda ilk defa TÜKENDİM" demişti.


"BEN BAŞKA ŞEYLER KONUŞAMAYACAK MIYIM HİÇ?"

Oyuncu sözlerine "İşin kötüsü kimse inanmıyor. Herkesin bir teorisi var olmam gereken kişiyle ve sıkıntılarımla alakalı, en büyük sebep de mesleğim! Hayatım çok kolay, ışıltılı pırıltılı (ne demekse), para ve lüks içinde falan olmalıymış kesin. Huhu. Varolmak için önce, akıllı, çalışkan, genele uymayan huyları ve hobileri olan bir kadınsan, üstelik hem kadın hem de oyuncu olduğundan, belli ki tüm hayatın boyunca herkesi tek tek aptal olmadığına inandırman gerekiyor. Evden çıkıp eve dönene kadar güzellik, kilo, iş konuları. HER. GÜN. Sahi kimin işi bu kadar konuşuluyor? Ben başka şeyler konuşamayacak mıyım hiç? Sağlık sorunlarına da inanmıyorlar, ayrıca mesela spor yapmak istemem de saçmaymış, çünkü kilo almıyorsun ki ne gerek varmış. Anlatmaya çalışıyorsun, ama diyorsun iskeleti, kasları kim taşıyacak? Yer çekimi sürekli aşağı çekerken, kendi kendinize mi ayakta durabildiğinizi sanıyorsunuz? Yazık değil mi bedenimize? Neyse." diye devam etti.

Yazılı açıklamaları ardından video paylaşımları yapan Uzman, "Dünyanın en boş, en işe yaramayan cümlesi 'Halledersin yaparsın, aslan kaplansın' minvalindeki cümleler. Bir şey söylemeyin daha iyi. O an tek istediğimiz birinin sadece yanımızda durması. Çoğu zaman bunu bile istemiyorum. Bazen her şeyin çözümü olmaz. Karşı tarafın daha zorlandığı şeyler söylüyorsunuz." cümleleriyle paylaşımını sonlandırdı. Tükenmişlik sendromuna yakalandığına dair haberlerin yapılmasının ardından oyuncu "Ben herhangi bir sendroma yakalandım falan demedim" dedi. Oyuncu sosyal medya hesabında yanlış anlaşıldığını ifade etti ve şu açıklamayı yaptı:

"Astımım var, astım tedavisi görüyorum. Bu da zaten senede bir iki kere olan bir kriz. İki konuyu bir birinden ayıralım. Ama şuna çok sevindim. Benim için popülerlik, tanınmak hiçbir zaman mesele olmadı. Hatta istemedim de... Çünkü bunun insanın özgürlüğünü kısıtlayan bir şey olduğunu düşünüyorum. İşimi yapıp evime dönmek istiyorum. Her çalışan insan gibi... Hayatımda ilk mesleğim de oyunculuk değil. Dün doğmadım"

Uzman sözlerine "Birçok konuda araştırma yapıp öğrenmeyi seven bir insanım. Psikoloji de çok ilgilendiğim bir konudur ama bu meslek sebepli çok fazla ön yargılı, dış görünüşle ilgili çok fazla konuşma olduğu için oyunculuk yaptığım - ki böyle diye diye 20 senem oldu - ama bu sürede hep çok rahatsız oldum. Çünkü, hiç sevmem haksızlık, yanlış anlaşılmak, varsayım, ön yargı ama çok maruz kalıyoruz. Her şeyin farkındayım. Savaşlar var, zor hayatlar var, hepsinin farkındayım. Sadece ben kendi dünyamda yaşadığım bir şeyi paylaştım. Dün yaptığım şey oydu" diye devam etti.