Bu hata organları süzgece çeviriyor: Mide koruyucuyu sakın böyle içmeyin!

Mide koruyucu ilaçlar, pek çok kişinin mide sağlığını koruma ve sindirim sistemi sorunlarına çözüm bulma amacıyla tercih ettiği yaygın bir tedavi yöntemi olarak bilinir. Bununla birlikte, bu ilaçların uzun süreli kullanımı son zamanlarda yapılan araştırmalarla tartışma konusu olmuştur. Çünkü, bu ilaçların bazı ciddi yan etkileri ortaya çıkabilmekte ve organ hasarlarına yol açabilmektedir. Mide koruyucu olarak bilinen bu ilaçlar genellikle proton pompa inhibitörleri (PPI) ve H2 reseptör antagonistleri gibi sınıflara aittir. Bu ilaçlar, mide asidini azaltarak, gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), ülser ve diğer mide rahatsızlıklarının tedavisinde etkili olmaktadırlar.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :16 Mayıs 2024 , 08:53 Güncelleme Tarihi :16 Mayıs 2024 , 08:53
Bu hata organları süzgece çeviriyor: Mide koruyucuyu sakın böyle içmeyin!

Uzmanlar mide koruyucu ilaçların uzun süreli kullanımının, sağlık açısından ciddi riskler taşıdığını belirtiyor. İşte detaylar...

BÖBREKLERİ MAHVEDİYOR

Gastroözofageal reflü hastalığı gibi uzun soluklu hastalıklarda öncelikle yaşam tarzı değişikliği ile şikayetlerin tedavi edilmesi gerektiğini belirten uzman, ilaç ihtiyacı olduğunda ise mümkün olan en düşük dozda kullanımın ve doktorun değerlendirmesi doğrultusunda planlanmasının önemine değindi.

Uzman isim mide koruyucu ilaçların geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu, ancak uzun dönemde kullanımlarının böbrek hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar, karaciğer hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Bu nedenle, ilaçların uzun süreli kullanımının hastaların sağlığı üzerindeki olası etkilerinin dikkate alınarak planlanması gerektiği vurgulandı.

EN AZ DOZDA VE NADİREN KULLANILMALI

Uzmanın yaptığı açıklamalara göre, hastalarda mide koruyucu ilaç kullanımının kesilmesi veya dozun azaltılması gerektiğinde, bu kararın hastanın durumuna göre doktor tarafından verilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, ilacın birdenbire kesilmesinin asit salınımında artışa yol açabileceği ve bu nedenle dikkatli bir şekilde doz azaltılması veya kesilmesinin yapılması gerektiği vurgulandı.