Ekranların yeni fenomen dizisi Osman Sınav imzalı 'Yalnız Kurt' heyecan dolu dördüncü bölümüyle atv ekranında izleyiciyle buluştu.
Ekranların yeni fenomen dizisi Osman Sınav imzalı 'Yalnız Kurt' heyecan dolu dördüncü bölümüyle atv ekranında izleyiciyle buluştu.
Başrollerini Cihan Ünal (Davud), Hasan Denizyaran (Altay), Damla Colbay (Sare), Murat Han (Doğan) ve Kürşat Alnıaçık'ın (Viking) paylaştığı dizi, dördüncü bölüm etiketi #KaranlıktaKalan ile sosyal medyada en çok konuşulan konuların başında yer aldı.
Yalnız Kurt'ta şu gelişmeler yaşandı; 1980: Fettah Dahhak vaazda "Huruç Harekatı"nın başladığını söyler.
1980 darbesini önceden haber almıştır ve Türkiye'de işlerin değişeceğini anlatmaktadır. "35-40 yıl sonra meyvesini verecek bu harekat için herkesin vazifeleri var" der.
"Size verilen hizmetlerin karşılığını vermek için, her birinizin belki 10 dakikalık bir göreviniz olacak. O zaman kadar bekleyin" Hilmi Kopanlı da vaaz dinleyen gençlerin arasındadır.
2016: 15 Temmuz gecesi...
Uzaklarda patlayan bombalar uçan jetler. Cengiz Selçuklu, içeri askerlerin girdiğini görünce Yıldırım Projesi dosyalarını yok etmeye başlar. Cengiz'in oğlu genç mühendis Gündüz de babasına yardım eder.
Bir yandan da Hilmi Kopanlı darbeci subaylarla Selçuklu fabrikasına girmiştir. Cengiz ve eşi araçla fabrikadan çıkarken yaylım ateşine tutulup öldürülür. Bunu gören Gündüz "hainler" diye bağırır, Gündüz de açılan ateş sonucu vurulur.
Hilmi, Yıldırım Projesi'ni ele geçirir fakat gelen haberler onu tedirgin eder çünkü iş planladıkları gibi gitmemiş insanlar sokaklara dökülmüştür. 15 Temmuz başarısız olmuştur. Hilmi de Yıldırım Proje dosyalarıyla beraber, kaçar.
Günümüz: Davut'un yıllarca beklediği an gelmiş Hilmi Kopanlı'yı sorgulamaktadır. Davut, Hilmi'den Yıldırım Projesi'nin detaylarını kimlerle paylaştığını öğrenmek ister. Hilmi anlattıkça yeni isimler, bağlantılar ortaya çıkar ve Davut da duvardaki isimlere eklemeler yapar.
Hilmi yeni bir paralel yapıdan bahseder.
Davut, Altay'a 15 Temmuz gecesinden sonra olanları anlatır ve 1980 öncesi Amerikalılar tarafından yönetilen Türkiye'deki bir eğitim kampından bahseder. Bu kampın Hilmi Kopanlı ile bağlantısından söz eder, Altay'ın kafasında taşlar yerine oturmaktadır.