Törene katılan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda altın madalya kazanan milli okçu Mete Gazoz'a elde ettiği başarıdan dolayı ödül verdi.
Kulüplerin bankalarla yaptığı yapılandırma anlaşmalarıyla rahat bir nefes aldığını dile TFF Başkanı, "Belki yüzde yüz çözüm olmasa dahi kulüplerimizin sıkıntılarına yüzde 70-80 çözüm olacak anlaşmalar yürürlükte. Bankalara da teşekkür etmemiz gerekli, Türk futbolu sıkıntı noktasına gelmişti, nefes almamızı sağladı. Kulüplerin mali yapılandırmalarını yaparak, mali disiplinleri sağladılar. Takım harcama limitlerini tespit eden lisans kurulumuz var. Takım harcama limitleriyle üçüncü sezonu geçiriyoruz. İlk sezon kulüplere 'Limitin yüzde 30'unu harcayabilirsiniz.' dedik. Daha sonra takım harcama limiti olan yüzde 30'u yüzde 15'e düşürdük. Aşan var mıdır yok mudur önümüzdeki günlerde belli olacak. Takım harcama limitlerinin sıfır olması gerekiyor. Fakat kulüplerimiz bize rakamsal olarak kayıplar yaşadıklarını gösterdi. Lisans kurulumuzun detaylı incelemesinden sonra bu seneye mahsus olmak üzere 'Yüzde 25 takım harcama limitlerini aşabilirsiniz.' dedik. Başka çaremiz yoktu" şeklinde konuştu.
Kulüplerin Avrupa kupalarında başarılı olmasını istediklerinin altını çizen TFF Başkanı, "Artık şampiyonumuz Şampiyonlar Ligi'ne direkt gidemiyor, Avrupa'da beş takımdan dört takıma düşme durumumuz var. Kulüpler, UEFA'dan gelen gelirlerin 3'te 1'ini kullanabiliyorlardı, sadece Avrupa'da mücadele eden takımlarımızın 3'te 2'sini takım harcama limitlerine ilave ettik. Kur artışlarından muzdariptiler ve geçen yıl kur ortalamasını bu yılki harcamalarında sabit olarak aldık. Bu da onları rahatlatıcı bir etken oldu. Kulüplerimize böyle desteklerimiz oldu. Kulüplerin futbolcu lisanslarını alabilmesi için vergi ve borçsuzluk kağıdını bize getirmeleri gerekiyordu, pandemi döneminde bunu geçen sene yapmadık, kulüplerimiz bu konuda bir yıl daha destek olmamızı istedi, bunu da değerlendirdik. Yeni yayın ihalesiyle kulüplerimizin eskiye döneceğini tahmin ediyoruz" dedi.
Öte yandan Özdemir, bu sezon takımlara ilk 11'lerinde 8 yabancı oyuncu oynatma hakkı verdiklerini ifade ederek, "Onuncu hafta itibarıyla takımlarımızın ilk 11'de oynattığı yabancı oyuncu sayısı 6,96, 7 bile değil. Biz onlara 8 oyuncu imkanı verirken, 7 oyuncuyu oynatmışlar. Göztepe 4,54, 5'in altında. Beşiktaş'ta bir Rıdvan yetişti, bunun arkası da gelecek. Biz bu kuralı getirmeseydik inanın yine eski sistemle oynayacaktık. Şenol Güneş döneminde milli takımın ilk 11'inde 2'si Süper Lig'de, 9'u yurt dışında oynayan futbolcumuz vardı. Kuntz dönemindeki ilk maçımızda ilk 11'de 4 Süper Lig, son maçta da bu sayı 6'ya kadar çıktı. 8 3 bu sene, gelecek sene 7 4, bir sonraki sene de 6 5'e düşürmede kesin kararımız var. Herhangi bir olay olmazsa bu kararlarımızı devam ettirmek niyetindeyiz" diye konuştu.
Son olarak TFF Başkanı Nihat Özdemir, bu ay sonu amatör liglerin ve kadın liglerinin başlayacağını dile getirerek, kadın futbolunda ilk ateşi Beşiktaş'ın yaktığını ve bugün 24 takımlı kadın ligi için çalışmalar yaptıklarını söyledi.
BAKAN KASAPOĞLU: HEDEFİMİZ TÜRK FUTBOLUNU ZİRVEYE TAŞIMAK
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'na konuk oldu. Kasapoğlu, "Hedefimiz, Türk futbolunu bütün parametrelerde zirveye taşımaktır. Hepimiz, bütün paydaşlarla birlikte bir ekosistemin parçasıyız. Paydaşlarımızla, federasyonumuzla, spor kulüplerimizle, spor medyamızla, sponsor markalarla ve en büyük gücümüz olan taraftar organizasyonlarımızla birlikte, her daim el ele vererek, ortak ve akıllıca hareket ederek hayallerimizi bir bir gerçeğe dönüştüreceğiz" dedi.
Turkuvaz Medya Grubu'nun düzenlediği organizasyonun da önemine değinen Kasapoğlu, "Paydaşların bir araya gelerek futbolu her yönüyle ele almalarını ve oluşan istişare kültürünü son derece kıymetli bulduğumuzun altını çizmek istiyorum. Her konuda ortak aklın gücünü ve işlevselliğini önemsiyoruz. Her zaman önem verdiğimiz sürdürülebilirlik prensibi içerisinde her yıl bu kıymetli etkinliği istikrarla ve niteliğini artırarak hayata geçiren, başta Turkuaz Medya olmak üzere, organizasyonda emeği geçen herkesi gönülden tebrik ediyorum. Bu vesileyle hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz demek istiyorum" diye konuştu.
Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu T.C. Gençlik ve Spor Bakanı, Yasemin Gebeş - Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve Yazılı Medya İcra Kurulu Üyesi, Zeki Uzundurukan - Fotomaç Gazetesi Yayın Yönetmeni Zeki Uzundurukan, Ceyda Uzman - Sabah ve Daily Sabah İcra Kurulu Üyesi ve Reklam Genel Müdürü
"FUTBOL, DÜNYA TARİHİNDE EN GENİŞ SINIRLARA ULAŞMIŞ OLGUDUR"
Pandemi nedeniyle sporun da büyük bir zarar gördüğüne değinen Kasapoğlu, "Tüm dünya son 2 senedir pandemi süreci içerisinde yaşıyor. Pandemi gerçeğinin sosyal, kültürel, ekonomik, endüstriyel, ticari ve sportif anlamda hayatımızın her yönüne etkileri oldu ve olmaya da devam ediyor. Spor ise belki de bu süreçten en fazla etkilenen olguların başında geliyor. 2020 yılı içerisinde pandemi tedbirleri nedeniyle dünyanın en önemli, en büyük spor organizasyonları düzenlenmedi. Ertelenen Avrupa Futbol Şampiyonası kısıtlı seyirciyle gerçekleştirilirken, Tokyo 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları sıkı tedbirler altında, seyircisiz olarak organize edildi. Türkiye olarak biz de bireysel ve takım sporları branşlarının tamamını seyircisiz oynatma kararı almıştık. Maalesef ülkemizde en çok ilgi duyulan futbol branşı da seyircisiz olarak oynandı. Etki alanına baktığımızda futbol, dünya tarihinde en geniş sınırlara ulaşmış olgudur" açıklamasında bulundu.
"FUTBOL ÇAĞIMIZIN KÜRESEL SPORU"
Futbolun küresel bir oyun ve büyük bir ekonomi olduğunu dile getiren Kasapoğlu, "Futbol, çağımızın en küresel sporu...Bugün Birleşmiş Milletler'in 193 üyesi varken FIFA'nın 207 üyesi var. Ekonomik anlamda dünyanın en büyük futbol kulüplerinin ve futbol liglerinin taraftarlarının çoğu, kendi ülkesi dışında... Barcelona'nın toplam 1.300 taraftar oluşumunun 800 tanesi İspanya dışında. Bir Premier Lig maçını dünyanın tüm coğrafyaları aynı anda izliyor. Dolayısıyla bu devasa olgunun işleyişine yönelik alınmak zorunda olunan pandemi tedbirleri, etkilerin de çok fazla hissedilebilir ve derin olmasına yol açtı. Küresel anlamda futbol, pandemi sürecini en ağır şekilde geçirmeye çalışan branşların başında geliyor. 2021 yılında, Avrupa'nın en önde gelen futbol kulüplerinin toplam değeri, 2018 yılındaki seviyelerine geriledi. En önde gelen 32 Avrupa futbol kulübünün kurumsal değerlerinin, 2021 yılında ilk defa %15 düştüğü kaydedildi. Bir yıl önce 32 seçkin Avrupa kulübü arasında 20 kârlı kulüp varken, bu yıl 7 kulüp kâr bilgisi yayınladı. Dünyanın en kârlı liglerine baktığımızda İngiliz Premier Lig'in diğer branşlarla karşılaştırılmasında 5'inci sırada, İspanyol La Liga'nın 8'inci sırada, İtalya Seria A'nın 9'uncu ve Fransız Lig 1'in 10'uncu sırada olduğunu görüyoruz. Ulusal Amerikan Futbol Ligi sıralamada 1'inci, Ulusal Amerikan Baseball Ligi 2'nci, Ulusal Amerikan Basketbol Ligi NBA 3'üncü ve Hindistan Kriket Premier Lig'i 4'üncü Sırada bulunuyor. Ulusal Amerikan Futbol Ligi NFL'nin değeri, İngiliz Premier Lig'in neredeyse 3 katı. Veriler gösteriyor ki futbol endüstrisinde küresel bir daralma var. Bu durumu pandemi süreci içerisinde olmakla açıklayabiliriz ancak küresel daralmanın nedenlerinden bir diğerine de özellikle dikkat çekmek istiyorum. Yapılan araştırmalarda, Dünyadaki tüm spor kulüpleri baz alındığında bugün ve gelecekte karşılaşılabilecek en büyük sorunlarından bir tanesi, gençlerin kendilerini taraftar olarak nitelendirmiyor oluşu...Bu durum spor liglerinin izlenme oranlarını büyük ölçüde düşürüyor. Güncel bir raporlamada gençlerin %40'ının hayatlarında hiç spor müsabakası izleyemediği ortaya çıktı. Dünya genelinde spora ve spor müsabakasına erişim gerçeğinin bir rakamı büyük ölçüde arka planda etkin olduğunu düşünsek bile, bu oran tüm dünya spor liglerinin geleceği açısından önem arz ediyor. Bilimsel verilerin ışığında kulüplerimizin ve Süper Lig'imizin gençlere yönelik stratejik projeler hayata geçirmesi gerektiği görülüyor. Ligimizin gençler tarafından ilgiyle izlenmesinin sürekliliği için marka değerimizi yükseltmek durumundayız. Süper Lig'in imaj yönetimine, markalamaya ve tanıtıma önem vermeli, tüm paydaşlar olarak eşgüdüm halinde bu hususlara riayet etmeliyiz. Yönetimsel ve finansal olarak kulüplerimiz istikrarlı olmalı. Kulüplerimiz sportif mücadele ekseninden çıkmamalı ve spor dışı gündemlerle süreç yönetme çabalarını bir tarafa bırakmalı. Futbolun eğlence sektörü parametrelerinden sapmamasını temin etmek durumdayız" şeklinde konuştu.
"SPORDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTEN VAZGEÇMEMELİYİZ"
Sporda sürdürülebilir olmaya vurgu yapan Kasapoğlu, "Sporcu yetiştirmede sürdürülebilirlik...Sportif yatırımlarda, finansal konularda sahada oynanan oyunlarda sürdürülebilirlikten asla ama asla geri durmamalıyız. İstikametimiz uluslararası başarılarda sürdürülebilirlik olmalı. Son iki senedir görüyoruz. Daralan pasta sebebiyle dünyada bonservis harcamalarının düşmesiyle kulüpler, öz kaynaklara dönüş refleksi gösteriyor. Sporcu yetiştirme ve altyapı içerdiği önemi, özellikle pandemi sürecinde daha fazla gözler önüne serdi. Bugün UEFA'ya bağlı 31 futbol liginde Ajax'tan yetişme 82, Real Madrid'den yetişme 62, Porto'dan yetişme 45 tane futbolcu var. Önceleri bizde yanlış bir anlayış vardı. Bazı futbol kulüplerimiz "Burası yarışmacı seviye, yetiştirici değil" diyerek yıllarca öz kaynak sistemine sırtlarını dönmüşlerdi. Bugün bu anlayışın geride bırakıldığını görüyoruz ancak çalışmalar maalesef hala yeterli düzeyde değil. Yetiştirmek en önemli konu ancak gençlere forma vermek de bir o kadar önem arz ediyor. Süper Ligimiz şu anda kendi altyapısından gelen oyunculara en az forma veren liglerden biri... Bu konuda Danimarka Ligi %26.6 ile başı çekiyor. Bizim oranımız %4.4. Biz bu ülkenin gençlerine her alanda inanıyoruz ve güveniyoruz. Futbolda da benzer bir yaklaşımı göreceğimize inanıyorum. Fırsatı elde eden gençler kendilerini gösterip yurtdışında bilinir kulüplere transfer olduklarında hem içinden çıktığı lig için, hem yetiştiği kulüp için, hem de ülke tanıtımı için olağanüstü bir katma değer yaratıyor. Misal Bugün Portekiz için Cristiano Ronaldo'dan daha etkili bir tanıtım aracı var mıdır? Bu sayıyı daha da artırmak hepimizin elinde" diye konuştu.
"TÜRKİYE GENÇ NÜFUSU VE TUTKUSUYLA POTANSİYELİ YÜKSEK BİR ÜLKE"
Tesisleşmenin yanında okullara, belediyelere ve spor kulüplerine birçok destek verdiklerini de dile getiren Kasapoğlu, "Türkiye genç nüfusuyla, yetenekli gençleriyle, sahip olduğu altyapıyla ve futbola olan tutkusuyla potansiyeli çok yüksek bir ülke... Kendi sınırlarımızda yaşayan vatandaşlarımıza ek olarak Avrupa'da yaşayan soydaşlarımızı ve akraba topluluklarını da dahil edersek 100 milyondan fazla bir kitleyi temsil ediyoruz. Bu potansiyeli doğru ve etkili kullanmalıyız. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak tesisleşme, altyapı ve destek anlamında, her daim elimizden geleni gayreti gösteriyoruz. 81 ilimizde binlerce futbol sahası inşa edildi. Futbolu caddelerden, sokaklardan yeşil sahalara, mahalle tipi futbol sahalarına taşıdık. Okullara, belediyelere, spor kulüplerine tesis anlamında çok ciddi destekler sağladık. Futbolun içinden gelen, futbola duyduğu tutkuyu her fırsatta dile getiren, sporla yaşayan bir Cumhurbaşkanımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız, tüm spor branşlarında ülkemizin dünyada hak ettiği seviyeye gelmesi için İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden bu yana en etkili çalışmayı ortaya koyuyor. Gerek spor politikalarında, gerek tesislerde, gerekse de sporcu yetiştirme aşamalarında sürekli bilgi alıyor, konuları yakından takip ediyor. İşte tüm bu bileşenler, dünyada adından söz ettiren bir spor ülkesi olma hedefimize bizi her geçen gün daha da yaklaştırıyor. Futbolda da inancımız ve hedeflerimiz belli" dedi.
"HEDEFİMİZ TÜRK FUTBOLUNU ZİRVEYE TAŞIMAKTIR"
Türk sporunu zirveye taşıma hedefinde olduklarını söyleyen Kasapoğlu, "Hedefimiz, Türk Futbolunu bütün parametrelerde zirveye taşımaktır.
Hepimiz, bütün paydaşlarla birlikte bir ekosistemin parçasıyız. Paydaşlarımızla, federasyonumuzla, spor kulüplerimizle, spor medyamızla, sponsor markalarla ve en büyük gücümüz olan taraftar organizasyonlarımızla birlikte, her daim el ele vererek, ortak ve akıllıca hareket ederek hayallerimizi bir bir gerçeğe dönüştüreceğiz. Dünyada sporun yükselen trendini iyi analiz edip, günlük aksiyonlar yerine orta ve uzun dönem stratejilere odaklanacağız. Huzurlu ve sürdürülebilir bir futbol iklimini daimi kılmak için hep birlikte üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz. Bugün de burada bulunan herkesle hedefimiz aynı, hayallerimiz aynı, hassasiyetlerimiz aynı... Hepimiz Türk sporunun, Türk futbolunun hak ettiği yerlere gelmesi için aklımızı ve gönlümüzü koyarak var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.