Gönüllü kuvvetleriyle merkezî bir devletin desteği olmadan tutunamayacağını anlayan Hızır tekrar İstanbul'a elçiler yollayarak başkentin tâbiyetine girdi. Ancak, Cezayir halkının aleyhine dönmesi, Hayreddin'i şehri terk edip Jijel'e çekilmeye zorlayacaktı. Burada üslenerek korsanlığa devam edecek ve güçlendikten sonra 1525'te Cezayir'i yeniden ele geçirmeyi başaracaktı. Ertesi yıl Jijel'e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral Andrea Doria'yı yenilgiye uğrattı.
1529 yılında gerçekleşen iki olay Hızır ve arkadaşları için çok önemli sonuçlar doğuracaktı. Bunlardan biri Aydın Reis'in Habsburg amirali Portuondo'yu mağlup etmesi, bir diğeri ise Cezayir'in karşısındaki Habsburg hisarının (Penon de Argel) ele geçirilmesiydi ki bu hem şehri Habsburg toplarının hedefi olmaktan çıkarmış, hem de bir dalgakıran yapılarak kötü bir liman olan Cezayir'in geliştirilmesine olanak sağlamıştır.
Bu esnada Kanuni Sultan Süleyman'ın Alman seferi (1532) sırasında Andrea Doria'nın Mora kıyılarına saldırması Osmanlıları güç duruma düşürdü. Bunun üzerine Kanuni, Hızır Reis'i İstanbul'a çağırdı ve 1533'te "Hayreddin" adını verdiği Hızır Reis'i Osmanlı donanmasının başına (kaptan-ı derya) atadı.
BARBAROS HAYREDDİN PAŞA NASIL ÖLDÜ, TÜRBESİ NEREDE?
Barbaros Hayrettin Paşa, Beşiktaş'ta 4 Temmuz 1546'da 68 yaşında vefat etti. Ölümünün ardından dünyada ne kadar büyük bir denizci olduğuna ithafen "Mate reisü'l-bahr." yani "Denizin reisi öldü." denildi.
Barbaros Hayrettin Paşa'nın naaşı, Beşiktaş'ta yaptırdığı medresenin yanına Mimar Sinan tarafından yaptırılan türbeye defnedildi.
Mimar Sinan Eserleri arasında olan Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi, Beşiktaş'ta bulunmaktadır. Türbeye ulaşımı oldukça kolay olup, Sinan Paşa Camii'nin hemen karşısındadır.
Türbe sekiz köşelidir ve muazzam bir mimariye sahiptir. Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi, dini ziyaretlerde bulunan insanlar tarafından sürekli olarak ziyaret edilmektedir.