Sevgiyi kullarının kalplerine yerleştiren
Cenab-ı Hak'tır. Allah, bütün sevgilerin kaynağı, varlık sebebidir, sevgisi sonsuz olandır. O, Vedüd'dur. Hem seven hem sevilendir. Vedud isminin ifade ettiği sevgi, lütüfkar ve merhamet dolu bir sevgidir. Bu sonsuz sevgi sayesinde O, tüm varlıklara rızık verir. Bu sınırsız sevgi ile kullarının da kendisini tanımasına, sevmesine yardımcı olur ve bu sevgi ile kullarını bağışlar. Zira
Allah,
"Çok mağfiret eden, pek sevendir." Kullarını bağışlamak onu sevindirir. Dolayısıyla canlı cansız varlıklarıyla tüm evren Allah'ın sevgi ve merhameti ile ayakta durur.
ÇOK DAHA FAZLADIR
Kullarını sevmek,
Allah'ın büyük bir ihsanıdır. Allah'ın kullarına duyduğu sevgi ve şefkat, annenin yavrularına duyduğundan çok daha fazladır. Resülullah, kayıp çocuğunu telaşla arayan, bu arada, yavrusuna duyduğu özlemle bulduğu her bir çocuğu bağrına basıp emzirmeye çalışan bir anneyi ashabına göstererek, "Bu kadının çocuğunu ateşe atabileceğini düşünebilir misiniz? (İşte) Allah'ın kullarına merhameti bu annenin yavrusuna duyduğundan çok daha fazladır." buyurmuştur. Allah Teala, kulunu sevdiği zaman, adeta onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı (mesabesinde) olduğunu, kendisinden istediği zaman ona ihsanda bulunduğunu, kendisine sığındığı zaman da kulunu koruduğunu bildirmiştir. Sevgili Peygamberimiz, kulun (
farz ve nafile) ibadetlerde bulunarak Allah'ın sevgisini kazanabileceğini haber vermiş ve Allah'ın sevdiği kullarını nimetleriyle mükafatlandıracağını müjdelemiştir. Bir Müslüman'ın yüreğinde en çok yer verdiği sevgi Allah sevgisi olmalıdır. Bu sevginin üstünde hiçbir sevgiye yer vermemelidir. Diğer bütün sevgiler, Allah'ı sevmenin, O'na boyun eğmenin bir gereğidir.
ANAM BABAM FEDA OLSUN
İnsan, sevgi sayesinde olgun bir imana sahip olur, imanın lezzetini alır. Resülullah, insanın hakiki sevgilere gönlünde yer vererek imanın tadına varabileceğini şu şekilde ifade eder: "Şu üç özellik kimde bulunursa o kişi imanın tadına erer:
Allah ve Resulü'nü herkesten çok sevmek, sevdiği kişiyi sadece Allah için sevmek, imandan sonra küfre dönmekten, ateşe atılmaktan çekindiği gibi çekinmek." (Buhari, İman, 9). Müminlere canlarından daha yakın olan Allah Resülü'nün muhabbeti, onunla hemhal olan ashabını kuşatmıştır. Sahabenin peygambere hitaben, "Anam babam sana feda olsun!" deyişlerinden daha güzel bir sevgi ifadesi olabilir mi? Sahabe Resülullah'a duydukları bu derin sevgilerini, ona can-ı gönülden hizmet ederek sergilerlerdi. Allah Resülü'ne hizmet için adeta birbirleriyle yarışırlardı. Veda Haccı esnasında Bilal ve Üsame, Resülullah'ın yanından ayrılmamış, biri devesini doyururken diğeri Peygamber'i elbisesiyle gölgelendirmeye çalışmıştı. Sevgiyi değerli ve anlamlı hale getiren, dünyevi çıkar ya da gaye gütmeksizin yaşanması, Allah'ın vereceği karşılık dışında hiçbir karşılık aranmamasıdır. Resülullah'ın anlattığı bir kıssada, sırf Allah için kardeşini ziyarete giden bir kişinin karşısına çıkan melek ona şu müjdeyi vermiştir: "Sen Allah'ı hoşnut etmek için o adamı sevdiğinden dolayı, Allah da seni seviyor". (Müslim, Birr, 38).
Allah tarafından sevilmenin bir işareti de, dünyada insanlar tarafından sevilmektir. Buna dair Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah bir kulu sevdiği zaman Cebrail'e, 'Allah falan kulu seviyor, sen de onu sev!' diye seslenir. Cebrail de o kulu sever. Sonra Cebrail gök halkı içinde, 'Allah falanı seviyor, onu sizler de sevin!' diye nida eder. Bunun üzerine o kulu gök ehli de sever. Sonra yeryüzündeki insanların gönlüne o kimsenin sevgisi yerleştirilir."
(Buhari, Edeb, 41). Böylece hem gökte melekler hem de yeryüzünde insanlar tarafından sevilme bahtiyarlığına erişir.