Namazı ihmal etmeyin | Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ile 11 ayın sultanı Ramazan

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu 11 ayın sultanı Ramazan'da Takvim okuyucularıyla bir araya geliyor. Hatipoğlu, bugünkü köşesinde "Namazı ihmal etmeyin" başlıklı yazısıyla okurlarımızdan gelen soruları yanıtladı. İşte Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun 11 ayın sultanı Ramazan ile ilgili 11 Mayıs tarihli yazısı...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :11 Mayıs 2020
Namazı ihmal etmeyin | Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ile 11 ayın sultanı Ramazan



Namaz, Yüce Yaradan'a sığınmadır. O'nunla dertleşme, O'nunla konuşma, O'na teslim olmaktır. Onun için de "Namaz, dinin temel direği" sayılmıştır. Tembellik, iş-güç ve dünya telaşı bizi namazdan alıkoymamalı.


Ramazan ayı ibadetler konusunda kendimizi yoklama fırsatı veriyor. Namazı ihmal ediyoruz. Tembellik, iş güç, dünya telaşı bizi namazdan alıkoyuyor. Kur'an-ı Kerim, "Gösteriş (gaflet veya önemsemeden) namaz kılanların vay haline" (Maun, 5-6) diye hakkını vermeden namaz kılanlara böylesine ağır gönderimde bulunuyorsa hiç kılmayanların hali ne olacak diye düşünüyoruz doğrusu. Ama onun cevabı da geliyor, "Ancak amel defterleri sağdan verilenler. Onlar cennettedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler. Sizi Sekar'a (cehenneme) ne soktu? Suçlular derler ki; Biz namaz kılanlardan değildik. Yoksula yedirmezdik. Boş şeylere dalanlarla birlikte bizde dalardık. Ceza gününü de yalanlıyorduk. Nihayet ölüm bize gelip çattı. Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez. Böyle iken onlara ne oluyor da Kur'an'dan yüz çeviriyorlar? Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler. Hatta onlardan her bir kişi, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor. Hayır, hayır! Onlar ahiretten korkmuyorlar. Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur'an) bir öğüttür. Artık kim dilerse ondan öğüt alır." (Müdessir 39 - 55) Kur'an-ı Kerim müminleri tanımlarken; seçkin vasıf olarak gaybe imandan sonra namaz kılıyor olmalarına işaret eder. (Bakara 2-3) Hz Peygamber de (sav) İslam'ın beş şartını belirlediği "İslam beş şey üzerine yükselmiştir" hadisinde namazı sayar. (Buhari İman 1.2; Müslim, İman 19,22; Tirmizi, İman 3; Nesai, İman 13) Kuran-ı Kerim bazı vakitlere işaret ederek namazı önemsememizi hatırlatır; "Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a gönülden boyun eğerek namaza durun." (Bakara 238)


Hz Peygamber (sav) Hz Muaz'ı Yemen'e vali olarak gönderdiğinde; "Önce onları Allah'a kulluğa ve sonrada beş vakit namaza davet et" buyuruyor. (Buhari, Zekat, 41; Nesai, Zekat, 1) Neticede namaz Yüce Yaradan'a sığınmadır.O'nunla dertleşme, O'nunla konuşmaktır. O'na teslim olmaktır. Onun için de "Namaz, dinin temel direği" sayılmıştır.


NAMAZ SÖZÜ
Gelin, bu fırsatı kaçırmayın. Şu yazıyı okuduğunuzda namaz konusunda ihmalkârsanız bugünden sonra sözleşin Rabbinizle. Namaza söz verin. Ama Hz Peygamber (sav) gibi, Hz Ali gibi, Hz Ömer gibi kılmayı tasarlayarak namaza söz verin. Namazın hakkını vererek. Yüce Allah'ın huzurunda olduğunuzu bilerek. Tıpkı Hz Hasan gibi. Abdeste başladığında kıpkırmızı olurmuş yüzü. Ve titrermiş. Sorduklarında, "Biraz sonra huzuruna çıkacağım Rabbimin heyecanı beni kuşattı" dermiş. Selam olsun hakiki anlamda İslam'ı yaşayan o kutlu nesile. Bizleri de Rabbim içimiz itibariyle onlara benzetsin.

NAMAZ KILMAMAYA GARİP MAZERET
Bazı kardeşlerimiz şöyle diyorlar: "Ben namaz kılacağım ama falanca kişi namaz kılmasına rağmen şöyle şöyle sahtekârlık yapıyor, ben ondan dolayı namaz kılmıyorum." Aslında bu mazeret şeytanın bir oyunudur. Namazdan alıkoymak için kötü bir örnektir. Eğer kişi namaz kılmasına rağmen dürüst olamıyorsa bu onun namazının makbul olmadığını gösterir. Sen neden onu örnek alıyorsun ki? Sen Hz. Peygamber (sav)'in, Hz. Ebubekir'in, Hz. Ali'nin namazını örnek al. Falanca kişi su içiyor ama sahtekârdır diyerek su içmekten vazgeçtiğin oluyor mu hiç? Aklımız başımızdayken kıbleye dönmeyi bilmek lazım. Kişinin hayattayken gönlü nerede ise, ölürken de gönlü oraya kayarmış.


BİR SEVAP
Ramazan da umre yapmak
"Ramazanda yapılan bir umre bir hacca bedeldir. Kim Kabe'yi tavaf ettikten sonra iki rekat namaz kılarsa köle azad etmiş gibi olur."


SORU - CEVAP

İnternet kullanılarak insanlara hakaret edildiği, iftira atıldığı oluyor. Bunun sorumluluğu nedir?
İnternetten veya diğer iletişim kanalları kullanılarak insanlara hakaret ediliyor, iftira atılıyor veya tahkir ediliyorsa bu işi yapanlar Allah katında 'Kebair (büyük günah) işlemiş olurlar. Elbette söz ve kalem sorgulanır. İnsanların namus, izzet, şeref ve haysiyetine saldıranlar veya bunları tezyiz edenler iftiracı ve yalancı sayılırlar. Bu tür işlere tevessül etmek Müslüman olana yakışmaz. Tevbe etmeleri ve kul hakkından dolayı helallik almaları gerekir. Tabii ki imanları varsa ve helal ile harama inanıyorlarsa.

Kazaya kalan ramazan oruçları nasıl tutulmalıdır?
Ramazan
ayında tutulamayan oruçların ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar." (Bakara 2/184) buyurulmaktadır. Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, kazaya kalan oruçlar, oruç tutulması yasak olan günler dışında, ardı ardına veya ayrı olarak tutulabilir. Ancak bu oruçların, geciktirilmeden bir an önce tutulması uygun olur. Çünkü bu bir borçtur, hemen ödenmelidir. Ayrıca insanın ne zaman öleceği de belli değildir.

Eve girerken, ev boş olsa da selam vermek gerekiyormuş doğru mu?
İşittiğiniz
husus doğrudur. Çünkü ev boş bile olsa melekler orada bulunurlar. Eve girerken onları da kastederek 'Allah'ın selamını' vermek sünnettir.