'ÖYLECE ÇEKİP GİDEMEZDİM, DERKEN GÖZLERİ DOLDU'
Cezaevinde görüşmelerinde Kadir'in yorgun ve durgun olduğunu belirten Şahin, şöyle konuştu:
"Ben ona dışarıda olanlardan, yakın arkadaşlarımızın durumlarından bahsettim. Kadir biraz yorgun ve durgun görünüyordu. Malum Kadir'in bitmek bilmeyen bir karantina süreci oldu. 20 gün Konya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kaldı, 15 gün de yeni nakledildiği Akşehir Kapalı Cezaevi'nde hücrede karantinada kalmak zorunda kaldı. Bu onu belli ki çok yıpratmıştı. Az da olsa olay gününden bahsetmeye çalıştı. Kadının acı, acı bağırdığını, dayanamadığını söyledi. Öylece çekip gidemezdim derken gözleri doldu, ağlamaklı oldu. Kadir de biliyor ki Kadir'in tek suçu insani ve vicdani bir davranış sergilemiş olması. Gerçekten yardıma muhtaç birine yardıma koşmanın mükafatı bu olmamalı. Kadir zaten içerisinde bulunduğu durum yeterince zor değilmiş gibi, bir de şu an üzerine atılan iftiralarla karşı karşıya."
'KADİR'E YAPILAN İFTİRALAR, KARALAMAYA YETMEYECEK'
Özgür Duran'ın ailesinin iddialarına cevap veren İzzet Şahin, şunları söyledi:
"Ne kasıtla, ne amaçla, neye dayanarak yaptıklarına gerçekten anlam veremiyorum. Şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki Kadir, benim hayatımda tanıdığım en temiz yürekli, en iyi insanlardan biridir. Şunu bilmelerini istiyorum. Güneş balçıkla sıvanmaz. Kadir'e karşı söyledikleri çirkin ithamlar ve üzerine attıkları iftiralar, Kadir'i karalamaya yetmeyecek. Kaldı ki Kadir'in savunulmaya da ihtiyacı yok. Görünen köy kılavuz istemez. Biz dostları ve kardeşleri olarak, ortada kasten adam öldürmenin olmadığına eminiz. Eminiz ki Kadir o gün orada kendini korumak maksadıyla hareket etti. Bizler bunu sonuna kadar savunacağız.
Eminiz ki bizlerle beraber Kadir'in masumiyetine inanan binlerce insan var. Kadir böylesine duyarlı bir davranış sergilemiş, binlerce insana masumiyetini kanıtlamışken, ne 12 yıldan 18 yıla kadar yargılanmasını isteyen iddianame, ne de 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılması inanın hiç adil değil. Tek temennim Kadir'in bu duyarlı davranışının, bir yerlerde birilerinin vicdanına dokunmuş olmasıdır. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Kadir'in yeri cezaevi değil, Kütüphaneler ve üniversitedir. Elinizi vicdanınıza koyun."