Koronavirüse karşı bağışıklık sistemini doğal yollarla güçlendirmek isteyenler, farklı yöntemlere başvuruyor. Bol miktarda C vitamini içeren, 'altın portakal' olarak anılan kamkat, son dönemde en çok tercih edilen meyvelerin başında geliyor. Önceden sadece peyzaj süsü olarak kullanılan kamkat meyvesi, artık bahçelerde üretiliyor ve toplam üretim miktarı 2 ila 3 bin tona kadar yükseldi. Kilosu 30 TL'ye alıcı bulan kamkatı fidan olarak almak isteyenler, 85 ila 100 TL arasında ücret ödüyor.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından uzun yıllar önce Türkiye'ye getirilen kamkatın Antalya bölgesinde bahçe üretimi yaygınlaştı. Turunçgillerin en küçüğü, ancak C vitamini yönünden en güçlüsü olan kamkatta yılın ikinci hasadı, aralık ayıyla birlikte başladı. BATEM'e ait narenciye bahçelerinde yıllık 10 tona yakın meyve toplanırken, il genelindeki üretim rekoltesi 3 bin tona ulaştı.
BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, portakal, mandalina, bergamot, limon gibi turunçgiller ailesinden kamkatın, 'turunçgillerin mücevheri' veya 'altın portakal' olarak anıldığını söyledi. Ünlü, kamkatın şeklinin limona, renginin ise portakala benzediğini aktardı. Kamkatın kabuğu soyulmadan yenilebildiğini kaydeden Ünlü, "Kokusu bergamotu andırır. Elinizde tuttuğunuzda uzun süre kokusu gitmez" dedi.
Kamkatın bağışıklık sistemine katkısını anlatan Abdullah Ünlü, şöyle konuştu:
"Kamkat artık son yıllarda oldukça ticarileşmiş, pazarlarda görmeye alıştığımız bir meyve. Donma riski diğer turunçgillere göre daha geç oluyor. -8 dereceye kadar dayanıyor, hızla donmuyor. Ticari bahçeler kurulmaya başlandı. Kamkat, süs bitkisi olarak kullanılıyordu, fakat C vitamininin yüksek olması ticari olarak ilgi çekmesini sağladı. Taze tüketilmeli, kabuğu ile birlikte yeniliyor. Antioksidan değerleri çok yüksek. Pandemi günlerinde doğru beslenmek ve taze beslenmek oldukça önemli. Antalya bölgesinde 2 veya 3 bin ton arasında üretimimiz var. Kapama bahçeler yeni yeni yapılıyor. Kamkat reçeli ve kurusu da satılmaya başlandı."