Şikayetçi avukatı Muhammet Çağrı Gökel ise sanıkların haksız tahrikten yararlanmaması gerektiğini ifade ederek, mağdurun sanıklara karşı herhangi bir eylemde bulunduğuna dair somut delil olmadığını belirtti. Sanık avukatları da müvekkillerinin kasten öldürme eyleminde bulunmadığını iddia etti.
BAŞINDA 7 ÖLÜMCÜL DARBE
Duruşmada, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Birinci İhtisas Kurulu'nun gönderdiği rapor da okundu. Raporun sonuç kısmında, maktulün herhangi bir hastalık veya zehirlenmeden dolayı ölümünün gerçekleşmediğine vurgu yapılarak, şöyle denildi:
"Kişinin 4 Şubat 2020 tarihinde maruz kaldığı yaralanma ile ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu, ölüm olayında maruz kaldığı yaralanma dışında başkaca ortak neden bulunmadığı, mahkemenizce sorulduğu üzere; otopside tespit edilen menenjitin (beyin zarı enfeksiyonu) maruz kaldığı künt kafa travması nedeniyle oluştuğu, mevcut tıbbi belgeler ve otopside tespit edilen bulgulara göre kişinin kafa bölgesine 7 (yedi) adet künt travma uygulanmış olduğu ve ayrıca sol kol ve sol göğüs bölgesi olmak üzere birer adet künt travma bulgusu tespit edildiği ve kafa bölgesinde tespit edilen künt travmaların tamamının ölümüne etkisi bulunduğu oy birliği ile mütalaa olunur."
Duruşma, sanıkların tutukluluğunun devamına karar verilerek ertelendi.