Her görüşmelerinde "Öldüğümde beni yakmalarına müsaade etmeyin, Türkiye'de defnedilmek istiyorum" diyordu. Ailesi onunla ilgilenmiyordu. Devletin onu kimsesizler mezarlığına götürüp yakacağını söylediler. Dinimizde cenazeyi yakma olmadığı için oğlu ve kızı ile görüşüp cenazeyi almak istedik. Kimseden bir kuruş talep etmeden Almanya'daki cami derneğimiz yardımıyla vasiyetini yerine getirdik.
KIZI 'MASRAF ÇIKARTMAYIN' DEDİ
Cenazeyi Türkiye'ye getirenlerden Hüseyin Çakır ise "Ailesi kendisiyle ilgilenmiyordu. Devlet ve ailesinin hiçbir şekilde masrafı olmamak şartıyla cenazeyi almak istedik. Ailesi ve sosyal güvenlik kurumunun onayını bekledik. En son kızıyla telefonda görüştüm. Annesi için bizden 'Noterden masraf çıkartmayacağımıza' dair belge istedi. 'Biz zaten masrafları karşılayacağız' dedik. Onu hiç bir zaman unutamayız" dedi.
'ANNEMİZ, ABLAMIZ GİBİ KABUL ETTİK'
Cenaze namazını kıldıran imam Şaban Kaya , "Almanya'dan bizi arayıp, 'Müslüman olmuş bir misafir geliyor, Almanya'da değil, Türkiye'de toprağa verilmek istiyor, kabul eder misin, namazını kıldırır mısın' dediler. Bende 'Onu annemiz, ablamız gibi kabul ederiz' dedim. Bütün hazırlıkları yaptık, camide sala da okuttuk" dedi.