"BİYOLOJİK MÜCADELEYİ BEKLİYORUZ"
Geçimini arıcılıkla sağlayan, gal arısını bölgede ilk tespit eden Ali Yalçın, "4 yıldan beri arıcılıkla uğraşıyorum. Kestane ağaçlarında gal arısını ilk tespit eden benim. İnternet üzerinden bu arıyı daha önce görmüştüm, kendi kestane ağaçlarımızda var mı diye baktığımda gal arısını gördüm. Durumu birlik başkanımıza, Kastamonu Arıcılar Birliği'ne ve Orman Bölge Müdürlüğümüze bildirdik. Biyolojik mücadeleyi bekliyoruz" dedi.
400 kovan arısı bulunan Muharrem Gürçay ise gal arısı hakkında çok bilgi sahibi olmadıklarını belirterek, "3 tane geçim kaynağımız, fındık, kestane ve arıcılık. Bunun içinde kestane iki defa geçiyor, balı ve meyvesiyle. Böcek hakkında çok bilgimiz yok ama ülkemizde her geçen gün çoğalıyor. Ağaçlara larvalarını bırakıp meyve vermesini engelliyor ve sonunda ağacın komple kurumasına neden oluyor" ifadelerini kullandı.
"ÇÖZÜM İSTİYORUZ"
Arıcılıkla geçimini sağlayan Erhan Aksoy da, "Birinci uğraşımız ve geçim kaynağımız arıcılık. Şu an arılarımızın mevcut durumları önceki yıllara göre sıkıntılı. Memleketimizde görülen hastalık kestane ağaçlarımıza yayılmış durumda. Yetkililere sesleniyor ve çözüm istiyoruz" dedi.
Kestane meyvesi toplayarak geçimini sağlayan Kerem Yılmaz da şunları söyledi: "Kendimi bildim bileli hem kestanenin meyvesini topluyorum hem de arıcılıkla geçiniyorum. Zaten 25 yıldır süren dal kanseri denilen hastalıkla mücadelemiz var. Maalesef bu yıl gal arısı denen böcek de musallat oldu kestaneye.
Bunun biyolojik bir mücadelesi varmış. Torymus Sinensis adlı böcek salınıp bunun mücadelesi yapılıyormuş. Yetkililerden Cide'ye laboratuvarının kurulup buraya salınmasını istiyoruz"