Olay, 11 Ağustos 2020'de saat 22.30 sıralarında, Seyhan ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, emekli coğrafya öğretmeni baba Şeref Polat'ın (67) bankada bulunan 1 milyon TL parası ile 300 dönüm arazi ve 4 bin metrekare arsanın aile içinde paylaşımına karar verildi.
Ancak dönemin Hatay Vali Yardımcısı Tolga Polat'ın, mal paylaşımında anlaşamadığı annesi Afiyet İkbal ve avukat kardeşi Altuğ Polat ile arası bozuldu. Şeref Polat'ın para ve malın büyük kısmını Tolga Polat'a vermek istemesi üzerine anne ile avukat kardeş, 'akli dengesinin yerinde olmadığı' iddiasıyla vesayet davası açtı. Duruşması görülecek dava öncesi baba Polat, Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden 'akıl sağlığı yerindedir' raporu aldı.
ANNESİNE VE KARDEŞİNE KURŞUN YAĞDIRDI
Tolga Polat ise davadan bir gün önce akşam saatlerinde annesi, babası ve kardeşinin yaşadığı apartmana geldi. Polat, kardeşini 3'üncü katın merdiveninde tabancayla vurarak, öldürdü. Ardından da 6'ncı kattaki daireye çıkarak kendisini korkuyla banyoya kilitleyen annesini vurdu. Polat, olay yerine gelen polis tarafından yakalandı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Polat, tutuklandı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Tolga Polat hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Adana 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianame sonrası duruşma süreci başladı.
"OLAYLARIN ASIL SORUMLUSU ANNEMDİR"
22 Ocak 2021'de görülen ilk duruşmada kendisini savunan sanık Tolga Polat, olayın yaşanmasından dolayı pişman olduğunu belirterek annesi ve kardeşini öldürdükten sonra intihara kalkıştığını fakat babasının kendisini durdurğunu söyledi. Kardeşi Altuğ Polat'ın aralarında yaşanan bu anlaşmazlık sürecinde annesinin telkinleriyle kendisine düşman olduğunu öne süren Polat, "Bu olayların asıl sorumlusu annemdir. Annem beni sevmezdi. Ben babama, Altuğ ise anneme yakındı. Ortaokul sonuna kadar annemden şiddet gördüm. Annem benim çamaşırlarımı yıkamaz, 'yaptığım yemeği yeme' derdi. 1997 yılından beri annemle konuşmuyoruz. Son dönemde de bana hep hakaret ediyordu" ifadelerini kullandı.
"ANNEM VE KARDEŞİM BABAMA ŞİDDET UYGULADI"
Savunmasında, olayların bu şekilde sonuçlanmasının asıl sebebinin 'miras' olmadığını öne süren Polat, annesi ve kardeşinin babası Şeref Polat'a fiziksel şiddette bulunduğunu iddia etti.
Babasının yaşadıklarını öğrendiğinde zoruna gittiğini belirten Polat, "Benim babam minyon tipli olup zayıf yapıdadır. Annem, babama göre daha genç ve kiloluydu. Kardeşim ise 130 kilo civarındaydı. Fiziksel olarak annem ve kardeşim, babama göre çok daha kuvvetliydiler. Bu nedenle babama fiziksel şiddette bulunuyorlardı. Tekrar söylüyorum, bu olay nedeniyle pişmanım" diye konuştu.
SON DURUŞMADA DA ANNESİNİ SUÇLADI
Adana 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2'nci ve 3'üncü duruşmalarında tanık ifadeleri dinlenerek dosyaya konuldu. Sanık Polat'ın tutuklu yargılandığı davanın 4'üncü duruşması 2 Ağustos'ta görüldü. Duruşmada söz alan sanık Polat, ilk duruşmadaki ifadesini yinelediğini belirterek, "Bizim aile ilişkilerimizin olağan düzeyde olmadığını anlatmak isterim.
2019 yılında babamın canının sıkkın olduğunu görünce nedenini sordum. Babam, annemle sorun yaşadıklarını söyledi. Annemin kendisinden elektrik parasını ödemesini istediğini anlattı. Ben de 'Baba ne olacak? Elektrik faturasını öde' dedim. Babam ise 'Ona ev verdim, primlerini yatırıp emekli olmasını sağladım, maaşı var ödeyebilir.
Annen evde bir tabak yemek yediğimde ya da çamaşırım yıkandığında yıkama parası istiyor' dedi. Yani aile içerisinde olması gereken sevgi, saygı bizim ailede yoktu. Annem beni hiç sevmedi. Şiddet gördüm. Babam ile anlaşamıyordu. Annem, evde yaptığı yemek için bile babamdan yemek parası istiyordu. Yıkadığı çamaşırın bile parasını istiyordu. Tahliyemi talep ederim" dedi.
Mahkeme, sanık Polat'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 12 Ekim'e erteledi.
