ABLALARI CENAZEYE GELEMEDİLER, ONLARA SARILAMADIM
4 yıl önce depresyon hastalığı yaşadığını ifade eden anne Nuray Keleşoğlu, "İrem 4 yıl depresyon hastalığı yaşadı. Farklı illerde doktorlara götürüp, çare aradık. Çok kilo kaybı yaşamıştı. Üniversite olarak grafik tasarımını okurken 2.ci yılının ilk yarısından sonra okula gidemedi. Yaşayamadığını hayatını 3 yıla sığdırdı. 23 yıldır yapamadığını hızlandırılmış eğitim gibi sağlığına kavuşarak 3 yıla sığdırdı. İrem çok duygusal, merhametliydi. Derdi olan insanlara muhakkak yardımcı olurdu. Bir bakarsın ki İrem kan bağışında bulunmuş, okullardaki çocuklara oyuncaklar almış onları sevindirmiş böyle hayata pozitif bakan aktif bir kızımdı. Benim 3 kızım var. İrem en küçüğü. En acı kader ise Ablası Kübra Keleşoğlu yurt dışında, onun küçüğü Beyza Hızıroğlu ise İstanbul'da yaşıyor. Kızlarımın ikiside hamile olduğundan cenazeye gelemediler.2 çocuğumda yanımda olamadı. Birbirimize sarılamadık. Allah kimseye böyle bir acı vermesin" dedi.
BU NASIL VİCDAN!
Baba Mustafa Keleoğlu ise, Kızım 27 Aralık akşam 22:00 sıralarında Yomra kavşağında arkadaşlarının yanına gitmek için yoldan karşıya geçerken aşırı süratli olduğunu öğrendiğimiz araba İreme çarptı.O sırada şoför kaçmış ve ilerde bir yerde ekmek alıp evine gitmiş.3 saat sonra polise teslim olmuş. Bu nasıl bir vicdan ki çarptığı kişiye durup bakmadan, yardım etmeden kaçıp gitti.
Sonra vicdan yapıp teslim olmuş. O kişi önce ev hapsiyle serbest bırakıldı. Kızımın vefatından sonra şikayetçi oldum ve mahkeme o kişiyi tutukladı. Kızım annesine 4 ay önce arkadaşlarıyla organ bağışı yapacaklarını söylemiş. İrem bu olay sonrası beyin ölümü gerçekleştiğinde doktorlar bana organ bağışı yapıp yapmayacağımı sordular.
Kızımın vasiyetini bildiğimden hiç düşünmeden organlarının bağışı için onay verdim. Kızımın organları aynı gün 2 böbreğinin Erzurum'a ,karaciğer ve 2 korneası Samsun'a gittiği aynı gece bize söylendi. Kızımın organları başkalarına hayat vereceği için gururlu ve mutluyum. O insanlara en büyük yeni yıl hediyesiydi. Kızımın organları başka bedenlerde can bulduğu için artık buna tutunup, hayatta kalmaya devam edeceğiz.
KIZIMIN KEDİLERİ ONUN YOKLUĞUNDA AĞLIYOR,YATAĞINDA YATIYORLAR
Baba Mustafa Keleşooğlu,"Kızımın yaşadığı depresyon hastalığı döneminde doktorların tavsiyesiyle ona kedi almamızı söylediler. Ona 2 aylık yavru kedi aldık. Kızım ona "üzüm" ismini vermişti. Kızımın iyileşmesinde en önemli faktör kedisi "üzüm" olmuştu. Onunla oynar, onula uyurdu. Kedisi "üzüm" bir süre sonra yavru yaptı.
İrem Üzümün yavrusuna Paşa ismini verdi. Hem Üzümü hem de yavrusu Paşa'yı sahiplenerek şefkatiyle büyütmüştü. Şimdi ise kedileri bile onsuz kaldı. İlk iki gün kedileri çok hırçınlaştı ve onun yokluğunda bizler gibi ağladı. Onun gözyaşlarını görünce dayanamadım. Kedileri bile onun yokluğuna alışamadılar ve yatağında yatıyorlar.