TİKTOK'TA AHLAKSIZLIKLAR
Ahlaksızlığın dozu TikTok isimli platformda da arttı.
Mükremin Gezgin isimli şahsın aylarca hamile numarası yaparak doğumhaneden video paylaşaması, Kur'an-ı Kerim'e öğretmene saygısızlık yapan ergenler...
TOPLUMUN SİNİR UÇLARI...
Mide bulandıran olayların zamanlamasının peş peşe olması dikkatlerden kaçmazken "Yaşananlar toplumun sinir uçları ile oynanmak istenen bir oyun mu?" sorusunu akıllara getirdi. Konuya ilişkin Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu bir yazı kaleme aldı.
Nihat Hatipoğlu, "Kaldırıma kadar sarkmış çirkinlikler, kadınların müstehcen fotoğraflarını çekme gayretleri, Kur'an-ı Kerim'e ve peygamberlere saygısızlık, okunan ezana tahammülsüzlük ve bu tahammülsüzlüğü en çirkin ve utanmaz sözcüklerle gösterme gayreti.Türkiye'nin hassas sinir uçlarına dokunma çabaları." dedi.
Hatipoğlu şu ifadelere yer verdi:
"Son zamanlarda daha önce hiç yaşamadığımız çirkin şeylere şahit oluyoruz. İstanbul'un en kalabalık merkezlerinden birinde veya açık alanlarda herhangi bir kadın ve erkek hiçbir edep, ahlak veya izan tanımadan, utanmadan ilişkiye giriyorlar. Aklın alacağı bir şey değil. Bu manzarayı hiçbir Avrupa ülkesinde göremezsiniz. Hemen hemen görmediğim hiçbir Avrupa şehri kalmadı. Hiçbirinde böyle bir manzaraya şahit olmadım.
Şimdi size sahihliği tartışılmış bir rivayet vereceğim. Lütfen bugün olan ile yüzyıllar öncesi kitaplara girmiş şu rivayeti karşılaştırın. Hz. Peygamber Efendimiz'e (SAV) nispet edilen rivayet aynen şöyle:
"Öyle bir zaman gelecek ki, yolun gündüzün ortasında, sokakta açıktan kadınlarla cinsel yakınlıkta bulunurlar da hiç kimse bunu garipsemez. Ve bu durumu değiştirmeye gayret etmez. Bunlara, 'Keşke biraz yolun kenarına çekilseydiniz ya!' diyen kimse, o devrin en muhafazakâr kişisidir. O kişinin cemiyetteki konumu, sizdeki Ebubekir ve Ömer'in konumu gibidir." (Hakim, Müstedrek, Kenzül Ummal, 38588).
Şimdi bu hadisin sahihliğini tartışmaya gerek var mı? Maalesef hadisin haber verdiği olay bire bir oluyor. Neyse ki kamuoyu ve aklı başında insanlar bu pespayeliğe prim vermiyor. Ama bu hadise düşündürücü. Sanki toplumu bu tür rezilliklere alıştırıyorlar. Keşke sadece bununla kalsa. Kaldırıma kadar sarkmış çirkinlikler, kadınların müstehcen fotoğraflarını çekme gayretleri, Kur'an-ı Kerim'e ve peygamberlere saygısızlık, okunan ezana tahammülsüzlük ve bu tahammülsüzlüğü en çirkin ve utanmaz sözcüklerle gösterme gayreti.
Türkiye'nin hassas sinir uçlarına dokunma çabaları. Elbette dünyanın tümünde bir huzursuzluk var. Var ama onlarda kendini kontrol etme güdüsü de hareketli. Bizde ise bazı insanlarda her şeyin ucunu yaşama gayreti var.
Gençlerimize sahip çıkalım
Kişi kendi ve Rabbi arasında ne yapıyorsa yapar. Hesabını da verir Allah'a. Ama bunu ortalıkta, örnek alınsın der gibi yapmak, bu kişilerin ciddi bir problemi olduğunda gösteriyor. Din zayıflatılmaya çalışılıyor. Kutsallar aşındırılıyor. Aile düzenini bozacak hamlelere prim veriliyor. Halkın ortasında yakınlaşma fotoğrafını neredeyse görmezden geleceğiz. Çirkinlik normalleştiriliyor.
Bütün aileler, çocuklarıyla ilgili endişelerini paylaşıyorlar. Aşırılıklar sadece yaşanmakla kalmıyor. Sokakta, toplum arasında ölçüsüzce fora ediliyor. Bazı gençlerde uyuşturucu illeti artıyor. Bence toplumun her katmanının iştirak edeceği aklı başında müzakereler yapılmalı. Dini müesseseler faydasız tartışmalardan uzaklaşıp gençlere daha çok mesai harcamalı. Sosyal medya bu noktada haylice kötü kullanılıyor.
"Dine karşı dini kullanma" bir proje olarak görülüyor. Sosyal medya hesaplarında görünüşte İslam'a ait ritüeller paylaşmakla beraber dine hakaret eden binlerce fake (sahte) hesap var. Eskiden günah da, aşırılık da, azgınlık da ferdi olarak yaşanıyor, kimseyi pek etkilemiyordu. Şimdi kabullenilmez bazı olaylar genele yayılsın isteniyor. Gençlerimiz burada istismar ediliyor. Elbette yazık oluyor.
Şunu da söylemek lazım: Gençlerimizin kahir ekseriyeti bu tür çirkinliklerden en az bizim kadar rahatsız. Gençlerin her daim içindeyim. Onların dini ve ahlaki konularda ne denli ölçülü olduklarını biliyorum. Ancak onları ve aileleri beraberce bilgilendirmeliyiz. Onları dışlamayalım. Sakın gençleri kötü niyetli kişilerin önüne savurmayalım."
Yazının tamamı için tıklayınız