YANGIN EĞİTİMİ YOK
Şüpheli Çağatay Altunel, olay günü işletmede olmadığını, iş yerinin son 1 yıl içinde uygulamalı ve teorik yangın eğitiminin olmadığını, yaşananlardan dolayı psikolojisinin bozulduğunu kaydederek suçlamaları reddetti.
"TEHLİKELİ MADDELERİ SÖKMEMİZ GEREKİYORDU"
Ölen demir işçilerinin patronu Kahraman Erdem, suçlamaları reddederek, "Normalde bizim tadilat yapılacak alana alandaki bütün yanıcı ve tehlikeli malzemeler söküldükten sonra girmemiz gerekiyordu ve en az bir ay çalışmamız vardı, ancak ilk toplantıda Ramazan ayı bitmeden tadilatın bitmesi gerektiği aksi halde Bayramda mekanı açamayacaklarını ve bunun büyük bir maddi kayba yol açacağını söylediler. Biz de kısıtlı olsa da kabul ettik, yaşananlardan dolayı üzgünüm." şeklinde konuştu.
İşletme sahibi şüpheli Şüpheli Şehzade Şekergümüş üzerine atılı suçlamaları reddederek serbest bırakılmayı talep etti.
MAĞDUR EDİLDİK
Şüphelilerden Dursun Çelik, savunmasında, işlerini bir gün öncesinden bitirdiklerini yapılan tadilatla ilgilerinin bulunmadığını söyledi. Satılan ürünlerin teslimatının yapıldığını mağdur olduklarını iddia ederek serbest bırakılmayı talep etti. Şüpheli Fatma D., herhangi işletmeyle ilgisinin bulunmadığı bundan dolayı kusurunun olmadığını iddia ederek suçlamaları reddetti.
ORGANİZASYONA DAHİL DEĞİLİM
Şüpheli Mehmet Memduh Ceylan, işletmenin muhasebe işleri dışında herhangi bir organizasyona dahil olmadığını söyledi. Yangının birden geliştiğini ölenler arasında arkadaşlarının olduğunu bu durumdan dolayı çok üzgün olduğunu belirterek suçlamaları reddetti. Şüpheli Sibel Çelik, olayda kusurunun olmadığını iddia ederek serbest bırakılmayı talep etti.
"TELEFON IŞIĞI İLE KAPIDAN ÇIKTIM"
Mehmet Menduh Ceylan ise hakimlikteki ifadesinde, olay sırasında içeride bulunduğunu, 2-3 arkadaşıyla kendilerini dışarıya zor attıklarını belirterek, "Biz yangını 2 kişinin söndürdüğünü gördük. Tekrar girerken elektrik kesildi ve cep telefonumun ışığı ile diğer kapıdan çıktım." dedi.
Şüpheli Dursun Çelik de savunmasında, "Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Hazır bir malzeme teslimatı yaptık, sonrasında teslim videosu da çekildi. Sadece ertesi gün bir kablonun gizlenmesi istendi. O gün, o saatte sadece orada bulunduk, başka bir eylemimiz, yangına sebebiyetimiz olmadı. Ölen arkadaşlarımızdan birinin çocuğu daha 15 günlük ve bakacak kimseleri yoktur. O kıza biz bakacağız. Onu hastaneye götürecek kimse yoktur, biz ilgileneceğiz." diye konuştu.
Şüphelilerden İbrahim Bildirici, hakimlikteki sorgusunda, teknik eleman olduğunu, arızalı malzemelerin servisini çağırdığını, başka bir yetkisi olmadığını belirterek, "Şantiye şefimiz Sinan Kızıl'dır. Olayda herhangi bir kusurum yoktur. Sabit ikametgah sahibiyim, kaçma ve saklanma şüphem yoktur. Deliller büyük oranda toplanmıştır ve toplanması muhtemel delillere etki etme ihtimalim bulunmamaktadır. Öncelikle serbest bırakılmayı, hakimliğiniz aksi kanaate varacak ise adli kontrol hükümleri ile serbest bırakılmayı talep ederim." dedi.
Diğer 3 şüpheli de ifadelerinde serbest bırakılmalarını talep etti.
Hakimlik yazısında, şüpheliler Çağatay Altunel, İsmet Şen, Kahraman Erdem, Sibel Çelik, Şahzade Şekergümüş, Dursun Çelik, İbrahim Bildirici ve Mehmet Menduh Ceylan'ın, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan tutuklanmalarına karar verildiği kaydedildi.
Yazıda, şüpheli Fatma Dörtgül'ün ise "yurt dışına çıkış yasağı" ve ''haftada bir kez ikametgah adresine en yakın karakola imza atma''yı kapsayan adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmasına karar verildiği aktarıldı.