Beşiktaş'taki işletmelerin yüzde 85'i bilgi ve denetim dışındayken çıkan yangına ilişkin ise "Böyle kontrolsüz ve denetimsiz bir ortamda her türden çok daha büyük felaketlerin yaşanması sadece an meselesidir" eleştirisi yapıldı.
29 kişinin hayatını kaybettiği yangının ilk anlarına dair yeni görüntüler de ortaya çıktı.
Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı (TÜYAK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Yangın Güvenlik Uzmanı Levent Yasa o anları değerlendirdi, benzer olayların yaşanmaması konusunda uyarılarda bulundu.
"TAHMİNLERDE BULUNMUŞTUK, DOĞRU ÇIKTI"
Yangının çıktığı anın görüntülerini değerlendiren Yasa, "Bu görüntüler ortaya çıkmadan önce, biz tahminler bulunmuştuk. İçeride muhtemelen tadilat sırasında kullanılan yanıcı maddelerin ve kimyasalların tutuşması kaynaklı bir yangın olabileceği öngörüsünde bulunmuştuk. Bu doğru çıktı. İçeride bulunan kimyasal maddeler ve tadilat malzemeleri kaynak sırasında çıkan kıvılcımlardan tutuşuyor ve kaçış ve giriş yolu olarak kullanılan bölümü kapatarak insanların dışarı kaçmasını engelliyor." şeklinde konuştu.
"YAĞMURLAMA SİSTEMİ OLMASI GEREKİRDİ Kİ YANGINA TAM OLARAK MÜDAHALE EDİLEBİLSİN"
Yangın anını değerlendirerek, yangın anında yapılabilecekler hakkında bilgi veren Levent Yasa, "Özellikle bizim ilk müdahale aracı olarak kullanmakta olduğumuz kuru kimyevi tozlu tüpler var bu tüpler her türlü yangında ilk müdahale olarak kullanılabilir. Bu yangın özelinde konuşursak içeride bir kimyasal maddeden başlayan ve izolasyon, inşaat malzemesinden başlayan bir yangın söz konusu. İlk müdahale yapılsa dahi, söndürmekte tam başarı olamama ihtimali yüksek. Çünkü, içeride yüksek miktarda yanıcı madde var. Her tüpün bir söndürme kapasitesi var, kullanılan tüpler 6 kilogramlık olduğundan dolayı kapasiteleri çok geniş değil. Suyla müdahale edilebilir mi? Sıvı kimyasal yoksa ve katı maddeler yanıyorsa suyla müdahale doğrudur. Fakat, kovadan atılan suyun söndürme etkisi olmaz, daha yoğun ve fazla miktarda suyla müdahale edilmesi gerekiyordu. Bunun için de yönetmeliklere uygun şekilde dizayn edilmiş olan yangın dolabı ya da sabit söndürme sistemleri, yağmurlama sistemleri gibi sistemlerin olması gerekiyordu ki oradaki yangına tam olarak müdahale edilebilsin." dedi.
"250 METREKAREDE BİR TÜP SAYISI BELİRLENMESİ GEREKİYORDU"
Değerlendirmelerine devam eden Yasa, "Binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik bunu belirlemiş. Maksimum 250 metrekareye bir tüp olacak şekilde tüp sayısının belirlenmesi gerekiyordu. Alanın metrekaresi ve kaç katlı olduğu da önem taşıyor. Orada yeteri kadar tüp olsaydı ve bir de en önemli hususlardan biri personelin de bu tüpleri kullanmayı biliyor olması lazım. Tüpü kullanmayı bilmiyorsa, siz istediğiniz kadar koyun faydalı olmayacaktır. Koyulan tüpün de yanan malzemenin cinsine göre uygun olması gerekiyor." diye konuştu.
"TÜPLERİN AYLIK DENETLENMESİNİ İSTİYORUZ Kİ BU TÜR YANGIN OLAYINDA ÇALIŞMAMA DURUMU MEYDANA GELMESİN"
Yangından kurtulan bir işçinin ifadesinde kullandığı, "Yangın tüpünü ateşin üzerine sıkarak ateşi söndürdüm. Yangın tüpü bittikten sonra tanımadığım birisi bana başka bir yangın tüpü verdi. Fakat bu yangın tüpü mandalına basmama rağmen çalışmadı." sözlerini yorumlayan Yasa, "Yangın tüpleri yönetmeliklere göre 4 yılda bir değiştirilmek zorundadır. Endüstriyel tesis ve kamuya açık alanlarda yangın tüplerinin aylık kontrollerinin yapılmasını, her ay içerisindeki basıncın, kullanılıp kullanılmadığını gösteren mührün ve emniyet piminin sürekli sabit durumda bulundurulması, kullanıma hazır durumda olması ve personele de bu tüplerin nasıl kullanacağının eğitiminin verilmesini istiyoruz ki bu tür bir yangın olayında, tüpün çalışmaması veya kullanılamaması durumu meydana gelmesin. Oradaki bir işçinin beyanına göre tüpün bir tanesi çalışmış, bir tanesi çalışmamış. Tabi çalıştırıp, çalıştıramayacağını veya gerçekten kullanımının nasıl olduğunu tam bilemeyeceğimizden net yorum yapamayız fakat bir tüpün de kapasitesi bu büyüklükteki bir yangını söndürmeye yeterli gelmeyecekti." dedi.
"ÖZELLİKLE İŞ HANLARI VE BİNALARIN KOT ALTINDAKİ EĞLENCE YERLERİ DENETLENMELİ"
Yasa, "Özellikle konut binaları veya iş hanı gibi binaların alt bölümlerinde, eksi 1-2-3 kotlarında bulunan eğlence yeri ve işyerleri gibi alanlarda, yangın güvenlik önlemlerinin idare tarafından çok sıkı kontrol edilmesi, bina sahipleri tarafından da bunların denetlenmesi lazım." dedi.
"YANGIN ÇIKIŞ KAPILARININ YETERLİ GENİŞLİKTE OLMASI VE KİLİTLENMEMESİ GEREKİYOR"
Yasa, "İnsan yükünün ve kalabalığın olduğu alanlarda kaçış yollarının bulunması ve sürekli kullanılabilir halde olması bizim için vazgeçilmez önemde. Yangının söndürülebilmesi işi bir disiplin işidir. Multidisipliner bir konu. Yangın algılamayla başlıyor, bir detektör sistemiyle yangın algılanır, alarm verilir. Bunu duyan personel, orada kim görevliyse yangına ilk müdahaleyi gerçekleştirir. Söndürülemezse, binadan tahliye olunması gerekiyor, bu tahliyenin de mutlaka tahliye yollarıyla yapılması lazım. Yangın kapıları, yönlendirmeleri, yangın geçiş güzergahların sürekli açılabilir durumda, geçilebilir durumda olması lazım. Temiz alanlar olması lazım, bundan kastımız nedir; kaçışların geçişlerin önünde geçmeyi engelleyecek, masa, klima moturu, sandalye gibi malzemelerin bulunmaması lazım. Yangın çıkış kapılarının hiçbir zaman kilitlenmemesi ve sürekli kaçış yönüne doğru açılır durumda ve insanların çabuk tahliyesi gerçekleştirebilecek genişlikte olması gerekiyor." dedi.
"İHMALLER ZİNCİRİ SÖZ KONUSU"
Yasa, "Burada bir ihmaller zinciri söz konusu. Ruhsatlama aşamasından, yapılan tadilata izin alınmamasına kadar ardı ardına gelen bir ihmaller zinciri söz konusu. Bizim burada yangın çıkmaz, bize bir şey olmaz gibi bir mantık maalesef ülkemizde devam ediyor. Her yerde yangın çıkabilir, özellikle kamuya açık ve kot altı alanlarda çıktığında çok hızlı şekilde ölümcül hale gelebilir." diye konuştu.
"29 İNSAN CANINI KAYBETTİ BU KONUDA TÜRKİYE'DE BİR DENETİM FAALİYETİ BAŞLAYACAKTIR"
Yasa, "Bu çok büyük bir facia 29 insan canını kaybetti. Muhtemelen bütün Türkiye'de bu konuda bir denetim faaliyeti başlayacaktır diye düşünüyorum. Bunu da geç kalınmış bir faaliyet olarak değerlendiriyorum. Mutlaka tüm belediyeler eliyle kot altı olan, kamuya açık eğlence alanları olan tüm alanların sıkı bir şekilde denetlenip, yangın koruma ile başlayıp, algılamadan, korunum, müdahale ve tahliye sistemlerinin de kontrol eden bir denetim faaliyeti başlatılmalı." dedi.
BABANIN FERYADI: İHMALİ OLAN EN AĞIR CEZAYI ALSIN
Öte yandan gece kulübünde Efe Demir'in (17) yangın tüpüyle alevlere müdahale ederken yaşamını yitirdiği bilinmekteydi. 5 ay önce bir marangozun yanında çırak olarak işe başlayan Efe'nin 3-4 gündür ustasıyla birlikte kulübe gidip geldiği öğrenildi.
Efe'nin İstanbul Sarıyer'deki cenazesinde gözyaşı döken güvenlik görevlisi baba Adem Demir, "Olayda ihmal var. Başka acil çıkış kapısı olmalıydı. Sorumlulular en ağır cezayı alsın" dedi.
'3 GÜN DAHA ÇALIŞAYIM DÖNERİM' DEDİĞİ BATMAN'A CENAZESİ GİTTİ
Gece kulübündeki yangında hayatını kaybedenlerden 21 yaşındaki Barış Güngör, memleketi Batman'da asri mezarlıkta toprağa verildi. Güngör'ün kuzeni Adil Güngör, "Barış 3- 4 ay önce askerden geldi. Askerden sonra yanımıza İstanbul'a geldi. Bizde kalıyordu ve 3-4 ay orada çalıştı. Çalıştıktan sonra bir daha Batman'a döndü. Batman'dan tekrar İstanbul'a gelip bir daha dönmemek üzere İstanbul'a eşyalarını almaya geldi. Barış bana 'Ben artık burada ailemden daha fazla ayrı durmak istemiyorum, ailemi çok özlüyorum. 3 gün içerisinde geri döneceğim' dedi. Arkadaşları 'Birkaç gün çalış öyle dön' deyince 'Tamam' demiş. Cenazesi bize geldi" dedi.
YANGINDA EŞİNİ KAYBEDEN FATMA YILMAZ: BİZE HEP 'BEN ÖLÜRSEM NE YAPACAKSINIZ?' DERDİ
Gece kulübü yangınında hayatını kaybeden ve işçilerin şefi olduğu öğrenilen Sinan Yılmaz son yolculuğuna İstanbul Küçükçekmece'deki Fatih Camii'nden uğurlandı. Yılmaz cenazesi namazının ardından Küçükçekmece Kanarya Mezarlığı'na defnedildi.
Cenaze töreninde konuşan ağabey Kenan Yılmaz "Memleketteydim. Haberi alır almaz İstanbul'a gittim. İhmal iddiaları konuşuluyor. Devletimiz gereğini yapacaktır. Sonuna kadar güveniyorum" dedi.