Seçil Erzan davasında önemli gelişme! Erzan'ın Denizbank yöneticileri ile ilgili iddialarına takipsizlik kararı

"Yüksek karlı gizli fon" vaadiyle Arda Turan, Emre Belözoğlu gibi futbol dünyasının ünlü isimlerini dolandıran Seçil Erzan'ın, yargılandığı davada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Seçil Erzan’ın şikayeti üzerine Denizbank yöneticileri hakkında başlatılan “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlamasına ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Savcılık aralarında “Selçuk İnan ve Musa Mert Çetin’in olduğu diğer beş müştekinin “suç delillerini yok etme” ve “suçluyu kayırma” suçlamasına ilişkin de aynı kararı verdi. Takipsizlik kararında suçlamalara ilişkin iddialar dışında deliller bulunmadığı belirtilirken bankanın gerekli bilgilileri raporlarla sunduğu da vurgulandı.

Giriş Tarihi :06 Temmuz 2024 , 00:58 Güncelleme Tarihi :06 Temmuz 2024 , 14:14
Seçil Erzan davasında önemli gelişme! Erzan’ın Denizbank yöneticileri ile ilgili iddialarına takipsizlik kararı

İÇİNDEKİLER

Seçil Erzan aralarında ünlü futbolcular Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Semih Kaya ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 29 kişiyi dolandırdığı gerekçesiyle yargılanıyor. Seçil Erzan davasıyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı.

SEÇİL ERZAN'IN ŞİKAYETİ İLE İLGİLİ SORUŞTURMADA TAKİPSİZLİK
Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Seçil Erzan'ın şikayeti üzerine Denizbank yöneticileri hakkında başlatılan "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlamasına ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı verdi.

Savcılık soruşturma kapsamında Seçil Erzan'ın adını verdiği Denizbank yöneticilerinin ve görgü tanıklarının ifadeleri almıştı. Savcılık tarafından yürütülen soruşturma süreci sona erdi.

KESİN VE İNANDIRICI DELİLLER ELDE EDİLEMEDİ
Soruşturma dosyasında Seçil Erzan tarafından öne sürülen; 'Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu'nun elde edilen mesajlaşmalar ve tanık ifadeleri ile gerçeği yansıtmadığı, Seçil Erzan'ın Çorlu'daki evinden Zincirlikuyu'daki banka binasına kendi isteği ile geldiği, 'Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçunun' işlendiğine dair iddiaları doğrular kesin ve inandırıcı delilin bu aşamada elde edilemediği, 'Suçluyu kayırma suçu'nun ise Seçil Erzan'ın Denizbank yöneticileri tarafından kayrıldığına dair bir eyleme rastlanmadığı bilgilerine yer verildi.

Soruşturma sonucunda savcılık; Seçil Erzan'ın Denizbank yöneticilerine yönelik öne sürdüğü suçlamaların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

DENİZBANK'IN GEREKLİ RAPORLARI SUNDUĞU BELİRTİLDİ
Ayrıca Savcılık aralarında "Selçuk İnan ve Musa Mert Çetin'in olduğu diğer beş müştekinin "suç delillerini yok etme" ve "suçluyu kayırma" suçlamasına ilişkin de aynı kararı verdi. Takipsizlik kararında suçlamalara ilişkin iddialar dışında deliller bulunmadığı belirtilirken bankanın gerekli bilgilileri raporlarla sunduğu da vurgulandı.

Kararda "Seçil Erzan'ın Denizbank yetkililerince kayrıldığı dair bir eyleme rastlanmadığı, tam aksi Seçil Erzan hakkında Denizbank yetkililerince Cumhuriyet Başsavcılığımıza suç duyurusunda bulunulduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde süphelilerin üzerine atılı Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Suç delillerini Yok Etme, Gizleme, Değiştirme ve Suçluyu Kayırma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı" ifade edildi.

SEÇİL ERZAN NE İDDİA ETMİŞTİ?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadenin aktarıldığı soruşturma evrakında Erzan'ın "8 Nisan Cumartesi günü Denizbank Avrupa 1. Bölge Müdürü Sermin Tekin'in Çorlu'da ki evime beni görmeye geldi. Daha öncesinde telefonla beni arayıp halimi hatırımı sormuştu. Bana, 'burada kalmayabilirsin, otelde yada benim evimde kalabilirsin' dedi. Yanında koruma gibi birileri vardı. Daha doğrusu evimin önünde 4-5 adamın beklediğini gördüm. Geldikleri araç bankanın aracıydı. O gün Sermin Hanım benimle görüştükten sonra gitti" ifadelerini kullandığı ortaya çıktı.



"KOLUMA SERUMLAR TAKTILAR"
Başsavcılığa verdiği ifadede korumaların bir sonraki gün tekrar geldiğini belirten Erzan'ın "9 Nisan tarihinde beni korumalar eşliğinde Zincirlikuyu'daki Denizbank Genel Müdürlüğüne götürdüler. Koluma serumlar takılarak bu işi banka dışında yaptığımı söylettiler. Yanımda Sermin Tekin, Ali Murat Dizdar, Teftiş Kurulu Genel Müdürü Cenk İzgi, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Tanju Kaya vardı" dedği ortaya çıktı.

İfadelerinin devamında banka yetkililerinin 8 Nisan akşamına kadar yanında olduğunu belirten Erzan'ın "Bu kişiler bana sürekli 'olayda zimmet yok, evet senin bankacılık hayatın biter belki ama hayatına bir şekilde devam edersin, bu olay zimmet değil' sözler söyleyip bana baskı kurdular. Hatta bana o kadar iyi davranıyorlardı ki ne olduğunu anlayamamıştım. 9 Nisan günü Hakan Ateş bankaya gelerek bulunduğumuz toplantı salonuna girdi bana, 'Kızım biz zaten insanların parasını vereceğiz ama ortada bir enkaz var. Kimden ne aldıysan söyle zaten bu bir zimmet değil, zimmet olsa sen yıllarca içeride çürürdün. Bu sebeple sen banka dışından ne aldıysan onu söyle biz seni koruruz. Seçil'e hemen bir avukat tutalım' şeklinde konuştuğu öğrenildi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN