2024 yılında American Entomology Journal'da yayımlanan bir araştırmaya göre, kedi tırtılı sokması sonrası şişlik, baş ağrısı ve nefes alma zorluğu gibi ciddi semptomlar görülebilir. Uzmanlar, bu tırtılla temas edilmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.
Fotoğraflar: AA
Bu dikkat çekici tırtıl, Amerika Birleşik Devletleri, Meksika ve Orta Amerika'daki gölgelik ağaçların ve çalılıkların yapraklarında yaşar. Görünümünü belirleyen yoğun tüyler, aslında onun savunma mekanizmasının bir parçasıdır. Tüylü yapısı, avcıların ilgisini çekmekle birlikte temas halinde zehirli dikenlerini devreye sokar.
Kedi tırtılının yumuşak tüylerinin altında yer alan zehirli dikenler, en ufak bir temasta kırılarak toksin salgılar. Bu toksinler, anında bir yanma hissine neden olurken, ağrı saatler içinde vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Uzmanlara göre, kedi tırtılının sokması, diğer türlere kıyasla en yoğun acıyı verenlerden biridir.
Kedi tırtılının sokması durumunda şunlar gözlemlenebilir:
Şişlik ve kızarıklık,
Mide bulantısı ve baş ağrısı,
Nefes alma zorluğu gibi ciddi reaksiyonlar.
Bazı durumlarda, acıyı hafifletmek ve semptomları kontrol altına almak için tıbbi müdahale gerekebilir. Bu nedenle, kedi tırtılının bulunduğu bölgelerde farkındalık kampanyaları yürütülmektedir.
Tehlikeli bir tırtıl olarak bilinen kedi tırtılı, zamanla güney flanel güvesi adı verilen zararsız bir yetişkin güveye dönüşür. Tüylü görünümünü koruyan güve, artık herhangi bir tehdit oluşturmaz. Bu dönüşüm, doğanın büyüleyici değişim süreçlerinden birini gözler önüne serer.
