Şaştım!

Eklenme Tarih 18 Aralık 2012
Spor ve idarecilik yaşantım boyunca bir çok başkanla tanıştım.
Doğal olarak çoğu tenistendi. Bazılarına 'ağabey' dedik...Kimiyle de önce mahkemelik sonra sıkı dost olduk.
Ama yeni başkan kadar bizi şaşırtan hiç olmadı. Umarım tüm tenis yaşamında beni şaşırtmayı sürdürür...
Olumlu anlamda !

YAPILMAK İSTENEN 'İCAT' DEĞİL
TTF'nin 2013-16 plan ve stratejilerinin açıklanacağı bir basın toplantısı yaptı. Konu çok etraflı gibi gösterilse de sonuç olarak yapılmak istenilen sadece tenisimiz için. Bu nedenle ortaya konulanlar ya da yapılmak istenilenler birer icat değil. Yıllardır çeşitli başkan adaylarının projelerini değişik cümlelerle duyduk ve ileride değineceğiz.
Yer darlığından önce toplantıdaki çarpıcılıkları tartışmak istiyorum.

BAŞKANIN TEPKİSİ ŞAŞIRTICI
Sayın Başkan , soru-yanıt bölümünde soru sahiplerine olan tepkiniz şaşırtıcıydı. Bırakın lütfen insanlar sizleri eleştirsin. Yanlışsa cevabını verirsiniz. Size hangisi daha yararlı olur? Basının sizi eleştirmesi mi, yoksa yegane amaçlarının TTF'den nemalanabilmek olduğu açıkca bilinen haris birilerinin sizlere övgü düzmesi mi ?
Sayın Tural, gazeteci gördüğünü, yaşananları yansıtmakla mükelleftir.
Eğer Türkiye Şampiyonası'ndaki kortun damı akıyorsa bu bir haberdir...
Sizin söylediğiniz gibi sansasyon değil. Üstelik sansasyondan bu denli nefret ediyorsanız size sormazlar mı sayın başkan "Hülya Avşar'la neden gösteri maçı oynuyorsun" diye ! Ayrıca sizin şaşırtıcı bir uslupla eleştirdiğiniz eleştiriyi yapanlar da ülkemizin "yegane" tenis dergisini bunca yıldır çıkarmayı başaranlardır.

3 BÜYÜKLER TENİSE GİRMELİ
3 büyüklerin tenise girmesine "Oyuncu yetiştirmez sadece transfer yaparlar" diye daha çok menfi baktığınızı söylediniz.
Sayın Başkan, FB, GS ve BJK'nın girmediği herhangi bir branşta (ferdi ve/veya takım) bir başarımız var mı (vur-kırlar hariç)?
Kuralları doğru koyarsanız yasaklamalara gerek kalır mı?
ABD'yi baştan keşfetmek ekip oyunu oynayacağını ifade eden çağdaş bir nefere yakışıyor mu ?
Sayın Başkan,
devlet arazisinde sporcu yetiştirmeyen kulüplerin tesisleri ellerinden alınmalı dediniz. Aman dikkat...Aniden derin sulara girdiniz.

SORULAR CEVAPLANMALI!
Bu görüşünüzün bir dayanağı var mı? Kriterler nelerdir? Kararları kim(ler) verecek? Kulüpler (çuha sahalardakiler değil) yönetilmek için ne badireler atlatılıyor, ne cefalar çekiliyor bilir misiniz ? Sonra stadları kamuca yapılıp, değil sporcu yetiştirmek, taraftarı bile olmayan kamusal kulüplere el değebilecek mi? Bunlar sorulabileceklerin sadece ufacık bir parçası. Bunları göğüslemeye hazır mısınız? Yoksa olumsuzlukların çok baskın olduğu Türk Sporu içerisinde sorumluluğunuz altındaki tenisi ekibinizle birlikte ivedilikle çağdaşlığa taşımayı mı yeğlersiniz?