Öldürüldüğü zamanlamaya ve iç-dış konjonktüre bakarak düşünelim: Arka planda bazı hesaplar vardı. Bazı derin odaklar boşaltılacak alanın üzerine tezgâh-kumpas kurarak, nihayetinde Yeni Türkiye'nin MİLLİ-YERLİ LİDERİ TAYYİP Erdoğan'ı kuşatmada yeni bir cephe açmayı planlamışlardı. Derin Amerika-Avrupa, 2008'de AK Parti'yi kapattırarak, MİLLİ VE YERLİ LİDERİMİZ Erdoğan'ı tasfiye etmeye karar vermişler olmayınca; 2009 mahalli seçimler ve 2011 yılındaki genel seçimlerde bir koalisyon hükümeti çıkararak iktidarı kontrol altına almayı düşünüyorlardı.
2009 seçimleri ve sonrası üzerine yazılan senaryo şöyleydi:
1) NATO-CIA-GLADYO, taşeron FETÖ'nün askeri-bürokratik oligarşinin kılcal damarları-köprübaşlarını ele geçirecek. Nitekim 2010 referandumu ile FETÖ, Emniyet istihbarattan sonra HSYK'yı ele geçirdi.
2) CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu parlatılacak. 2010 Mayıs'ta FETÖ, Deniz Baykal'ı kasetle düşürdü, Kılıçdaroğlu genel başkan yapıldı.
3) MHP ve BBP, CHP paraleline sokulacak. Muhsin Başkan, 25 Mart 2009 tarihinde, Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine hareket ettiği helikopter düşürülerek öldürüldü. NATO-CIA emrindeki Gladyo, FETÖ'nün bazı partileri ele geçirmesini istiyordu. Muhsin Başkan'ın BBP'sini göze kestirdiler. Muhsin Yazıcıoğlu öldürülerek, BBP'nin Fetullahçılar'ın kontrolu altına alınması planlandı. 2009'da pilot nokta, Sivas Belediye Başkanlığı'nı AK Parti'nin alması engellendi, BBP'ye kazandırıldı.
AK Parti ile yakın dialog içindeki Yalçın Topçu ve ekibi tasfiye edildi. Parti sert muhalefetçilerin yanına çekildi. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Tayyip Erdoğan'a karşı çıkarılan CHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu BBP destekledi. Aslında BBP'nin rahmetli genel başkanları Muhsin Yazıcıoğlu'un kemiklerini sızlatıldı. 7 Haziran 2015 seçimlerine BBP ile Saadet Partisi ittifak yaparak sokuldu.
(NOT: BBP Genel Başkan Yardımcısı Ünsal Karabulut aradı. Genel Başkanları Mustafa Destici'nin gözaltına alınan yazarları bağlamında Yeniçağ gazetesini ziyaret ettiği yolundaki haberin doğru olmadığını söyledi.)
4) TARLAYI SÜRDÜLER: Muhsin Başkan, tabanını milliyetçi ve aktivist gençlerin oluşturduğu, partinin başındaydı... Türkiye'de işlenen cinayetlerde, "Partisinden olduğu söylenen gençlerin birileri tarafından kullanılmasından çok korkuyordu. O korkusunu paylaşırken, 'Bizim tarlayı sürmüşler... Haberimiz olmadan...' demişti...
Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi ek iddianamesi, Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi cinayetlerinin aynı örgüt tarafından işlendiğini yazıyor. Yani, FETÖ'nün emniyet-yargı-ordu içine sızmış adamlarından oluşan bir örgüt...
Cumhurbaşkanlığı araştırma raporu "Düşürülmüş/düşen helikopterden hemen sonra üç asker üniformalı şahsın karakutuyu sökerken çekilmiş fotoğraflarını" ortaya çıkardı. 15 Temmuz FETÖ'nün ülkemizi işgal planı soruşturmasında göz altına alınan bazı polis müdürleri ve komutanlar, ne tesadüf, Muhsin Başkan'ın öldürülmesi olayına da karışmışlardı.
SONUÇ: ŞEYTANİ AKIL UYUMAZ, TATİL YAPMAZ. PROJEYİ HAZIRLAR, HAİNLERİ BULUR. Bin yıldır yaşadığımız Avrasya'nın kalpgahı Anadolu'da ebediyen yaşamamızın formülü bellidir: KÜRESEL LİDER-KENETLENMİŞ MİLLET-GÜÇLÜ ORDU-GÜÇLÜ EKONOMİ Paradigması devamlı tahkim edilmelidir.