Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 2 Ekim 2024

Dik durabilmek

Çekirdeğini CHP zihniyetindekilerin oluşturduğu müzmin muhaliflerin, herhangi bir bilgiye istinat etmeden tekrarlayıp durdukları 'yandık, bittik, mahvolduk' edebiyatını, değişik şekillerde ve ısrarlı bir şekilde sürdürdükleri, malum.

Başta Cumhurbaşkanımız ve ilgili bakanlarımızın yaptıkları açıklamalar, kötünün geride kaldığı ve ülkemizin güzel günlere doğru yürüdüğüne işaret ediyor. Ana kalemlerini otomotiv, hazır giyim, tekstil, beyaz eşya, tarım ve gıda ürünlerinin oluşturduğu ihracatımızda rekorlar kırıyoruz.

Başımızın belası cari açığın gittikçe azaldığının ve enflasyonda belirgin düşüşlerin yaşandığının hepimiz farkındayız. Tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetebilen nadir ülkelerden birisiyiz ve birçok sahada – mesela un-, ihracatta dünya birincisi olma yanında, birçok üründe de ilk sıralardayız. Fındık, kiraz, incir ve kayısıda dünya lideri oluşumuzu hatırlatmak bile gereksiz.

Sanayide, özellikle savunma sanayiinde yaşanan gelişmelerin birçok ülkeye dudak ısırttığı ve bir süre öncesine kadar bırakın satın almayı kiralamakta bile zorluk çektiğimiz İHA/SİHA'ların üretimi ve ihracatında ciddi mesafeler aldığımız, açık.

Vurgulanması gereken hususlardan birisi, her şart altında kötümserlik yaymaya çalışan müzmin muhaliflerin, yukarıda sayılan ya da sayılmayanlarla ilgili olarak, 'açıklanan rakamlara inanmıyoruz' şeklindeki bahanelerinin kesinlikle geçerli olmadığı. Büyük bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin yaptığı her türlü açıklamanın, dost ve düşman birçok uluslararası kuruluş tarafından da doğrulanması, verilerin gerçek olduğunun delillerinden.

Ülkemizin gücü ve kabiliyetleri konusunda zırcahil olanların, her şeyin çok kötü olduğu havasını yaymaya çalışırken, her şeyin kötü olmasını sanki temenni ediyor olmaları, işin bir yönü. Daha da vahimi, Yapılanı ve yapılacakları inkar ya da itibarsızlaştırmaya çabalayıp, açık seçik başarılardan en ufak bir memnuniyet duymayanların sadra şifa tek bir tekliflerinin bile olmayışı…

Yaşları müsait olmadığı ve bazı şeyleri yaşamadıkları için bilmeyen gençler mazur olsa da, '70 sente muhtaç olduğumuz' 70'li yılları, iç ve dış rantiyenin ülkenin iliğini kemiğini sömürdüğü 80 ve 90'ları, ekonominin duvara tosladığı 2000 başlarını bizzat yaşayarak tecrübe edenler halen aramızda.

Tabii ki her şeyin çok daha iyi olmasını istemek, haklı bir istektir. Ancak, ekonomimizi doğrudan ya da dolaylı hedef alan çeşitli saldırılara maruz kaldığımız gibi, Kovid19 salgını, Rusya Ukrayna Savaşı ve son olarak Asrın Felaketi'ni yaşadığımız, unutulmamalı.

Güllük gülistanlık bir durumda olduğumuz söylenemese de, 'ört ki ölem' durumunda olmadığımız ve daha iyiye doğru gittiğimiz, vakıa. Savunma psikolojisinden çıkıp, gerçekleri her şart altında ısrarla dile getirmemiz, dik durabilmenin temel gereklerinden…