Tayyip Bey de tarihi öne çekince önümüzde 2 ay gibi kısa bir süre kaldı. Pek çok isim ERKEN SEÇİM konusunda konuşuyor, yazıyor, çiziyor...
Gündem bu! Herkesin bir fikri, bir bakış açısı var. Bildikleri ve bilmedikleri de...
Türkiye'nin en önemli, en değerli yönü DIŞ POLİTİKASIDIR! Türkiye'nin nerede olduğu, kiminle olduğu, kime karşı olduğu çok ama çok önemlidir.
Bu bizim BÜYÜK DEVLET olduğumuzun da göstergesidir... Herkes bunu bilir. İçimizdeki bazı arkadaşlar anlamasa da.
Türkiye önemli bir viraja daha girdi. Dünya da...
Türkiye 24 HAZİRAN'la birlikte YENİ DÜZEN'deki yeni yerini alacak... Bu nedenle kurulacak olan sandıklara "o parti" "şu parti" diye bakamıyorum. Bence siz de bakmayın!
Açalım biraz...
Kaç zamandır yazıyorum. Uzaklara bakınca da TÜRKİYE'nin GİZLİ MANŞET olduğunu, çok masanın kurulduğunu görüyorum. Pek çoğunda AKDENİZ olmazsa olmaz! Ortadoğu denklemi ve Afrika da yok değil.
Var! Ancak AKDENİZ çok önemli PARANTEZLER içinde ele alınmakta...
24 Haziran'da da AKDENİZ olacak. Sonuçlarına bakınca sizler de göreceksiniz... ABD'de ya da ABD'nin etkilediği ülkelerdeki çekişmeye baktığımız zaman FİNANS lobisi ile SİLAH lobisinin kavgasını görüyoruz.
Keskin ve net bir kavga bu.
AKDENİZ ve altındaki enerji ÜLKELERİN SINIRLARINI DEĞİŞTİRECEK KADAR ÖNEMLİ! İKİ LOBİ AKDENİZ'DE DE KARŞI KARŞIYA!
Burnumuzun dibinde yani!
Yine bize pek söylenmeyen bir gerçek var. TÜRKİYE, KIBRIS ve LÜBNAN AKDENİZ'deki enerji üssü!
En zengin yataklar buralarda!
Zenginliğin DOLAR cinsinden karşılığı akıl alır gibi değil...
Bir avuç DOLAR için savaşların çıktığı yer kürede böyle bir zenginliğin nasıl bir türbülansa yol açacağı herkesin bildiği bir SIR!
Bu nedenle TÜRKİYE çok önemli ve dikkatli adımlar atmalı.
Birkaç ay önce Pentagon'a sunulan Akdeniz raporunda, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin Mersinİskenderun ve Kıbrıs üçgeninde çok önemli petrol ve doğalgaz yatakları keşfettiği yazıldı.
Amerikan Noble Energy, ExxonMobil, İtalyan Eni, Fransız Total, Rus Novatek raporlarında da Türkiye'nin üçgen bölgede önemli bulgulara ulaştığı doğrulandı. Çünkü bu şirketlerde de Mersin-İskenderun ve Kıbrıs üçgeninin çok önemli olduğu kanıtlanmıştı.
AFRİN OPERASYONUNU da bu çerçevede değerlendirmek zorundayız...
Türkiye bu ÜÇGENİN TEK SAHİBİ OLMASI sebebiyle bu adımı attı.
Hatay-Afrin arasının sadece 50 kilometre olduğunu düşünürsek, operasyonun son dönemde atılmış en stratejik adım olduğunu anlayabiliriz.
ABD-İngiltere-Fransa üçlüsü, Rusya'yı hedefe koysa da Afrin konusunda aynı fikirde buluştu. Ankara'nın AFRİN adımından rahatsız olan BÜYÜKLER var. Bunu da yakında gösterecekler.
ABD-İngiltere-Fransa gibi DEVLER gelecek ay yani MAYIS'ta Birleşmiş Milletler'e, Türk askerinin işgalci olduğu başvurusunu yapacak. ŞAKA DEĞİL GERÇEK. Bu dedikoduyu Washington ve New York'ta çok kişi dillendiriyor.
Bunun olduğunu ve Birleşmiş Milletler'in de kabul ettiğini düşünün!
Bunların ne istediğini, neden böyle bir adım attığını anlamamız gerekiyor.
24 Haziran'a giderken konu da bu! En azından önemli parantezlerin biri bu! AFRİN nedeniyle BM'de bir sıkıntı oluşursa bilmemiz gereken BU ADAMLARIN ASIL İSTEĞİNİN AFRİN OLDUĞU GERÇEĞİDİR!.
Amaç TÜRKİYE'nin hükmettiği HATAY-KIBRIS-MERSİN üçgenini rahatsız etmek, mümkünse buradaki zenginliği almak!
OYUN bu! Plan bu!
Size garip gelecek ama PENTAGON "HATAY TÜRKİYE'DEN NASIL ALINIR?" diye bir araştırma bile yaptırdı. Deli saçması olduğunu biliyorum.
Ama karşıdaki KAFA bu!
Türkiye'nin en önemli kentlerinin başında artık Hatay var.
Türkiye de Hatay'ın değerinin farkında. O nedenle Afrin operasyonu çok özel bir şekilde başarıyla tamamlandı.
Türkiye'nin bölgede aktif olması büyük rahatsızlığa yolaçarken, Lübnan'ın da Ankara'dan güç alarak attığı adımlar Washington-Londra ve Paris'i kızdırdı.
Lübnan'ın kıta sahanlığında gaz arama hakkı Rus Novatek, Fransız Total ve İtalyan Eni ortaklığına verilirken, bir Türk şirketi de dahil edildi.
Lübnan bu adımla, aslında İngiltere ve ABD'nin planlarını çöpe attı. Çünkü 4 enerji ülkesinin arama çalışmaları sürse de Lübnan devletinin izni olmadan sonuca ulaşmayacağı kesinleşti.
Hariri'nin Suudi Arabistan'a kaçırılması, rehin tutulması da Pentagon'un bu duruma tepkisiydi.
Leviathan bölgesi de Kıbrıs açıklarındaki Afrodit de Akdeniz için çok stratejik bölgeler. Leviathan'a komşu "Afrodit"de 690 milyar metreküplük doğalgaz bulundu. Amerikalılar'a göre aslında rezerv 900 milyar metreküp.
Rakamlar ve zenginlik inanılmaz.
Dünyanın kavgasının burada olması tesadüf değil! Mersin-Hatay-Kıbrıs, Leviathan, Tamar, Dalit ve Zohr jeostratejik ve jeopolitik öneme sahipti.
Arap Baharı ve son dönemde Suriye'de yaşananlarla birlikte bu bölgeler jeoenerjik noktalar olarak da öne çıktı.
Akdeniz'den başka dünyanın hiçbir noktası jeostratejik, jeopolitik ve jeoenerjik bölge değil.
ÜÇÜNÜ BİRARAYA GETİREN TEK NOKTA BURASI!
Bu nedenle karşımızda olup buradan büyük pay almak isteyenlerin gündemlerinden biri BİZİ KIBRIS'la ya da HATAY'la uğraştırmak!
ENERJİ PARA DEMEK, BU DA GÜÇ DEMEK!
Binlerce kilometre uzaktan gelen savaş gemilerinin anlamı bu.
Kimse bölgeye turistik seyahat için gelmiyor.
Bayrak göstermelerinin altında yatan gerçek, bizim sahibi olduğumuz zenginlik. YENİ DENGE DE BUNA GÖRE KURULACAK... AKDENİZ enerjisi servis edilmeye başlandığı an bazı ülkeler ENERJİ KARTINI kaybedecek. Avrupa buraya bağlı kalacak. Ortadoğu başka bir frekansa girecek... Bildiğimiz pek çok şey değişecek yani...
ABD-İNGİLTERE-FRANSA bunu ele geçirmek için füzeleri gösterdi.
Yoksa karşıda vurulacak bir ÜLKE FALAN YOK!
Bizi ya KIBRIS ile ya HATAY ile yormak isteyecekler. Bu iki nokta için de BÜTÜN KOMŞULARIMIZ KARŞIMIZDAKİLER İLE BİRLİKTE... Yunanistan'a bakın!
Her gün akıl dışı sorunlarla zamanımızı almaya çalışıyor.
Başkaları da var.
Bunlara emrin dışarıdan geldiği net!
Sırıtıyor zaten!
2018 daha önce de yazdığım gibi değişimin tamamlandığı yıl olacak!
Herkes hamlesini yapacak. Kimi tek başına, kimi ittifakla...
Türkiye'nin Afrin'de bu kadar hızlı bir zafer elde edemeyeceği öngörülüyordu.
Beklenen olmadı.
Şaşırdılar.
Ne yapacaklarını bilemediler.
Bunun üzerine konuyu Birleşmiş Milletler'e taşımaya karar verdiler!
Planları masada yani...
Şimdi bölgemizde bunlar yaşanırken, karşımızda koca bir ittifak dururken TÜRKİYE'nin de yapması gerekenler var. Yapacak da.
Start verildi zaten...
Bilmemiz gereken şu: AKDENİZ'deki SAVAŞ 24 HAZİRAN'da da görülecektir. Hissedilecektir.
Fark edilecektir.
Karşımızdaki güçler elbette içeriden kendi politikalarına uygun isimleri destekleyecektir.
AKSİ MÜMKÜN DEĞİL. Bunun için hep birlikte düşünmemiz gereken bir döneme giriyoruz.
FİNAL MAÇLARININ TELAFİSİ YOKTUR. Ya kazanır kupayı kaldırırsınız ya da gözyaşları içinde tünelin yolunu tutarsınız...
Gülmenin ve mutluluk içinde yürümenin hiç bu kadar yakınlaştığı bir dönem olmamıştı.
Tehlikenin de...
Seçimlere böyle bakın.
Kimin kime oy verdiğinden daha çok neden verildiğinin bilinmesi önemli...
İLK HEDEFİMİZ AKDENİZ!