TÜRKİYE'NİN üzerine geçirilen elbisenin ne olduğunu anlamak ve hangi rolü üslendiğini analiz etmek için yapılması gereken, dünyanın tepesinde neler olup bittiğini izlemek... Türkiye içinde AVRUPA-İNGİLTERE-ABD'nin hatırı sayılır etkisi ve gücü vardır. Büyük kavganın en canlı sahnelerinden biri bizim topraklarımızdır...
İngilizler'in AVRUPA'dan BREXIT ile ayrılması, yeni dönemin başlangıcıydı. Kabil Havaalanı ile süren olaylar zinciri de devamı...
Açalım...
24 Şubat 1943'te, 42- 32892 seri numaralı bir Douglas C-47 Skytrain nakliye uçağı, Long Beach, Kalifornia'daki bir fabrikadan çıktı ve ABD Hava Kuvvetleri'ne teslim edildi.
12 Mart 1943'te uçak Alaska'nın Fairbanks kentindeki Sovyet Hava Kuvvetleri'ne verildi.
SSCB-N238 olarak tescil edildi. Oradan 5.650 kilometre uçarak Sibirya'nın Krasnoyarsk kentine gitti.
ABD tarafından II. Dünya savaşı sırasında devasa Lend- Lease programı kapsamında Sovyetler Birliği'ne gönderilen yaklaşık 14.000 uçaktan biriydi. Ayrıca 12 bin zırhlı araç, 1977 lokomotif, 35 bin motosiklet, 105 savaş gemisi ve bir o kadar denizaltı, 346 bin ton patlayıcı madde, 127 bin ton barut ve daha birçok malzeme teslim edilmişti.
Battaniyeye kadar.
Sovyetler 18 ay boyunca ALMANLAR'A direnirken hatta Berlin'e yürürken arkadaki ana güç ABD idi...
Daha sonra kuracakları ABD-SOVYET DENGESİNİ böyle oluşturuyorlardı...
Josef Stalin, Kasım 1943 Tahran Konferansı'nda, Winston Churchill ve ABD Başkanı Franklin Roosevelt ile kadeh kaldırdı. Stalin, "Bu savaşta en önemli şey makineler... Amerika Birleşik Devletleri bir makineler ülkesi.
Lend-Lease yoluyla aldığımız makineler olmasaydı, savaşı kaybederdik..." diyordu...
Ancak savaştan sonra tüm dünyaya aralarında SAVAŞ ÇIKTI ÇIKACAK hissi vererek dengeyi yaşatıyorlardı.
Gereğini yaparak...
ABD böylece AVRUPA'yı kıskaca almış oluyordu.
Kontrol ediyordu...
Atom bombası attıkları Japonya'ya sonra bilim adamları, para ve teknoloji yollayıp JAPON MUCİZESİNİ'nin gerçekleşmesini sağlıyorlardı.
Japonya'ya giden ABD SERMAYESİ yan taraftaki ÇİN'i de pas geçmiyordu.
Lend-Lease programından faydalanan Çin'e de UCUZ İŞGÜCÜ penceresinden bakıp sonraki yıllarda çöküyorlardı...
Bir tas pirinç için çalışacak adam, ABD'de yoktu!
Dolayısıyla gitmeleri kadar akıllıca bir hamle olamazdı.
Savaş sırasında bombaladığı ya da destek verdiği ülkelerle YENİ SİSTEM KURUYOR ve egemenliklerini ilan ediyorlardı...
Bunu ASKERLE, SİLAHLA, TEKNOLOJİYLE, PARAYLA yapıyorlardı.
Ve şimdi ABD başka bir oyun sahneye koyuyor ve asker çekmeye başlıyordu...
Çok kişi AFGANİSTAN'dan çekilmeyi "ABD YENİLDİ" diye okuyordu. Oysa yeni bir ALGORİTMA ile yeni bir SAYFA açacaklardı...
Atlıyorduk. Yaklaşık 3.5 TRİLYON DOLAR İTHALAT YAPAN bir ülkeye kim nasıl sırtını dönerdi? Nasıl zarar verirdi? ABD'nin CARİ AÇIK verdiği iki büyük merkez vardı. Biri AVRUPA diğeri ise ÇİN...
ABD yılda ortalama 700 milyar DOLAR açık veriyordu... Asıl rakibi AVRUPA'ydı. Onlar da asker-ordu kullanmadığı için para harcamıyorlardı... ABD askerinin olduğu yerlerde güven içinde yaşıyorlardı.
Trump'ın başlattığı rüzgar ile artık herkes ORDU SAHİBİ olacaktı... Merkel "ABD olmazsa insanlarımızı Kabil'den çıkaramayız" dedi...
ABD de bunu biliyor ve oyunu değiştiriyordu. Askerini çekiyor KAOSU rakiplerine miras olarak bırakıyordu. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'nda Sovyetler'in havada kullandığı yakıtın YÜZDE 57'sini ABD yolluyordu! Kimseye "YARDIM olsun" diye destek verilmezdi... Sovyetler de Japonya da Çin de aynı gruptaydı...
Afganistan en çok AVRUPA'ya ders olmuştu...
Çaresizliklerini görmüşlerdi.
Bu nedenle Slovenya'nın Kranj kentinde "Avrupa'nın geleceğini" tartışmaya başladılar. AB Konseyi Başkanı Charles Michel "AB'nin kendi ortak savunma gücünü kurması gerektiğini" söyledi.
Ve devam etti: KÜRESEL Avrupa'nın daha fazla karar alma özerkliği ve daha büyük eylem kapasitesi için çabalaması gerekiyor. İkinci bir AFGANİSTAN örneğine ihtiyacımız yok...
Yani AVRUPA iki yıl önce konuşulan ve rafa kalkan AVRUPA ORDUSU için ciddi ciddi karar aşamasına gelmiş durumda... ÇARELERİ de yok. Avrupa, Türkiye'yi yanına alırsa, ORTA ASYA'ya kadar uzanır gider. NET! Aksi halde nefes alamaz duruma gelir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde AVRUPA'nın Türkiye üzerinde, iç siyaset üzerinde hamlelerini görmek şaşırtıcı olmayacaktır.
Tansiyon yükselecektir...
ABD de Türkiye'yi yanına alıp AVRUPA'nın yüzüne bölgenin kapılarını kapattırmak isteyecektir. Ve bu sancılı olacaktır... ABD'nin AFGANİSTAN'dan çekilmesi yeni, oyunun başlama vuruşundan başka bir şey değil...
Biz de sahanın içindeyiz...
