ALIŞKANLIKLARIMIZ gereği daima BATI'ya bakıyoruz. Her olan biteni oradan okumaya gayret ediyoruz. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oluşan dengeden kendimizi dışarı çekip bakmakta zorlanıyoruz.
VERİLER DEĞİŞMEDİĞİ SÜRECE SONUÇ DEĞİŞMEYECEKTİ...
Sanırım VERİLER değişiyordu!
Açalım...
Pekin'de ÇİN-AFRİKA İŞBİRLİĞİ FORUMU düzenlendi. Hem de uluslararası krizler, siyasi çalkantılar ve ekonomik istikrarsızlığın yükseldiği bir dönemde... Birlik ve dayanışma fotoğrafı verildi.
ÇİN ile 53 AFRİKA ülkesini bir araya getiren zirvenin mottosu "Modernleşmeyi İlerletmek ve Ortak Geleceği Paylaşmak" olarak belirlendi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, foruma katılmak üzere Pekin'i ziyaret eden 53 devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler yaptı.
Bu görüşmelerde Çin, 30 Afrika ülkesiyle ilişkilerini "stratejik ortaklık" seviyesine yükseltti. Böylece Çin'in AFRİKA'daki 53 ülke ile ilişkisi "stratejik" seviyeye çıkmış oldu. Zirvede sık sık "Yeni dönem için her koşulda ortak geleceği paylaşan Çin- Afrika" vurgusu güncellendi.
Taraflar "Pekin Deklarasyonu" adı verilen ortak bildiri ile 3 Yıllık Eylem Planı'nı kabul etti.
Çin lideri Şi, Afrika'nın modernleşmesine destek için sanayi, ticaret, altyapı, sağlık, tarım, geçim, kültürel etkileşim, yeşil dönüşüm ve güvenlik alanlarında 10 "ortak eylem" planı sundu. Çin en az gelişmiş 33 Afrika ülkesine ithalatta gümrük tarifelerini tek taraflı olarak kaldırarak pazarını bu ülkelere açacağını duyurdu.
Bu inanılmaz önemliydi!
Gelecek 3 yılda kıtaya 360 milyar yuan (50,6 milyar dolar) kaynak aktaracağını bildirdi.
Tarım, geçim destek programları, yeşil enerji, gıda yardımları, askeri eğitim ve devlet yönetiminde deneyim paylaşmayı vadetti.
Bütün bunlar ÇİN'in özellikle Rusya- Ukrayna Savaşı'ndan sonra hızla değişen dengeler içerisinde BATI'ya karşı KÜRESEL GÜNEY'in abiliğine soyunduğunu göstermekteydi.
KÜRESEL REKABETTE KENDİ ALANINI İNŞA ETTİĞİNİN İLANIYDI! AFRİKA KÜRESEL DENGE ARAYIŞINDA belli ki GİZLİ MANŞETLERDENDİ...
Çin, Afrika ile ilişkilerini dünyadaki artan ekonomik gücü ve nüfuzu bakımından da kritik görüyordu. Afrika kıtası, geniş enerji ve yer altı kaynakları, genç iş gücü ve üretim potansiyeliyle dünyanın en büyük imalat ülkesi Çin için geniş ekonomik fırsatlar sunuyordu.
Çin Gümrükler Genel İdaresi'nin verileri gerçekten çarpıcıydı!
Çin ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 2000 yılında 100 milyar yuandan (yaklaşık 14 milyar dolar) azken 2023'te 1,98 trilyon yuana (280 milyar dolara) yükseliyordu.
Çin, Afrika'dan giderek daha fazla ham madde satın alırken ABD, Avrupa ve diğer ülkelerin elektrikli araçlar ve yeni enerji donanımlarına getirdiği gümrük vergileri nedeniyle yeni PAZAR arayışına giriyordu.
AFRİKA önemli seçenek olarak öne çıkan KITA oluyordu. 2023 yılında Çin'in Afrika'ya elektrikli araç ihracatı yüzde 291, lityum-iyon batarya ihracatı yüzde 109 ve güneş enerjisi panelleri-donanımları ihracatı yüzde 57 artış kaydetti.
Devam...
Çin yönetimi, 2000 ile 2023 yılları arasında 49 Afrika ülkesine 182,28 milyar dolara ulaşan 1306 kredi sağladı.
Bu dönemde enerji sektörü 62,72 milyar dolar kredi ile en fazla finansman sağlanan sektör olurken onu ulaştırma, bilgi ve iletişim teknolojileri ile finans sektörü izledi. Ancak son yıllarda özellikle Kovid-19 salgını döneminde kredi hacminin giderek azaldığı gözlendi.
Çin'in Kuşak ve Yol Girişimini ilanını takip eden 2013-2018 yılları arasında Afrika'ya yılda ortalama 10 milyar dolar kredi sağlanırken bu rakam geçen yıl 4,61 milyar yuana kadar indi.
Bunda Afrika hükümetlerinin yaşadığı ödeme güçlükleri nedeniyle borçların giderek riskli hale gelmesi de etkili oldu. Pekin yönetimi, büyük çaplı altyapı projeleri yerine yenilenebilir enerji yatırımları gibi "küçük ama güzel" olarak nitelediği projelere yöneldi.
Çin'in AFRİKA'da hız yapması, BATI için tehdit oluşturuyor ve onlar da ellerindeki güçle "BORÇLA ÜLKELERİ ELE GEÇİRİYORLAR" algısı oluşturuyorlardı. Bu konuda çok sayıda kurum çalışma yürütmekteydi. Çin ise bu konuda da haksızlığa uğradığını düşünüyordu.
"BORÇ TUZAĞI" parantezi için IMF ve DÜNYA BANKASI'nı işaret ediyordu. Pekin yönetimi açıklamalarında "2018'de AFRİKA ülkelerinin toplam borçlarının yüzde 22'si ÇİN'eydi" vurgusu yapıyordu.
2023'e gelindiğinde ise AFRİKA'nın toplam borcunun sadece yüzde 13'ünün PEKİN'e ödendiği belirtiliyordu. Yani asıl alacaklı asıl borç veren yine BATI'ydı...
Bu adımlarda daima PARAYA bakmak gerekiyordu. ÇİN, İNGİLİZ AKLIYLA, City of London parasıyla AFRİKA'yı da içine alan İPEK YOLU'nu kuruyor, Amerika'ya alttan darbe indirmek istiyordu.
Amerikan DERİN DEVLETİ de HİNTAVRUPA KORİDORU'nu hayata geçirip ÇİN-İNGİLİZ ittifakına cevap veriyordu.
İpek Yolu'nda ilk sefer Pekin- Londra arasındaydı. Hint- AVRUPA Koridoru'nda ise İngiltere yoktu...
Amerika aslında City of London'un kendisi dışında yönettiği PARADAN özellikle KARA olanından şikayetçiydi... AFRİKA da bilek güreşinin yaşanacağı önemli KITA'ydı.
PETROL kenarda kalacağı zaman, ihtiyaç duyulan HAM MADDELERİN ANAVATANI burasıydı... SAVAŞ PARA içindi! Biz bunu anlamakta sıkıntı yaşıyorduk!