Bebekler bile!

Eklenme Tarih 22 Ekim 2024

BEBEKLERİN katledildiği bir ülkede ağaçlar bile gökyüzüne değil toprağa doğru boy verir.
Anneler; katillerin cepleri ve gözleri doysun diye doğurmamıştır bebeklerini. Aklımız almaz; insanlık bu topraklarda kendini daha ne kadar öldürebilir?

***

Cevap alamasak da o katillere sorarız; "ellerinizden utanmadığınızı biliriz de dirilmesinden korktuğunuz için o bebeklerin üzerine ayaklarınızla da bastınız mı?
Ağzınız kan kokarken onların süt kokularından ürktünüz mü? Minicik yavruların karşısında kendinizi ne kadar güçlü hissettiniz?"

***

O bebeklerin elleri annelerinin avuçlarıyla tanışacaktı, o bebeklerin gözleri annelerine mıhlanıp kalacaktı. O bebekler cennet kokarken, kulaklarına isimleri üflenecekti usulca. Bir yaşına bastıklarında kucaklarda hoplatılacaktı. Hastanedeki toplu mezarlardan toplatılmak ne demek!

***

Bundan üç yıl önce rahmetli annemin mezarını ziyaret ettiğimde, çocuğunun mezarına elindeki şişeden süt boşaltan bir kadın görmüştüm de merak edip sormuştum, "bunu niye yapıyorsunuz?" Yaşlı gözleriyle gözümün içinde bakmış ve çok dramatik bir cevap vermişti;
"bebeğimi hala büyütüyorum." Bebeğini hastalıktan kaybetmiş bir anneydi, "her gün geliyor musunuz?" diye soramamıştım. Hangi anneye "bebeğinizi her gün emziriyor musunuz?" diye sorulur ki!

***

Bizler yalınayak çocukluğumuzda berduşların kafa çektiği köprü altından geçerken bile tehlike altında değildik. Nasıl oldu da bugünlere geldik? Bu ülkenin tarihinde kötülüğün böylesine güç bulduğu bir zaman dilimini hatırlamıyorum. Kim bilir daha neler bekliyor bebekleri, yaşlıları?

***

Gördük ki birileri para için meslek onurunu sattı, birileri önüne geleni ardına kattı, o şerefsiz para bebek öldüren cellatları yarattı. Bu sözlerim, en çok da ruhunu şeytana satanlar için. Onlar hayatın ölümsüz ev sahipleri bizler de kiracılarız. O yüzden onlara denizde karada ölüm yok!Masumken özür dileyen insanlarla suçluyken bile gücünü gösteren zorbalar ülkesinde, daha görecek çok şeyimiz var. Bütün kötülüklerin önünü açan kirli para vicdanların kapısına kilit vurmuş, "birbirine sürtünen" cilalı taşlardan çıkan yangın her tarafımızı sarmıştır!

***

Böyle bir ülkede etiketli katillerin, uyuşturucu baronlarının, fuhuş tacirlerinin ve kara para kasalarının her istediği oldu da bizler hiç olmazsa bebekleri ölüm emzirmesin istedik.
O bile olmadı.

MUTLULUK TAKVİMİ
Markete değil bakkala git.
Bilmediğin konuda yorum yapma.
Saygılı sürücü ol.
İnsanoğluna fazla güvenme.

Uykusuz gecelerin
Getirdiği çocuklar
Her zaman mavi değil
Bu gökyüzü bu deniz
Buruş çarşafların
Üzerinde bilmeden
Size acı bir dünya
Hazırlıyor anneniz

Kapanmış kapılardan
Geri dönüp çaresiz
Hayatın rüzgarında
Savrulup durursunuz
İnsanın kuruş kuruş
Satıldığı bir dünyada
Doğmayın n'olursunuz
Muammer HACIOĞLU

Zengin olmak isteyen, insan olmak isteyenden çoksa orada hayat durmuştur.

Okuyucularım!
Bazen "hala beni okuyan" insanlarla karşılaşıyorum. Gözlerine bakıyorum da onlar deniz feneri, işçi taşıyan akşam vapuru. Yerde buldukları paranın sahibini arayan eski zaman efendileri. Her şey çürüyüp giderken hala sağlam kalan değerlerin bekçiliğini görüyorum onlarda. Onlar şiiri seviyor, lokmanın helalini. Onlar haksız kazanca düşman, ayrımcılığa kalleşliğe ve en çok da adaletsizliğe. Birbirimizi acılarımızdan tanıyoruz.