NASIL bir ülkeyiz ki 26 tane suç kaydı olan sabıkalı bir çakal, sokaklarda özgürce dolaşabiliyor? Nasıl bir ülkeyiz ki hapislerde sürünmesi gereken bir çakal, görevini onurlu biçimde yerine getirmek isteyen polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit edebiliyor?
Bu meselede özde; Şeyda Yılmaz'ın kahramanlığıdır. Şeyda Yılmaz'ın ailesine ve meslek arkadaşlarına düşen de "kahramanlığın herkese nasip olmadığı gerçeğinin" ta kendisidir.
***
Bundan 14 yıl önce Kadıköy'de şehit olan Mustafa Yılmaz adlı polis memuruyla ilgili bir yazım olmuştu.
Mustafa Yılmaz, 5 yıllık polis memuruydu. İstanbul Kadıköy Emniyet Müdürlüğü'nün Önleyici Hizmetler Birimi'nde görevliydi.
Kadıköy Bahariye Caddesi'nde şüpheli gördüğü birini durdurmak istemiş, şüpheli "dur" ihtarına uymayıp kaçmıştı. Mustafa Yılmaz, motosikletiyle, şüpheliyi takibe başlamıştı da yollar kar kaplıydı rüzgar ağzını kocaman açmıştı.
***
Suç işlenmeden tedbiri almakla görevli genç polisin motosikleti kontrolden çıktı. Mustafa Yılmaz kafasını demir korkuluklara çarpıp şehit olurken şüpheli kaçtı.
Görevinin başında şehit olan Mustafa Yılmaz için yazdığım yazıyı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü bazı karakolların duvarlarına astırmıştı.
Geride şerefli bir isim bırakan bir polis memurunun anısına.
***
Şeyda Yılmaz da aldığı eğitimin, ruhuna işleyen meslek onurunun ve vatan sevgisinin karşılığını verirken, geride şerefli bir isim bıraktı.
Şeyda Yılmaz gibileri hayatı uçurum halinde yaşar. Böyle polis memurları "kendim için değilim insanım ve vatanım için" der.
Gözlerini yummaz gerçeklere, kendini yok sayar şehrin huzuru için.
İnsanların can güvenliği için. Hayatın caddesinde uzun soluklu bir koşuya takılır da mesleğinin hakkını vermek için hayatını feda eder.
Cennette bekleyeni çoktur.
Ama hangi meslekte olursa olsun bir genç insanın yaşaması için sebeplerin oluşturulması da zorunludur.
***
Şeyda Yılmaz'ın adı yüreklerde de tarihin sayfalarında da "kahraman" diye yazacaktır ve her insan kahraman olamaz!
Gencecik insanımızı şehit eden 26 suç dosyalı o çakal bu saatten sonra ödemediği cezaları katlamalı ödese ne yazar!
MUTLULUK TAKVİMİ
Borcuna sadık kal.
Yattığın yeri topla.
Unutma kibir insanın kiri.
Yürüyüş yap.
Sevdalı bir rüzgar
Dolaşır tenimde
Kokunu getirir
Hala baktığım yerdesin
Bir ihtimal daha yok
Mavi düşlerim kayıp
Şimdi gözlerimde
Açılmayan perdesin
Hani unutmak ölmekti
Bağışla merakımı
Biliyorum ölmedin ama
Nerdesin
Hakkı YALÇIN
Paralı erkeklerini "tasmasız" gezdiren magazin ünlüleri yarışması yakında!
Özlüyorum!
Çocukluğumda denizkızlarının kirpiklerini kurulamayı özlerdim.
Şimdi nafaka için evlenen kadınların çamurla ıslanmalarını özlüyorum.
Çocukluğumda deniz yıldızlarını gökyüzüne göndermeyi özlerdim, şimdi magazindeki pespayeliğin "Simge"lerini yere batırmayı özlüyorum.
Çocukluğumda göğsünü kabartarak yürüyen namuslu babaların resmini çekmeyi özlerdim.
Şimdi başkalarının hakkını yiyerek lüks villalarda oturan hırsız babaların yasalar önünde çektiği acıları görmek özlüyorum.
Çocukluğumda emeklilerin köstekli saatlerine bakıp, aydınlık bir geleceği özlerdim.
Şimdi geleceği karanlığa kurulmuş bir ülkede masmavi geçmişi özlüyorum.
