AYDINLIĞIN perde perde çekildiği saatlerde, her akşam dertlerinden ağ örer balıkçılar.
Babalar evlerine dönmektedir.
Sofradan aç kalkıp tok gibi yatan anneler çocuklarını sevmektedir.
Birazdan uykunun saati de vurur.
Bulutlar sızar şehrin sokaklarından içeri, karanlıklar sokakları bölüşür.
Kahkaha sesleri yankılanmaktadır lüks lokantalarda, yoksul evlerde çocuklar açlıktan üşür. Yaşamak zordur bu şehirde, garibanlar ağlar zenginler gülüşür!
***
Gecelerin sonsuz karanlığında herkes uykusuna çekilirken, ayak uçlarına basarak yürüyen insanlarla dolar sokaklar. Çocuklara bir ömür adayan sokak çalgıcılarıyla.
Yoksul mahallelerde aniden mavi bir yolculuk başlar karanlıklara inat.
Bir gitar sesi, bir mandolin, bir flüt.
Usul usul köşelerine yerleşir çalgıcılar.
***
Neşeli notaların rotasında yüreklerdeki yalnızlığı tüketirler önce.
Acıların icabına bakarlar. Yerle bir olur korku tapınakları. Çocuk parkına çevirirler, züppelerin kahkaha attıkları konakları. Kepengi açılır mutluluğun, lunaparkın zincirleri kırılır.
Gece, geceliğini atar, ay gizler kederini. Bulutlar okşamaya başlar çocukların ellerini, sokak lambaları usulca yanar. Çocukların gülüşü belirir camlarda, her çocuk bir sokağı cennete çevirir.
***
Bir çocuk rüyasında çember çevirmekten yorulmuştur da topunu alıp yalın ayak sokaklara koşar. Sokak çalgıcıları utlara şarkılar döşer. Dans etmeye başlar çocuklar, üçer-beşer.
Selam eder yakamozlar. Sefaletin tüm saatleri durur. Sevmenin sonsuzluğunda çocukların masumiyeti kara bulutlarla yer değiştirir sokaklarda. Anneler mışıl mışıl uyurken, düşler sokağında her vuruş gol olmaktadır.
***
Yaşamak zordur bu ülkede.
Çocuklara haram edilen bir yaşam, büyüklerin elinde ziyan olan bir düzeni yaratmıştır. Çocukların yanında olanlar da vardır elbet.
Yoksa aç yatan çocukların bile gülümseyerek uyanması sebepsiz değildir. Onlar her gece sokak aralarında top oynamakta karınlarını doyurmaktadır.
***
Biliyoruz ki çocuklar sağlıklı büyüdükçe, büyükler çocuk olduklarını unutmadıkça kimse çocuklara kıyamaz!
O yüzden her gece sokak çalgıcıları onların hizmetindedir.
Çocuk sevmeyi bilmeyen onları asla duyamaz!
MUTLULUK TAKVİMİ
Elinin altında yara bandı bulundur.
Her şartta kibar davran.
Çöpünü yere atma.
Kitap oku.
Cebinde mendil taşı.
Nerede telli duvaklı
Evvel zaman aşkları
Nerede o allı güllü
Sevdanın şarkıları
Yanaklara mendil olan
Omuzlara ne oldu
Samanlıkta seyran olan
Gönüllere ne oldu
Herkes kalbini yormuş
Sevmeleri unutup
Aşklar sahile vurmuş
Şişe içinde mektup
Şimdi siyah beyaz
Filmler gibi
Güzelim sevdalar
Zamansız bitti
Özlemler hayaller
Veda makamı
Şarkıların canı
Cennete gitti
Hakkı YALÇIN
İnsanların düşürdüğü böbrek taşını bile pazarlayana tüccar denir!
Eskidendi!
Yazılarımı yorumlama yöntemi okuyucularıma kalmış. Bir varmış bir yokmuş konulu güzel masallarımız vardı da görünen o ki onlar kalmamış artık.
Bütün ihtişamıyla ayakta duran insanlık, meslek haysiyeti, haksızlığa karşı duran asalet, uzak yakın coğrafyaların kardeş acısını hissetmek, insana onur katan sabır, bıyıklarından utanan erkekler.
Eskidendi çok eskiden.