Yaz kenara!

Eklenme Tarihi 28 Ocak 2025

GÖZTEPE karşısında maçın ilk yarısında sahte suretini sahaya süren Fenerbahçe'nin ikinci yarıya olağanüstü giriş yapmasına "kaostan çıkmak" diyebiliriz.
Ya da sahadaki gamsızlardan kurtulup kendini onarmak.
Maçın sonucu önemli ama ilk yarıda kendi girdabında kaybolan savunma, rakibi seyreden orta alan ve yaptırım gücü olmayan hücum anlayışının yarattığı çelişkiler de bir kenara yazmalı.

***

Futbolun kendine göre basit kuralları var. "Koş, mücadele et karışma, gerisini ben hallederim!" İkinci yarıda uykulu Tadic ile enerjik Maximin değişikliğinin getirdiği 15 dakikalık hava başka bir Fenerbahçe gerçeğini ortaya çıkardıysa, bu takımın taraftarın aklını çekiştiren çelişkilerden sıyrılması gerekiyor.
Maximin durduğu yerde bile kendine başkalık katıyor da topla buluştuğunda rakip alanı karıştırıyorsa bu adamın her biçimde kadroda yeri olmalı.
Fenerbahçe, kendini çağıran sesi duyabilirse, düşlerinin umulanın üzerinde olabileceğini de hissetmeli.

***

Galatasaray'ın Konyaspor karşısında kazandığı halde tedirginlik yaratan futbolu gelecek maçlar için anons kabul edilmeli. Takım kötüye giden işaret sembolleriyle dolu.
Futbolcularda dikkat çekici bir düşüş var. Orta alandaki rakibi boğan üretimde sıkıntı yaşanırken ve fikstürün zorlu olduğu ortadayken, Galatasaray nedenlerin doğurduğu sonuçlara katlanmak zorunda kalabilir.

***

Sistemden beslenen ve her biçimde kayırılan büyük takım teknik direktörlerine karşılık, emekçileri de işaret edelim.
Sami Uğurlu'yu mesela.
Kasımpaşa'da görev yaparken, Beşiktaş'ı deplasmanda 3-1 yendikten sonra görevine son verilen Sami Uğurlu'nun Alanyaspor'da yaptıklarına bakıyorum. Başakşehir gibi bir takıma 5 gol atmak her takımın harcı değilse, böyle insanları öne çıkarıp başarılarını ödüllendirmek gerek.
Helal olsun usta!