Tarihi 27 Eylül 2024

Yok’sulluk!

M bilir hangi mahallelerde, ücra köşelerde ruhsatsız silahlar ve hatta depolar var. İnsanların kolayca kaçak olarak girebildiği topraklarda ruhsatsız silah sayısı milyonları aşarken, cinayet haberlerimiz sınırları aşarken ve vahşetin temsil gücü artarken bunlar daha fragman!
Canın değeri yok!

***

Sokaklar çete kaynıyor. Hayatı burnundan çekenlerin ve insanlara silah çekenlerin hakları düşündüğü için suçlanan insanlardan fazla. Bu gazla kim tutar onları.
Can güvenliğinin yerinde yeller eserken, kaybettiklerimizi bir daha asla kazanamayız ama merak etmeyin bu topraklarda paradan başka hiçbir şeyi kazanmak isteyen de yok!

***

Hayatın nimetlerini hep kötüler alıyor, hukukun üstünlüğü akıl almaz hesapların altında kalıyor. Adaleti ertelemek ülkenin omuzlarında yüktür. İyilik insanın kendi tasarrufundadır herkes istediği gibi kullanır ama kötülüğü palazlandırmanın vebali büyüktür.
Nasılsa mahşere çok var ya, hukukun acelesi yok!

***

Varlık içinde yaşarken bile insanların ekmeğine göz dikenlerle, yokluk içindeyken bile kendisine uzatılan ekmeği reddedenler arasında insanlık farkı vardı.
Merhamet gitgide azaldı, iyilerin canı çıktı, kötülere gün doğdu. Şimdi haramla beslenenlere her gün seslensek ne fayda, onlara denizde karada ölüm yok!

***

Sokaklarda 15'inde ihtiyar çocuklar dolaşıyor, dilenci yapılan minicik kızların geleceğine şerh düşülüyor! Kul hakkının tarihe karıştığı, kadınların çocukların taciz edilip katledildiği, uyuşturucunun altın çağını yaşadığı bir dünyada gel de insanlık ara!
Yükselen değerin alçaklık olmasında hiçbir sakınca yok.

***

İki çocuk aralarında konuşuyordu.
"Benim babam adaleti ve vicdanı savunduğu için suçlu sayıldı, senin baban kendi çıkarlarını düşünüp uşaklık yaptığı için paraya boğuldu!" Bu cümledeki mesaj çocukların bile fark ettiği gerçeklerden büyüklerin haberinin olması değil, "onurlu babaların çocukları da onurludur" gerçeği!
Ne acıdır ki hayatı kasalarına kilitlemiş olanlara "anahtar cümleler" kurmanın alemi yok!

***

Bu ülkede insanlık öldüğünden beri yaşayan gerçekler değişmiştir. Paranın oluşturduğu güç ve şartlar, hırsızların, katillerin ve dolandırıcıların el üstünde taşınma şartlarını oluşturmuştur ki, insanlık adına en büyük ihanet budur.
Lamı cimi yok!

MUTLULUK TAKVİMİ
Fotoğraf çektirirken gülümse.
Pozitif düşün.
İyilik yapmak için sebep arama.

Sevda acısını
Taşımak zormuş
Hayatta ilk defa
İmkansız kaldım
Hor görme aşkıma
Sadakatimi
Sen eksildin ama
Ben fazla kaldım

Dokunmak isterdim
Gözyaşlarına
Avuç içlerime
Yüzün değmeli
Aşkımız ağlıyor
Çaresizlikten
Sevda gömlekleri
Hüzün düğmeli
Hakkı YALÇIN

Kötü insanların iyi olma ihtimali yok, iyiler kötü olmasın razıyız!

Daha ne olsun!
Okula giderken ceketlerimizi bitpazarından aldık ama itlerden akıl almadık.
Tenekelere çiçek diktik, kimsenin ekmeğine göz dikmedik. Kimseye sormadık "nerelisin?" diye, harama bilet kesmedik "hemşerilik" ayağına.
"O zamanlar hiçbir şeyimiz yoktu" diyenlere cevabım hazır. Bizim her şeyimiz vardı. Sevgimiz saygımız, adaletimiz, merhametimiz, cesaretimiz, yoksul ama onurlu yaşayıp onurlu ölenlerimiz. Bir ayakkabının değerini bilenlerimiz, komşusu için ekmeği ikiye bölenlerimiz.
Kalp ağrılarımız, cepten değil yürekten yapılan çağrılarımız.
Daha ne olsun!