Sadece çocukluğumuz kalmış aklımızda.
O çocuğun elini hiç bırakmadım.
Hele mektep tatillerinde!
***
Yaz mevsimi gelince özgürlüğün resmigeçidi başlardı sokaklarda.
Hele okullar tatil olunca.
Ateşböceklerini yakından gördük, şimdi gören parmak kaldırsın.
Çeşmelerin önünde su perileri, su küçüğe düşerdi şimdi ölümler düşüyor.
Sefalet çaresizlik ve korku da caba!
***
Yol kenarından gelincikler fışkırırdı.
Müteahhitlere gelin oldular.
Öğle güneşinin gölgesi bilgelik saatleriydi çocuklara.
Üzerinde bütün masum oyunları oynadığımız topraklarımızın tapusunu gökyüzünden almıştık.
Elimizden aldılar.
Panik ataklarımız yoktu.
İçine düştüğümüz en derin kuyuları bugünün teknolojisine değişmem!
***
Bir heceyle hoş gelen insanlara bin sevdalı cümleler kurulurdu sevgi dolu.
Yoksullara kurulurdu sofralar.
Anaların göğsünde sıradağlar.
Çaresizliğin kumaşlarından en güzel elbiseleri dikerlerdi çocuklarına.
Kimse kimseyi izlemez, kimse kimsenin mektubunu açmazdı.
***
Sonra kötü insanlar çıktı ortaya, çoğaldıkça çoğaldılar, suları çekildi ırmakların.
İnsanlığın kanı çekildi.
Bileylenmiş cümlelerle yolu kesildi sevginin ve saygının.
Güzellikler eski zaman hikayelerinde kaldı.
Ama o hikayelerin hükmü kalmadı soysuz televizyon dizilerinin yanında.
***
Kendime nerede rastlarsam peşinden gidiyorum.
Eski zaman insanlarının yüzündeki çizgilere bakıyorum.
Ve anlıyorum ki; her şey göçüp gitti bizden.
Nefret palazlandıkça sevgi ve saygının itibarı kalmadı.
Bu dünyada yıkanır oldu kötülüğün bulaşıkları!
O kir vicdanlarda nasıl aklanır, onun sırrını öğrenemedik hala!
***
Çocukların fantastik maceralarında para özne değildir.
Bizler hala içimizdeki çocukla misket oynuyor ip atlıyoruz.
Parayı da 2 sene mektep tatilinde kazanıyoruz.
Su satarak!
ÇOCUKLAR İÇİN
İpiyle kuyuya indiğimiz gençlik arkadaşlarımızın bazıları duruyor çoğunu kaybettik.
Kadersiz ölenler de oldu.
Beklediğimizin ne olduğunu bilmedik ama hep bekledik.
Yıkılmış umutlar sergisindeki resimlerimiz duruyor.
Yaşadıklarımız soldu.
Hayat bizden geçti de; ölümün ayağa düştüğü bir ülkede olan kaçırılan çocuklara oldu.
MUTLULUK TAKVİMİ
Çiğnediğin sakızı yere atma. Bugün bir insanın hayatında melek ol. Sokak pazarına git.Sen kendinden mahrum
Etsen de beni
Bu hüzünler bana
Senden hediye
Hala çok şeyler var
Bizi yaşatan
İkimizden biri
Kaldı geriye
İncinen kopan bir şey var
Sen benim yaralı yanım
Çok şeyleri paylaşmıştık
Dokunmasan da ağlarım
Ben gözlerine deli
Sen yokluğuma kaçak
Ya yeniden yak beni
Ya da ellere bırak
Hakkı YALÇIN
