30 bin civarında tank ve 100 civarında uçak kullanılacak. 1981'den bu yana görülmemiş büyüklükte bir askeri tatbikat.
İkinci Soğuk Savaş'ın başladığı o tarihte dahi bu sayıda personel katılmamıştı.
Askeri tatbikatlar sadece orduların kendilerini görmesi anlamına gelmez.
Aynı zamanda dışa yönelik bir gösteridir.
Mesela iki komşu ülke sorun yaşadığında bir ülke diğerini uyarmak için sınırda tatbikat yapar. Ben saldırıya hazırım ve planların var demektir.
Savaştan bir adım öncesidir.
Şimdi Rusya'nın böylesi büyük bir tatbikat yapıyor oluşunun da buna benzer bir anlamı muhakkak var.
Rusya küresel siyasete dönüş yaptığı imasında bulunuyor.
Ancak bir süpergücün hareketlendirebileceği sayıda birlikleri harekete geçirmek kendini süpergüç olarak hayal etmek anlamına gelir.
Bundan Rusya'nın henüz bir süpergüç olduğu anlamı çıkmaz.
Ancak bunu hedeflediği, denemeye koyduğu veya etrafa duyurmaya çalıştığı anlamı çıkar.
Rusya'nın bugün dünya siyasetinin farklı bölgelerine nüfuz etme çabası göz ardı edilemez. Rusya gördüğümüz kadarıyla hala Avrupa'nın göbeğinde büyük başkentlerde çok sert istihbarat operasyonları düzenliyor.
Son olarak Londra'daki kimyasal saldırı meselesinde de gördüğümüz gibi sınırlar zorlanabiliyor. Veya Amerika'daki Rus diplomatlar üzerindeki istihbarat şüphelerinin ulaştığı noktayı da gördük.
Taraflar karşılıklı olarak diplomatları sınır dışı etti. Veya Rusya'nın çeşitli yayın kuruluşları aracılığıyla bir ideolojik atak başlattığı da uzun süredir konuşuyor.
Çok daha açık örnekler ise Ukrayna, Gürcistan ve Suriye'de Rusya'nın gerçekleştirdiği askeri müdahalelerdir.
Ancak bunların çoğu ya askeri olmayan ya da küresel olmayan eylemlerdi. Rusya bu kez sahneye bir süpergüç gibi küresel bir faaliyet göstergesi ve askeri araçlarla çıkıyor.
Tüm dünyaya böylesi bir muazzam askeri operasyon yapabileceğini açıkça ilan etmekte sıkıntı duymuyor.
Daha önce Rusya'nın sertleşen tutumunda birçok bölgesel aktör etkilendir. Gürcistan mesela bunların başında geliyor.
Veya bazı Avrupa kentleri ufak tefek olaylar nedeniyle etkilendi. Suriye'de Türkiye ciddi bir yüzleşme yaşadı.
Avrupa ise bu yüzleşmeyi Ukrayna'da yaşamaktan kaçtı. Bir adım geri attı.
Buna karşılık Rusya bir adım daha geliyor. Bakmayın tatbikatın Sibirya'da gerçekleştiğine.
Rusya'nın Moğolistan'la savaşma planı yaptığını hiç sanmıyorum. Rusya açıkça Avrupa'yı baskı altına almak istiyor.
Ama kimse şaşırmasın. Bunun yolunu başta şımarık Amerika ardından da tembel Avrupa açtı.
Küstah ve şımarık tavırlarıyla önce Rusya'nın burnunun dibindeki tüm bölgeleri kaşıdılar sonra da bunların hiçbirine sahip çıkma cesareti göstermediler.
Gürcistan, Ukrayna ve Suriye'de küçük küçük adımlar atan Rusya şimdi kendine gereksiz bir özgüvenle şımarıklığın zirvelerine doğru çıkıyor.
Şimdi daha büyük adımlar atma gayreti içerisinde. Bu da maalesef kötü bir sarmal yaratıyor.
Taraflar birbirini dengelemekten kaçtıkça dengelenmeyen aktör daha da şımarıyor ve yanlış algıya kapıldığı gibi karşı tarafı da yanlış algıya itiyor.
İki taraf bu karşılıklı algıları besledikçe mesele daha da içinden çıkılmaz hale geliyor.
Şimdilik bu sarmal devam ediyor.
İnşallah büyük bir savaşa neden olmaz.
Ama bu sarmalın olduğu yerde savaşlar kendi kendini doğurur.