Fenerbahçe, Adana Demirspor ile birlikte ligin en kötü takımı olan Hatayspor ile evinde karşılaştı. Konuk ekibin sakat ve cezalı isimleri de form grafiklerine eklenince, Fenerbahçe'nin sahadan farklı galip ayrılması bekleniyordu. Mourinho da karşılaşmayı bir antrenman maçı gibi gördü ve hiç denemediği 3-4-1-2 taktiğiyle sahaya çıktı.
Fenerbahçe daha önce En-Nesyri ve Dzeko'nun beraber oynadıkları denklemde skor yönünden sıkıntı çekmemişti. Hatayspor karşısına da son zamanlarda görülmeyen bir istek ve önde baskıyla başlayan Fenerbahçe, kaleci Erce ve direğe takılmasının ardından yine önde baskıyla kazanılan topla golü buldu. Ancak golün ardından Mourinho'nun tutucu oyunu devreye girdi. 1-0'a kadar rakibi kendi yarı sahasından çıkarmayan Fenerbahçe, bu dakikadan sonra stoperlerini öne çıkarmaktan vazgeçti. Hatayspor da girdiği ilk ve tek pozisyondan şansının da yardımıyla golü buldu.
Golün ardından Kadıköy'deki panik ve sinir havası da üst seviyeye çıktı. Tribünler yönetimi istifaya davet ederken, yer yer bu nedenle kendi aralarında da kavga çıktı. Ali Koç ve yönetiminin istifa etmediği ya da şimdiden açıklayacağı bir genel kurul kararı olmadığı müddetçe bu ayrışma devam edecek.
Fenerbahçe kazanılan bir maçtan sonra dahi mutsuz ayrıldı Kadıköy'den. Tribünler her ne kadar yönetim aleyhine tezahüratta bulunmakta haklılarsa, Tadic'in ıslıklanması bir o kadar hatalıydı. Geldiği günden bu yana ne maç ne antrenman kaçıran Tadic, sezonun da yıldız isimlerinden biri. Bir maç kötü oynadı diye ıslıklanması Tadic'in olduğu kadar diğer futbolcuların da moralini düşürür.
Fenerbahçe için Hatayspor maçında 3 puanın yanı sıra kazanılan bir diğer şey çift forvetli sistem olabilir. En-Nesyri ile beraber oynadığında daha da fark yaratan Edin Dzeko, Hatayspor karşısında orkestra şefi gibiydi. Sahanın her alanında basmadık yer bırakmayan Dzeko, maçı bir asistle tamamladı ama hazırladığı birçok pozisyon partneri tarafından cömertçe harcandı. Maçın son dakikasında kaçırdığı penaltıdan sonra alkışlanması da güzel bir jestti.