Dile kolay tam yarım asır.
Türkiye'nin 2002'den önceki yıllarındaki darbeler, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar, ihanetleri göz önüne aldığınızda, her bir darbe ve ihanette hedefte olan partilerden birisinin 50 yıldır hayatını sürdürmesi; ancak temeli sapasağlam bir ideoloji ve iman ile olabilir. İşte; MHP için söylenebilecek olan ilk temel de budur. 50 yıl önce doğduğu topraklarda, Adana'da kutlandı MHP'nin yıldönümü ve bana göre Genel Başkan Devlet Bahçeli, burada manifesto gibi bir yeni açılım, açıklama yaptı. Milliyetçilik tanımı çok ama çok önemliydi. Türkiye'nin geçmişini, gelecekle birleştirerek, zamanı ve değişimleri son derece temeli olan bir izahla anlattı. Ziya Gökalp'ten Mümtaz Turhan'a, Erol Güngör'e kadar güncellediği milliyetçiliği, siyasetin ana rotası olarak belirlemesi anlamlıydı:
"Bize göre millet, bir kültür birliğidir.
Tarihsel beraberliktir. Irki temelde, biyolojik esaslara göre millet tarifi çok tehlikelidir. Soy başka, ırk başkadır.
Soysuzluk başka, ırkçılık başkadır. Biz Türklüğümüzü laboratuvar imkanlarıyla kabullenmedik. Kafatası ölçümleriyle keşfetmedik. Dilde bir olduk, fikirde bir olduk, işte bir olduk. Bin yıllık hukuk hakimdir bizde. Anımız da birdir, acımız da birdir." Yani; bugüne kadar MHP'ye yöneltilen ırkçılığı, ırkı dışladı. Kültür birlikteliğini tescilledi. 2. sınıf vatandaşlığı reddeden, zamanlar üzeri bir yorum getirdi. Milliyetçiliğin, çağın ruhuna, insanlığın bilgisine uyumlu ve dengeli olarak altını çizmesi, bugüne kadarki zoraki ezberleri bozdu.
Değişmekten korkmadıklarını söyledi.
Değişen ama başkalaşmayan MHP'yi anlattı. Hayatın içinde, hayattan kopuk olmayan milliyetçiliği, heyecan ve hamasetle örülmüş değil; bir medeniyet davası olarak, birlik ve beraberliği savunan insanların ülküsü olarak yorumladı. Kimseyi dışlamadan, herkesi kucaklayan bir yönetim projesi, medeniyet projesi, gelecek projesi ve birlikte yaşama projesi olarak tarif etti. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, partisinin 50. yılında yaptığı bu tarifi ve tanımı bir yere not edin ve bir milat olarak kayıtlara geçirin derim...
TERÖRİSTLERE ARKADAŞ DİYENLER!!!
MHP lideri Bahçeli'nin milliyetçilik tanımı kadar çarpıcı bir başka izahı daha güncel; 15 Temmuz hain darbe kalkışması sonrası vücut bulan Cumhur İttifakı tarifi ve 31 Mart seçimlerine yönelik oldu. Türkiye'nin yaşadığı beka sorununu işaret etti ve 7 Ağustos ruhu ve Cumhur İttifakı'nın hayati önemde olduğu, 31 Mart'ın da ya beka ya belanın tercih edileceği bir seçim olduğunu söyledi. İP ve HDP ile ittifak yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik sözleri ise çok çarpıcı idi: "Bize bekçi diyen Kılıçdaroğlu da biliyor ki Türkiye'nin bekası için bekçi olmaya hazırız. Allahtan emperyalizmin piyonu değiliz. Allah muhafaza terör örgütlerinin taşeronluğuna heves etmiyoruz. YPG'lilere vatanlarını savunanlar, hendek kazan teröristlere arkadaş demiyoruz. 15 Temmuz'a tiyatro diyen açıklamanın muhatabı da değiliz. Evet bekçiyiz; kalpleri imanla çarpan vatan bekçileriyiz."