BU takımın sevdalıları böyle anları çokça yaşadı. Bazen yıllar, bazen aylar, bazen haftalar, bazen günler, bazen saatler, bazen dakikalar bazen de saniyeler geçmedi. Bir an önce bitsin istediler ama bitmedi! Hubert'ın 'Bitmeyen Senfonisi' gibi… Bu takımın cefakarları, o bitmezliklere dair hikayelerini yollara yazdı. "Kimi zaman Of-Sürmene Yaylası 15 doktora bedel", kimi zaman "Oy benum sevduceğum" türküsünü okudu, durdu!
Ve bir gün Trabzonspor gibi kederli zamanlarla kendini büyüten 'futbol aklı' çıktı geldi. O'nun sesiyle uyandı herkes: "Artık keder yok, bitecek" dedi.
Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer ve Şenol Güneş'in başardığını başarmak için yeniden yol hikayesi başlattı! Bütün anları doğru yönetti. Bütün klişeleri yerle yeksan etti. Bütün kırılmaları söküp attı.
Finale tek adım kalmıştı… "Gelin beraber bitirelim" çağrısına yüzbinler karşılık verdi. Trabzonspor çınar ağacıydı; kökleri Trabzon'da dalları bütün dünyaya yayılmış. Haliyle dünyanın dört bir tarafından, Türkiye'nin bütün şehirlerinden 'kavimler göçü' başladı. Havadan ve karadan akın akın geldiler; o adamın şehre geldiği zamanda hissettiği heyecanla, su gibi aktılar Trabzon'a… Yüzbinler caddelerde… Milyonlar ekran başındaydı. Şimdi bitmeyen 90 dakikayı koydular hayatlarının en önemli yerine.
Bu kez çabuk bitti! Sonunda o da bitti! Trabzonspor Şampiyonluğa uzandı. Başkan Ahmet Ağaoğlu ve yönetimi saha dışını, Abdullah Avcı da saha dışını güçlü ve doğru şekilde yöneterek Trabzonspor taraftarlarını özlemle bekledikleri şampiyonluk kupasına kavuşturdu.
Başkan Ağaoğlu döneminde Trabzonspor'un ilk şampiyon başkanı Şamil Ekinci'nin adını taşıyan müzeye 3 kupa girdi.
Şimdi önlerinde Türkiye ve Süper Kupa serüvenleri var. Bu kupaları da müzeye taşıdıkları anda 4 yılda 5 kupalı başarının altına imza atacaklar… Ve bizler… Bu sezon kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlara şahitlik ettik. Tarifsiz duyguları tercüme etmeye çalıştık. Çok hikayeler var anlatacağımız, önümüzdeki günlerde. Artık bitti!
Kutlu olsun…