CHP'nin başında 10 yılı geride bırakan Kılıçdaroğlu'nun siyasi ömrünü tamamladığı bir sır değil. Zaten Kılıçdaroğlu da bu gerçeğin farkında.
Ankara'nın derin kulislerinde CHP liderinin İstanbul seçimlerinin ardından siyasete noktayı koyacağı konuşuluyor.
10 yılda girdiği her seçimi kaybeden CHP lideri, 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'a karşı bir zafer kazandığını düşünüyor!
Ve moda tabirle zirvede bırakmak istiyor... Ancak Kemal Bey'in koşulların dayatmasıyla aldığı bu karar birlikte siyaset yaptığı bazı isimleri tedirgin etmiş durumda. Kılıçdaroğlu giderse onlar da Söğütözü'ndeki genel merkeze veda etmek zorunda kalacak. Kim mi bunlar... CHP'nin "Aman keyfimiz bozulmasın" ekibi... Muharrem İnce'nin tabiriyle "CHP'yi ele geçiren mutlu azınlık."
İşte bu ekip CHP'nin 2020 yılında yapılması gereken olağan kurultayını 2021'e ertelemek için kolları sıvamış durumda. Oyun planlarında Kılıçdaroğlu'nu ikna edip en az 2 yıl daha partinin başında tutmak var. Türkiye'de en geç 2020 yılının ortalarında bir erken seçim olacağına inanıyorlar.
Ya da birileri onları bu hayalle motive ediyor. Böylece bir dönem daha vekil, genel başkan yardımcısı vs. olmayı da garantilemiş olacaklar. 2024'teki yerel seçimlerde de belediye başkan adaylarını onlar belirleyecek. Ne güzel plan değil mi? Peki bu ekip kimin CHP'nin başına gelmesinden bu kadar korkuyor sizce?
Tabi ki İstanbul adayları Ekrem İmamoğlu'ndan. İmamoğlu'nun seçimi alamaması durumunda önündeki tek seçenek CHP Genel Başkanlığı...
Kamuoyu baskısı ve arkasına aldığı rüzgarla çok da zorlanmadan bu hedefe ulaşacaktır. İmamoğlu seçim kampanyasında bile CHP yönetimi ve Kılıçdaroğlu ile görüntü vermek istemiyor. CHP'nin başına geçtiğinde de benzer şekilde hareket edeceğinden hiç şüpheniz olmasın. 23 Haziran seçimi CHP için gerçek bir dönüm noktası olacak... Kılıçdaroğlu ile başlanan 'CHP'yi dönüştürme ve değiştirme' projesinde ikinci etaba geçilecek. Bu etap tamamlandığında ise ortada muhtemelen CHP'nin sadece adı kalacak.
MANSUR YAVAŞ'A AÇIK ÇAĞRI
CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, durup dururken 6 ay içinde görevden alınacağını iddia etti. Bu iddiasına dayanak olarak da Aydın'ın CHP'li başkanı Özlem Çerçioğlu'nun adının FETÖ'nün belediyeler imamı Erkan Karaarslan ile birlikte anılmasını gösterdi! Yavaş belki bilmiyordur hatırlatalım. Çerçioğlu'nu mağdur göstermek için kurgulanan o iddia ile adı gündeme gelen kişi CHP'nin eski İl Başkan Yardımcısı.
Yani ortada bir mağduriyet falan yok.
Tersine bir mağdur yaratma çabası var. Yavaş'a naçizane tavsiyem bu topa hiç girmemesi. Çünkü Karaarslan işi çok karışık... Benim anlamadığım, Yavaş'taki bu panik havası. Daha iki aylık başkansınız... Ve hakkınızda bazı iddiaların, suçlamaların gündeme geleceğinden bahsediyorsunuz! Bu iki ayda ne yapmış olabilirsiniz ki? Heykel yıkama, heykel açma, resim asma vs.
Ha bir de eski başkan Melih Gökçek ile girdiğiniz polemikler var... Bunların hiçbiri görevden alınma sebebi olamaz.
Bu arada belediye arabalarında çakar kullanılmasını yasaklamanızı destekliyor ve alkışlıyorum.
Son bir not: Ankaralı size 5 yıllık başkanlığı Gökçek ile polemiğe girin diye vermedi. Zaten daha ilk hamlenizde boşa düştünüz. Onun 1 katrilyona yaptığını iddia ettiğiniz ihaleyi 188 milyona tamamladığınızı açıkladınız. Ama nedense Gökçek'in "Benim yaptığım ihale seninkinden pahalıysa siyaseti bırakırım. Seninki pahalıysa başkanlıktan istifa et. Var mı cesaretin?" restine cevap veremediniz.
CHP'nin Halk TV'si bile sizi Gökçek ile beraber yayına almak istiyor ama buna da yanaşmıyorsunuz. Ankara hizmet bekliyor Mansur Bey, polemik değil...