TÜRK- İş Başkanı Ergün Atalay şu sıralar CHP ve medyanın hedefinde...
Bir süredir ortalıklarda görünmeyen Muharrem İnce bile kendisini istifaya davet ediyor.
Ne yapmış Türk -İş Başkanı?
Hükümetle yürüttüğü toplu iş sözleşmesinde maaşı 3 bin 500 liranın altında olan işçiye 150 lira iyileştirme zammı almış. Buna ek olarak tüm işçilere 2019'un ilk 6 ayı için yüzde 8, ikinci altı ayı için yüzde 4; 2020'nin ilk ve ikinci altı ayı için yüzde 3'er ve enflasyon farkı oranında zam yaptırtmış.
Ama 'Sarı Sendikacılık' yapmakla suçlanıyor. Yani işçiyi satmakla...
Önce şu gerçeğin altını çizelim...
Mevcut şartlar dikkate alındığında Türk-İş'in hükümetle imzaladığı toplu sözleşme kötünün iyisidir. Türk-İş Başkanı işçiyi satmamış, tersine alabileceğinin en fazlasını koparmıştır hükümetten.
Ama nerede, ne konuştuğuna dikkat etmediği için kötü bir gol yemiştir...
Gelelim sarı sendikacılık meselesine... Ergün Atalay iddia edildiği gibi sarı sendikacı ise bence de o koltukta bir dakika bile oturmasın... Ama Türk-İş Başkanını istifaya davet eden CHP maalesef bu ülkede sarı sendikacılıktan bahsedecek son parti...
Ağırlıklı olarak CHP'li belediyelerde örgütlenen DİSK'in eski genel başkanı Kani Beko...
Halen CHP'nin milletvekili.. Bir süre önce yaptığı "Grev işsizliktir" açıklamasıyla DİSK'e bağlı işçileri bile isyan ettirdi. 2013 yılında işverenden yana tavır aldığını düşünen işçiler sendika binasını basmış, Beko ve bir arkadaşı makam odalarında mahsur kalmıştı.
Bitmedi... İşçinin hakkını savunmak için toplu sözleşme masasına oturacağı CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne iki kızı ve damadını kadrolu olarak yerleştirdiği ortaya çıkınca kıyamet koptu.
Devreye can arkadaşı Yılmaz Özdil girdi. Özdil'in "Lastikçi Kani" güzellemesiyle imajını düzeltti, soluğu Meclis'te aldı.
DİSK'in iki önceki genel başkanı Süleyman Çelebi... 2005 yılında hükümetle patronlar kulübü TÜSİAD arasındaki krizde patronların yanında saf tuttu!
Solcu Birgün Gazetesi'ne verdiği demeçte "Biz kanarya sevenler derneği değiliz. Sadece kuşlardan bahsedemeyiz" diyerek kendini savundu. TÜSİAD yönetimindeki büyük patronlardan tebrik üstüne tebrik alan Çelebi, 2011 yılında CHP'den milletvekili seçildi.
Çelebi'nin bir ilginç özelliği daha var. CHP'nin kapatılarak vakıf haline getirilmesini isteyen meşhur 10 Aralık Hareketi'nin önde gelen isimlerinden biridir kendisi...
CHP'nin sendikacı vekillerini sayarken Bayram Meral'i unutmak olmaz. Türk-İş eski Başkanı Meral, 2 dönem vekillik yaptı CHP'de. 2008 yılında ortaya çıkan bir skandalla tarihe geçti. Meral, milletvekili seçildiği Kasım 2002'den itibaren 5 yıl boyunca daha önce başkanlığını yaptığı Yol-İş Sendikası'ndan her ay 5 bin lira civarında maaş almıştı.
Üstelik sendika kendisine bir de lüks makam tahsis etmiş, cep telefonu faturalarını da ödemişti!
Meral'in vekilliği 2011'de bitti.
Ama işçi dostu CHP onu tabi ki yalnız bırakmadı. Oğlu Kemal Meral, CHP kontenjanından İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine atandı.
Koltukların rengi turuncu olunca sendikacılığın nasıl sarı hale geldiğini ispatlayacak daha onlarca örnek var.
Ama yerimiz dar...
Kalanını Türk-İş Başkanını sarı sendikacı ilan eden devrimci arkadaşlar yazsın...
İşçinin, emekçinin hakkını savunmak için mangal gibi yürek lazım değil mi?
Bakalım CHP'yi karşılarına alıp sarı sendikacılar hakkında iki kelam edebilecekler mi?