Bütün hastalıkların temelinde, sağlıksız bağırsaklar bulunuyor. Bağırsakta olan şeyler, sadece bağırsakta kalmıyor. İç Hastalıkları Uzmanı prof. Dr. Osman Erk, ünlü isimleri bile tehdit eden geçirgen bağırsak sendromu hakkında bilgi veriyor...
SAĞLIK İÇİN GEREKLİ
Tek katlı bağırsak epiteli hücrelerinin yapısal olarak sağlıklı olması ve hücrelerin aralarındaki sıkı bağlantıların normal ve fonksiyonel olması hem bağırsak hem de vücut sağlığı için önemlidir. Bu anatomik yapı, bağırsak mikrobiyotası tarafından desteklenmektedir. Enterosit adı verilen birbirlerine sıkı bağlarla bağlanmış olan bağırsak hücreleri üzerindeki mukus tabaka ve mikrobiyota dış dünya ile vücut arasındaki en önemli bariyerdir. Fonksiyonu ise yediklerimizden ihtiyacımız olan maddeleri içeriye almak, zararlı olan unsurları ise dışarıda tutmaktadır. Düzgün sindirilmiş yiyecekler emilirken; sindirilmemiş gıdalar, toksinler, bakteri ve bakteri ürünleri bu sistem tarafın- dan engellenmelidir.
HERKESİN KORKULU RÜYASI
Sindirim sisteminin savunma bariyerini oluşturan mikrobiyota, mukus tabakası, sağlıklı epitel hücre tabakası ve aralarındaki sıkı bağlantıların herhangi birinde veya birkaçında ortaya çıkacak olan değişiklikler geçirgen bağırsak sendromuna neden olur. Birçok kişinin korkulu rüyası olan irritabl bağırsak sendromlu hastaların yaklaşık yarısında sızıntılı bağırsak sorunu mevcuttur. Bu hastaların tamamında ise mikrobik çeşitlilikte bir azalma olduğu saptanmıştır.
SUÇLU GLÜTEN
Glüten, geçirgen bağırsak sendromuna yol açan en önemli gıdalardan biridir. Gıda ve besin duyarlılıkları, kronik inflamatuar hastalıklar ve Çölyak başta olmak üzere otoimmün hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Birçok sindirim ile ilgili şikayete; vitamin ve mineral eksikliklerine yol açabilir.
NELER YAPMALI?
Probiyotik bakımından işlenmiş sebze ve meyveler tüketilmeli.
D vitaminine önem vermeli. Fruktozdan zengin mısır şurubundan uzak durmalı.
Doktor tarafından tavsiye edilmedikçe antibiyotik ve romatizmal ilaçlar içilmemeli.
Kaliteli fermente gıdalardan zeytin, elma, muz, bitter çikolata, enginar, keten tohumu tüketilmeli.
Akdeniz diyeti tercih edilmeli.
Yer elması, enginar, sarımsak, mantar, soğan gibi prebiyotikler alınmalı.
Yemek yerken acele etmemek gerekir ve besinleri iyi çiğnemek gerekir.
PROF. DR. OSMAN ERK - 5
- BİTTİ -
