Glokom, yani toplumda bilinen adıyla göz tansiyonu göz içi basıncının yükselmesiyle ortaya çıkıyor. Göz sinirinde kalıcı hasara neden olan bu hastalık sinsi ilerliyor. Erken tedavi edilmediğindeyse kalıcı görme kayıplarına yol açıyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Ali Türker, genellikle geç fark edilen bu hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenleri açıklıyor.
SİNSİCE İLERLİYOR
Göz tansiyonu, en sinsi ilerleyen hastalıklar arasında yer alıyor. Bu nedenle 40 yaş üstü bireylerde göz içi basınç testlerinin düzenli yapılması önem taşıyor. Glokomun belirtileri hastalığın tipine göre değişebiliyor. Tedavi edilmediğinde ileri dönemde tünel görme dediğimiz çevre görmenin tamamen kaybı oluşuyor. Çocuklarda da görülebiliyor. Doğumdan itibaren veya birkaç yıl içinde ortaya çıkabiliyor. Teşhis konulduğunda sıkı kontrol ve en yakın zaman da tedavisi gerekiyor.
2 TÜRÜ BULUNUR
Glokom, iki gruba ayrılıyor. Açık açılı glokomda, kornea ve iris tabakası arasındaki açı açık oluyor. Göz hasarına yol açıyor. Kapalı açılı glokomda ise iris dokusu öne doğru yer değiştiriyor. Buna bağlı olarak göz içi basıncı aniden yükseliyor. Baş ağrısı ve bulantı görülüyor.
ŞİFRE TURUNCU
Göz tansiyonundan korunmada beslenme de etkili oluyor. Özellikle balkabağı, vitamin, mineral ve bolca antioksidan barındırıyor. Sarı nokta ve katarakt riskini azaltıyor. Göz sağlığını koruyor.
22'Yİ GEÇMEMELİ
Normal göz içi basıncı, sinirlerde hasara ve görme alanında kayıplara yol açmıyor. Bu nedenle tansiyonun 9 mm Hg alt sınırı ve 22 mm Hg üst sınırı aşmaması gerekiyor.
YAŞ RİSKİ ARTIRIR
Göz tansiyonu genetik geçiş gösteriyor. Ailesinde bu hastalık hikayesi olanlar, risk taşıyor. 40 yaş ve üzerinde, hipertansiyon, diyabet, kalp gibi kronik hastalığı olanlarda, uzun süreli kortizon kullananlarda ve yüksek miyopi ile hipermetropi rahatsızlığı bulunanlarda sık görülüyor.
YARIN: Sarı nokta
HAZIRLAYAN: SİNEM UYSAL
