Ulaş Özdemir kaleme aldı: Şampiyonluğun hikayesi 3

6 Kasım’daki Beşiktaş galibiyeti adeta şampiyonluğun ayak sesiydi... Abdullah Avcı maç sonunda yumruğunu sıkarak soyunma odasına gitti. Koridorlarda onun sesi yankılandı: “Allah büyük! Şampiyonluğa yürüyoruz.”

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :04 Mayıs 2022
Ulaş Özdemir kaleme aldı: Şampiyonluğun hikayesi 3

İÇİNDEKİLER

Uğurcan'ın eldivenlerinin şampiyonluğa uzandığı, Hamsik'in buz adam misali verdiği pas, Cornelius'un son saniye golü! Türkiye'de ve dünyanın dört bir tarafındaki Trabzonsporluların evlerinden yükselen "gollllllllll" sesleri. İşte o sesler şampiyonluğun ayak sesleriydi. Ama biri daha vardı, Abdullah Avcı! Yumruğunu sıkarak soyunma odasına gidiyordu. Koridorlarda onun sesi yankılandı: "Allah büyük! Şampiyonluğa yürüyoruz."



BÜTÜN KLİŞELERİ YERLE BİR ETTİ
Trabzonspor'un şampiyonluk sevinci, uluslararası bir boyutta artık. Milyarlarca lira harcasanız bu şekilde bir tanıtım yaptıramazdınız. Dünyanın en önde gelen ajansları, gazeteleri, televizyonları, spor yorumcuları Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği kutlamaları milyarlarca insana ulaştırdı. "Böylesine hiç şahit olmadık" başlıklarıyla süslenen haberler ve paylaşımlarda Trabzonsporlular hem kendisi üzerinde "kötülük senaryosu" yazanlara hem de "nasıl kutlayacaklara!" karşı ders verdi. Aslında bu gerçek, saha içinin ve saha dışının bu sezon özelinde ne kadar doğru yönetildiğini ortaya koyuyordu. Trabzonspor hem sahada hem de dışında bütün algıları, kötüleri ve klişeleri yerle bir etti. Şehrin ve taraftarının üzerinden "vandallık" aşılamaya çalışanlara karşı "medeniyet" dersi verdi. Öyle ya! Medeniyetlere ev sahipliği yapan bu kadim şehirden vandallık beklemek, aptallıktan başka bir şey değildi! BIR yol hikayesi başlıyordu. Sezon bitmiş, Trabzonspor dördüncülükle tamamlamıştı. Kadro yetersizliğine rağmen elbette başarıydı. Abdullah Avcı ile sezon başı anlaşma yapılsaydı belki bu sezon yaşanan mutluluk, geçen sezon da olacaktı. Düğme baştan yanlış iliklenince, sonu yanlış bitiyor tabi ki! Diabate, Marlon, Flavio, Afobe, Baker, Plaza ve Trondsen... Bu oyunculardan takımda kalan sadece Trondsen'di o da sakatlık yüzünden neredeyse bütün maçları kaçırdı. Devre arası alınan Bakasetas, Yunus ve Berat, geçen sezon başı en doğru transferler Djaniny ile Hugo'ydu. Abdullah Avcı, bu sezonun planlamasına Şubat ayında başlamıştı dedik ya, daha sezon bitmeden transferler tek tek gelmeye başladı. Trabzonspor Asbaşkanı Ertuğrul Doğan, hoca ile yönetim arasında köprüydü artık. Bütün sorumluluk üzerindeydi. "Hocamızın istediği bütün oyuncuları alacağız" diyerek, şampiyonluğa en güçlü katkıyı sağlamıştı. Önce Gervinho ve Peres ile başladı. Sonra dünya yıldızı Hamsik... Devamında Siopis, Cornelius! İsmail Köybaşı ve Koita da gelmişti! Ama sezonun en yıldız transferinin Dorukhan Toköz olacağını kimse tahmin edemedi. Hem fiyatı hem de sakatlığı herkesi endişelendiriyordu.



PLAN EN BAŞINDAN HAZIRDI!
Kamp Riva'daydı. Oyuncular önce Trabzon'da toplandı. Sonra İstanbul'a gidildi. 28 Haziran'da çalışmalara start verildi. Abdullah Avcı, kampa gelmeden önce oyun planı ve oyun içerisindeki formasyonları hazırdı. Ve bu oyunu kiminle oynayacağına dair planı da hazırdı ki, transfer o plana uygun şekilde gerçekleştirildi. Ancak onu en çok düşündüren Uğurcan'a gelen teklifler ve Djaniny'nin gitme isteğiydi. İkisiyle de özel olarak konuştu. "Önce şampiyon olalım. Size ihtiyacım var. Söz, bu hayalimiz gerçekleşsin gitmenize müsaade edeceğim" dedi. Hem Kaptan Uğurcan hem de Djaniny, hocalarının isteğini kırmadı. Kamp dönemi oldukça zor geçti. Hem sıcak hava hem nem oyuncuları çok zorladı. Hazırlık maçları tamamlandıktan sonra takım Trabzon'a döndü. Avrupa macerası Roma ile sona erince, tamamen lige odaklanan Trabzonspor, sezona çok hızlı bir başlangıç yapacaktı. Malatyaspor'u evinde farklı mağlup eden Bordo Mavililer Sivas ve Giresun galibiyetleri ile şampiyonluk ışığını yakıyordu.



'Trabzonsporlular hem kendisi üzerinde "Kötülük senaryosu" yazanlara hem de "Nasıl kutlayacaklara!" karşı ders verdi'



BEŞİKTAŞ MAÇINDA YUMRUĞUNU SIKTI
Pandemi nedeniyle tribünlere yüzde 50 seyirci alınıyordu. Trabzonspor'un iç saha maçları öyle dolu da değildi. Ama Fenerbahçe maçı başkaydı. Fenerbahçe, Trabzon'a 19 puan ile lider olarak geliyordu. Bordo Mavililer, bir puan gerisindeydi. Dev maçta galip gelen taraf Trabzonspor'du ve Fenerbahçe'den devir aldığı koltuğu artık geri de vermeyecekti. Hep merak edilir ya, "Şampiyonluğu hangi maçta hissettiniz" diye... Abdullah Avcı şampiyonluğu tam olarak hissettiği maç, deplasmandaki Beşiktaş karşılaşmasıydı. Zaten milyonlarca Trabzonspor taraftarının da hissettiği şey aynıydı. "Galiba şampiyon oluyoruz." Müthiş bir maç çıkartan Trabzonspor, dakikalar doksan artı yediyi gösterdiğinde o maçta puan kaybı bekleyenlerin bütün umutlarını çöpe atıyordu. Eğer kadronuzda Hamsik gibi organizatörünüz var ise, dakika veya nabız kaç olursa olsun o soğukkanlılığı elbette gösterecekti. Serkan'ın pasını bir buz adam misali rakibinin üzerinden aşırtarak bu maçta adeta yıldızlaşan Abdülkadir Ömür ile buluşturan Hamsik, "Hayal kırıklığının başkenti" manşetini attıracaktı! Top önce Cornelius'a ardından Nwakaeme'ye tekrar Cornelius'a geldiğinde milyonlarca Trabzonspor taraftarı nefessiz kalmıştı. Top filelerle buluştuğunda gerek Türkiye'de gerekse Avrupa'daki yüzbinlerce evde Bordo-Mavili taraftarların "Golllllllllll" sesi yükselecekti. Maç bittiğinde Abdullah Avcı, yumruğunu sıkarak soyunma odasına doğru gidiyordu. Koridorda onun sesi yankılanıyordu: "Allah büyük. Şampiyon oluyoruz."



AVCI HAMSİK'İ BÖYLE İKNA ETTİ
Abdullah Avcı transferleri yapmadan önce tüm futbolcularla görüntülü görüştü. Hamsik'e aylar öncesinden belirlediği oyun planını anlattı ve Slovak yıldızı ikna etti... Hamsik gibi bir dünya yıldızını kadronuza katmak en zor olanıdır. Napoli'de 12 sezon oynamış, Maradona'dan sonra oranın efsanesi olmuş bir oyuncudan bahsediyoruz. Abdullah Avcı transferleri yaparken bütün oyuncularla tek tek görüştü hem de görüntülü olarak. Hamsik'e "Napoli'de yaşayamadığın şampiyonluk sevincini burada yaşayacağına söz veriyorum" dedi. "Nasıl" dedi Hamsik. Abdullah Avcı cevabı, daha aylar öncesinden belirlediği oyun planını anlatarak, takıma gelecek oyunlarla ne yapacağını anlatarak verdi. Hem Napoli'nin hem Trabzon'un ortak özelliklerini aktardı. Ve Hamsik artık Trabzonspor'daydı... Hamsik'e ayrı bir başlık açacağız, ilerleyen bölümlerde.



ARKADAŞLARININ ROL MODELİ
Trabzonspor'un Slovak yıldızı Marek Hamsik, takıma katıldığından beri arkadaşlarına rol model oluyor. Özellikle altyapıdan yetişen genç oyuncularla yakından ilgilenen Slovak orta saha oyuncusu yardımseverliğiyle dikkat çekiyor. Saha içi ve dışında takıma liderlik yapıyor. 35 yaşındaki yıldız Abdullah Avcı'nın adeta gözü ve kulağı...



ŞAMPİYONLUĞA UZANAN ELDİVEN....
Uğurcan Çakır'dan başka bir bölümde daha geniş bahsedeceğiz. Ama Beşiktaş maçında bütün Trabzonsporluları şampiyonluğa umutlandıran elini yazmadan olmazdı! Larin'in sol taraftan aldığı topa vurduğu sert şuta öyle bir uzandı ki! Sadece uzanmakla da yetinmedi, ellerinin ucuyla topun yönünü değiştirerek kornere çıkmasını sağladı. Evet, Uğurcan gibisi yoktu! Bir daha gelir mi, bilemeyiz. Öyle bir motivasyonla sahaya çıkıyordu ki! İnanılmaz kurtarışların altına imza atıyordu ki! Her kurtarışını tarihe not olarak düşüyordu. Maç boyunca ona edilen küfürler... Maç sonunda da devam etti. Çünkü Trabzonspor ve Uğurcan onların zayıf noktasıydı. "Gitse de kurtarsak" diyenlerin sesleri yükseliyordu stadyumda. Oysaki bilmedikleri bir şey vardı. Onların zayıflıkları Trabzonspor'u ve Uğurcan'ı güçlendiren taraftı.



EVLADİYELİK OYUNCU DORUKHAN
Beşiktaş'ta istenmeyen adamdı... Sakatlığı başa belaydı! Alınırken "Ne gerek var, müzmin sakat" eleştirilerinin odağındaydı. Abdullah Avcı, Beşiktaş'ı çalıştırırken Dorukhan onun 'evladiyelik' oyuncusuydu. Jokeriydi. Stoper dahi oynatmıştı. Trabzonspor'a geldiğinde de uzun bir sakatlık dönemi yaşadı. Kasımpaşa deplasmanında sahadaydı. Sonra yine sakatlandı. Üç haftanın ardından sahalara döndü. Ama ne dönüştü. Bir sürpriz gibi geldi. Kimse de fark edemedi. Avcı'nın hem oyun kurgusu hem bireysel dokunuşu hem de öğreticiliğiyle yükselen yıldız oldu. Sağ bek, stoper, orta saha... Nereye koyduysa üst düzey performans gösterdi. Her pozisyonu çok iyi temsil etti. Fiziksel gücü ve oyun zekası ayrı bir yere taşıdı onu. Altay maçında örneğin... Bakasetas'ın önünü açmak için ceza sahasına yaptığı doğru koşu, stoperleri kendine çekmesi... Bakasetas'ın Cornelius ile topu buluşturması ve gol! İşte Dorukhan! Hem toplu hem de topsuz oyunda ismiyle müstesnaydı. Doruklara tırmanmıştı.



ULAŞ ÖZDEMİR'İN KALEMİNDEN ŞAMPİYONLUĞUN HİKAYESİ 3
YARIN: EN ZOR TRANSFER EDİN VİSCA

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN