Diyanet-Sen'den Cuma hutbesini eleştiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na tepki: Laf cambazlığını bıraksın

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cuma hutbesinde gençlere yönelik mesajlar verilmesini "manidar" bulduğunu ve hutbeyi dinleyince "üzüldüğünü" söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, 5 Şubat 2021 tarihinde camilerde okunan “Gençlerimiz: En Büyük İmkan Ve Zenginliğimiz” başlıklı Cuma hutbesinden rahatsız olan ve “Diyanet, 7/24 siyasete devam ediyor, açıkçası. Çok üzüntü duydum. O gün bütün gün moralsizliğim yüzümdeydi” ifadelerini kullanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tepkiler sürüyor. Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir “Gençleri milli manevi değerlere sahip çıkmaya, büyükleri gençlerle ilgilenmeye, sevmeye çağırmanın neresini Sayın İmamoğlu olumsuz buluyor bunu da anlamak mümkün değildir” dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :09 Şubat 2021 , 13:25 Güncelleme Tarihi :09 Şubat 2021 , 13:37
Diyanet-Sen’den Cuma hutbesini eleştiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tepki: Laf cambazlığını bıraksın

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir; Ekrem İmamoğlu'nun Boğaziçi Üniversitesi önünde kutsal kıblemize hakaret eden gençlere hoşgörü ile yaklaşırken, onları sükûnete, milli ve manevi değerlere sahip çıkmaya davet eden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma hutbesini eleştirmesinin manidar bulduğunu söyledi.



Sabah'ın haberine göre Güldemir; "Gençleri milli manevi değerlere sahip çıkmaya, büyükleri gençlerle ilgilenmeye, sevmeye çağırmanın neresini Sayın İmamoğlu olumsuz buluyor bunu da anlamak mümkün değildir" dedi.



"KABE'NİN GÖSTERİ MAKSADIYLA YERLERE SERİLMESİNE NE YAZIK Kİ SES ÇIKARMIYOR"
Mehmet Ali Güldemir, "Hutbeyi doğru bulmadığını söyleyerek Diyanet'i ve onun başkanını siyasi davranmakla suçlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kutsal kıblemiz Kabe'nin gösteri maksadıyla yerlere serilmesine ne yazık ki ses çıkarmıyor" diye konuştu.


"LAF CAMBAZLIĞINI BIRAKSIN"
Diyanet-Sen Genel Başkanı Güldemir; "İBB Başkanı İmamoğlu Cuma hutbesinin konusunun hükümetin talimatıyla belirlendiğini ve Diyaneti siyasi davranmakla suçluyor. Olmayan talimat üzerinden Diyaneti ve hutbe konusunu eleştiren aynı İmamoğlu kendisi hutbe konusunu belirlemeye siyasi konularda hutbe üzerinden eleştiri yapmaya kalkıyor. Diyanet ve hutbe konusu Müslümanların ortak değeridir. Hiçbir şekilde bir siyasi partinin, belediye başkanın bunun üzerinden rant sağlamaya çalışması ve siyasi polemik yapmaya hakkı yoktur ve haddi de değildir. İmamoğlu'na tavsiyemiz laf cambazlığını bıraksın 16 milyon İstanbul halkının hak ettiği hizmetlerle meşgul olsun" şeklinde konuştu.

Mehmet Ali Güldemir, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ülkemize ve ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan güzide bir devlet kurumu olduğunu söyledi.

Güldemir, "Bu güzide kurumumuza ve onun başkanına karşı saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez. Kaldı ki gençleri milli manevi değerlere sahip çıkmaya, büyükleri gençlerle ilgilenmeye, sevmeye çağırmanın neresini Sayın İmamoğlu olumsuz buluyor bunu da anlamak mümkün değildir" ifadelerini kullandı.


"FİTNE ATEŞİ YAKILMASINA FIRSAT VERMEYECEĞİZ"
Güldemir şunları söyledi:

"Müslüman dünyasının adeta ümidi durumuna gelmiş olan başkanlığımızın çalışmalarını sekteye uğratmak, itibarsızlaştırmaya kalkmak dünden bu güne alışıla gelmiş bir saldırı sistemi haline getirilmiştir. Diyanet-Sen olarak hiç bir surette fitne ateşini hiç kimsenin yakmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir."

İMAMOĞLU: "O GÜN BÜTÜN GÜN MORALSİZLİĞİM YÜZÜMDEYDİ"
Ekrem İmamoğlu, 7 Şubat 2021 tarihinde Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Raylı Sistemlerde Büyük Hamle" toplantısının hemen ardından bir grup köşe yazarı ve TV yorumcusuyla bir araya geldi.

İmamoğlu; Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve 5 Şubat 2021 tarihinde camilerde okunan "Gençlerimiz: En Büyük İmkan Ve Zenginliğimiz" başlıklı Cuma hutbesinden rahatsız olmuş ve "Diyanet, 7/24 siyasete devam ediyor, açıkçası. Çok üzüntü duydum. O gün bütün gün moralsizliğim yüzümdeydi" iddiasında bulunmuştu.

"Basında gündeme gelmedi ya da yeterince gelmedi. Boğaziçi'ndeki öğrencilerin dertlerinin, sıkıntılarının anlaşılmaya çalışıldığı bir haftada gençlere, edep ve ahlak dersi verilen bir Cuma hutbesi okunmasını da manidar buluyorum. Yani Diyanet, 7/24 siyasete devam ediyor, açıkçası. Çok üzüntü duydum. O gün bütün gün moralsizliğim yüzümdeydi. İmama ne diyeceksin! İmam, elindeki kağıdı okuyor. Hatta düşündüm ki, bu tür tavsiye veren bir Diyanet'in, mesela, şunu da altına eklemesi lazım: 'Niye üniversite okumuş 3 gencimizden 2'si işsiz? Ey devletimiz, buna çare bulun.' Mesela; 'Niye bizim üniversiteye giden gençlerimizin, neredeyse yüzde 70'i, 75'i yurt dışına gitmek için fırsat kolluyor? Ey devletimiz, buna fırsat vermeyin.' Ya da mesela; imamın yerinde olsam, Yaradan'a, 'Gençlerimizi ayrıştırmayan, durduk yere 'terörist' vesaire gibi tarifler kullanmayan idareciler nasip et gençliğe' diye dua ederdim. Tekrar söyleyeyim; çok üzüntü duydum."



İŞTE O HUTBE!
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve 5 Şubat 2021 tarihinde camilerde okunan "Gençlerimiz: En Büyük İmkan Ve Zenginliğimiz" başlıklı Cuma hutbesi şöyle:

"Muhterem Müslümanlar!
Gençlik, insan ömrünün baharıdır. Hayallerin ve fikirlerin yeşerip geliştiği, güç ve heyecanın zirvede olduğu dönemdir. Gençlik iyi değerlendirildiğinde kişiye dünya ve ahiret saadetini kazandıracak, aksi halde ise pişmanlıkla anılan yıllara dönüşecektir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s) "İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin kıymetini bilin!"uyarısında bulunur. Sevgili Peygamberimizin müjdesine göre, Allah'a kulluk bilinciyle yetişen genç, dehşetli kıyamet gününde arşın gölgesi altında korunacaktır.

Sevgili Genç Kardeşim! Sen, şimdi hayatının en kıymetli anındasın. Aziz milletimizin ve insanlığın umudusun. Zira sen, Hz. İbrahim'in tevhid mücadelesini, Hz. İsmail'in teslimiyetini, Hz. Yusuf'un onurunu, Ashâb-ı Kehf'in samimiyetini ve Hz. Muhammed Mustafa'nın (s.a.s) hak davasını kuşandığı çağdasın. Hz. Asiye'nin imanını, Hz. Meryem'in ahlâkını, Hz. Hatice'nin cesaretini, Hz. Âişe'nin ilim aşkını gönlüne nakşedecek yaştasın.
Genç Kardeşim! Sen, bu topraklarda imanından aldığın güç ve vatanına olan sevdan ile yürüdüğünde, Malazgirt'te Anadolu'nun kapılarını İslam'a açtın. İstanbul'u fethedip Resûl-i Ekrem'in muştusuna nail oldun. Çanakkale'yi geçilmez kılıp İstiklal mücadelesinde yedi düvele karşı koydun. 15 Temmuz'da devletimizin bekası ve milletimizin selameti için canından cananından geçtin ama vatanını hainlere teslim etmedin.

Aziz Müminler! Gençlerimiz, geleceğimizdir, umudumuzdur. Bizi güçlü kılan en büyük imkân ve zenginliğimizdir. Her bir gencimiz bizim için ayrı bir değerdir; ilgiyi, iyiliği, desteği ve sevgiyi hak etmektedir. Onların insanlığa faydalı, millî ve manevî değerlerine bağlı, bilinçli ve ideal sahibi fertler olarak yetişmeleri için hep birlikte gayret gösterelim.

Hutbemi imanları ve erdemli duruşlarıyla Kur'an-ı Kerim'de örnek gösterilen Ashâb-ı Kehf hakkındaki şu ayet-i kerimeyle bitiriyorum: "Şüphesiz onlar, Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık!"