İngiltere Kraliçesi'nin kanatları altındaki Doğu Hindistan Kumpanyası, Asya'da hüküm sürmeye devam etti. Bu şirketin zengin ettiği iki kişi ise 19. yüzyılda Osmanlı topraklarından çıkmıştı. Onlardan biri David Sassoon'du. Sassoon'un Bağdat'tan başlayıp Çin'e uzanan öyküsü, paranın yoluydu.
Davıd'in torunu Victor Sassoon tüm parasını Şangay'da Bund mahallesinin inşasına harcadı. Şehrin en büyük oteli Cathay'dan (bugün Four Seasons) elektrik dağıtım şirketine kadar her şey Victor'un elindeydi. İşte Victor'la aynı yıllarda İstanbul'da doğan biri vardı... Kalust Gülbenkyan...
Kalust Gülbenkyan, 1869'da İstanbul Üsküdar'da dünyaya geldi. Aslen Kayseri'liydi. Babası Sergiz Efendi banker ve sarraf ve gaz ticaretiyle meşguldü. Çocukluğu Moda ile dalar'daki köşkleri arasında geçti.
Lise eğitimi için Marsilya'ya gitti. Üniversiteyi Londra'da King'sCollage'de birincilikle bitirdi. 1890 yılında gerçekleştirdiği Bakü seyahati onun hayatında dönüm noktası oldu. Seyahat dönüşünde yazdığı makaleler ve bir kitapla Bakü'de bulunan zengin petrol yataklarından bahsetti.
Genç Gülbenkyan petrolcülerin dikkatlerini üzerine çekmeyi başandı. 1902 yılında İngiliz vatandaşlığına geçtikten sonra Gülbenkyan, petrol şirketleri ile çalışmaya başladı. İlk olarak Shell Transport and Trading Company'a katıldı.
SHELL'deki çalışmasına - kuruluşunda kendisinin de yer alacağı - Türk Petrol Şirketi'nin 1912 yılında ortaya çıkmasına kadar devam etti. Gülbenkyan işte bu Türk Petrol Şirketi'nden elde ettiği yüzde 5'lik hisse ile "Bay Yüzde Beş" lakabıyla tanındı. Gülbenyan, Irak petrollerinin derinliğinde İngilizler'in rol adamı oldu.
Gülbenkyan, Fransızlarla yakın ilişki içindeydi. Bu yüzden İngiliz hükümeti ile arası gerildi. İngilizler'in kendisine cephe alması ve Irak'taki (bilhassa Musul ve Kerkük) petrol hisselerine tedbir koyması, Kalust Gülbenkyan'ın rahat ve huzurlu yaşamak için yeni bir ülke arayışına girmesine yol açtı. İsviçre ve Portekiz seçenekleri gündeme gelince, ikincisini tercih etti.
1942'nin nisan ayında Portekiz'in başkenti Lizbon'a yerleşen Gülbenkyan'ın bu seçiminde, herhangi bir kriz anında deniz yoluyla ABD'ye gitme kolaylığı etkili olmuştu.
20 Temmuz 1955'te 86 yaşında ölene kadar Lizbon'dan hiç ayrılmayan Calouste Gülbenkyan, şehir merkezindeki Hotel Aviz'de tuttuğu bir suitte yaşadı. Ölümünden yaklaşık bir ay önce, 18 Haziran'da yazdırdığı vasiyetinde İstanbul'daki Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'ne ve Kudüs'teki Ermeni Müzesi'ne ciddi meblağlar ayıran Gülbenkyan, koleksiyonunun yönetimini de çok güvendiği avukatı Cyril Radcliffe'in kararına bırakmıştı.
İLİŞKİLERİNİ KULLANDI
Hem Sasoon hem Gülbenkyan ilk küreselleşme devrinin yükselen pazarlarını (Çin ve petrol) iyi görmüşlerdi. Hiçbir şey üretmeden şirketleri ve devletleri bir araya getirip kazandı. İkisi de çıktığı topraklardaki ilişkilerini kullandı. İşini zamanın gücü İngiltere tabiyetinde kurdu.
MÜZESİ BİLE BULUNUYOR
Gülbenkyan, tüm servetini sanat eserlerine yatırdı. Elinde 6 binden fazla tarihî eser ve tablo vardı. Monet, Rembrandt, Guardi gibi ressamların eserlerini satın aldı. "Çocuklarım" dediği bu eserleri Lizbon'da kendi adını taşıyan müzede sergileniyor.
MUSUL RAPORU
Gülbenkyan, 1. Dünya Savaşı sırasında bir Osmanlı diplomatı olarak İngiliz ve Alman petrol şirketleri arasında birlik oluşturmak için hareket etti. II. Abdülhamid'e Musul petrolleri hakkında bir rapor hazırladığını söyledi. Sultan II. Abdülhamit, Musul'da araştırma yapması için Ermeni Kalust Sarkis Gülbekyan'ı görevlendirdi.
Gülbenkyan bu işi iyi yapan ve bölgede dolaşan biriydi. Lakabı yüzde 5'ti... Sultan'a sunduğu raporlarda bu bölgenin petrol denizi olduğunu yazdı. Bunun üzerine Abdülhamit Han 1888, 1898 ve 1902'de çıkarttığı üç ayrı fermanla petrol alanlarının hepsini kendi adına kaydettirdi... Bunun üzerine İngiltere bölgeye indi ve İran'a yerleşti. İran Şahı Nasreddin, 70 yıllığına ülkesinin petrollerini ROTHSCHİLD ailesine verdi! Julius de Reuter, Rothschild adına görevi tamamlıyor ve büyük bir operasyona imza attı!
Sultan, Almanlar'a yanaştı. 1904'te Alman Deustche Bank'a Bağdat Demiryolu ve her iki tarafında 20 kilometrelik şeritlerde maden işletme hakkı verdi. Almanlar görevlerini zamanında yapamadı. 1908'de yönetimi ele geçiren İttihat ve Terakki, SULTAN'ın mallarına el koydu.