Başkan Erdoğan'ın diplomasi trafiği: Önce Selman sonra NATO!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasi gündeminde Türkiye açısından kritik öneme sahip iki ziyaret bulunuyor. Erdoğan, önce Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı 22 Haziran Çarşamba günü Ankara'da ağırlayacak, ardından 28-30 Haziran tarihlerinde Madrid'de düzenlenecek NATO Zirvesi'ne katılacak. Prens Selman'ın iade-i ziyareti, Başkan Erdoğan'ın 4,5 yıl aradan sonra geçtiğimiz nisan ayı sonunda Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaretin ardından gerçekleşmesi bakımından da ayrı bir önem taşıyor.

İLİŞKİLERDE YENİ İVME
Erdoğan'ın ziyaretiyle canlanan ikili ilişkilere yeni bir ivme kazandıracak ziyarette, ekonomi alanında önemli anlaşmalara imza atılması bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılacak görüşmelerde, işbirliğinin geliştirilmesi imkânları ele alınırken, bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunulacak.

Erdoğan'ın Suudi Arabistan ziyaretinde ticaret, gümrük, yatırım, müteahhitlik, turizm alanlarındaki ilişkilerin geliştirilmesi ele alınmıştı.

Selman'ın ziyaretinde bu alanlarda yeni anlaşmalara imza atılarak somut gelişme gösterilmesi planlanıyor. Erdoğan, ziyaret dönüşünde iki ülke ilişkilerindeki ekonomik potansiyele dikkat çekerek "İki ülke iş adamlarını, yatırımcılarını bir araya getirecek organizasyonlarla büyük bir ekonomik potansiyeli tekrar harekete geçirmemiz gerektiği hususunda mutabık kaldık. İlişkilerimizin karşılıklı saygı ve güven temelinde geliştirilmesi hususundaki ortak irademizi en açık şekilde ve en üst düzeyde ortaya koymuş olduk. Ortak çıkarlarımız ve bölgemizin istikrarı için bu gayreti sürdürme kararlılığındayız" demişti.

ZİRVENİN ODAĞINDA
Haziran ayının son 10 gününde gerçekleşecek kritik öneme sahip ikinci ziyaret ise, 28-30 Haziran tarihlerinde Madrid'in ev sahipliğinde düzenlenecek NATO Zirvesi olacak. Ana konusu İsveç ve Finlandiya'nın ittifaka katılım başvurusu olacak zirvede, Başkan Erdoğan'ın yapacağı temaslar ve açıklamalar gazetecilerin odak noktasında bulunacak. Türkiye, iki ülkenin üyeliğine terörle mücadele ve savunma sanayi yaptırımları konularında beklenen somut adımların atılmaması gerekçesiyle karşı çıkıyor. İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği için Türkiye'yi ikna çabalarının zirve boyunca sürmesi beklenirken, başvuru sürecinin zirvede tamamlanması gibi süre sınırlaması bulunmuyor. İttifaka katılım için üye devletlerin tüm parlamentolarının onayı gerekiyor.

Zirveye NATO üyesi 30 ülkenin devlet veya hükümet başkanlarının yanı sıra, 'partner ülkeler' olarak Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore, ittifak içinde yer almayan AB üyesi ülkelerle üyelik başvurusunda bulunan İsveç ve Finlandiya da üst düzey temsilciyle katılacak. Milliyet'te yer alan habere göre, ABD Başkanı Joe Biden'ın da katılacağı zirve marjında Başkan Erdoğan'ın çok sayıda ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşme yapması planlanıyor. Dünyanın dört bir yanından 2 bine yakın gazetecinin takip edeceği zirvede ayrıca NATO 2030 belgesi ve üye ülkelerin yeni tehditlere karşı nasıl korunacağına yönelik Stratejik Konsept de görüşülecek.

ÖZEL BELGELERLE GİDECEK
Türkiye, küresel meselelerde uyguladığı adil ve dengeli dış politikasıyla dünya gündeminde ana aktör haline geldi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ay sonunda İspanya'nın başkenti Madrid'de gerçekleştirilecek NATO Liderler Zirvesi'nde Türkiye'nin tezlerini özel belge ve dosyalarla ortaya koyacak.

İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütü PKK/ YPG/PYD'ye verdiği silahlar ile finansal ve siyasi destek kanıtlarıyla bir kez daha ortaya konulacak, bu hasmane tutum sürerken 'müttefiklik' ilişkisi kurulamayacağı ifade edilecek. Son olarak Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki operasyonlar sırasında İsveç yapımı 200-1000 metre menzilli 84 kalibrelik AT-4 tanksavar silahları ele geçirildi. Tanksavarların seri numaraları kaydedildi ve fotoğrafları çekildi.

Öte yandan Yunanistan'ın uluslararası hukuku alenen ihlal etmesi nedeniyle Ege'de gerginliği tırmandırması da kritik NATO zirvesinde masada olacak. 1947 Paris ve 1923 Lozan anlaşmalarının 'esastan ihlali' anlamına gelen gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılması ve Savunma Bakan Yardımcısı düzeyindeki tahrik edici ziyaretler de Türkiye tarafından kayıt altına alındı. Atina'nın reddettiği gerçekler de müttefiklere belgeleriyle gösterilecek.

PKK'NIN SİLAHI İSVEÇ'TEN
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve PKK mensuplarının iadesine yönelik talepleri karşılıksız bırakan İsveç'in terör örgütüne verdiği silahlar da seri numaraları ve fotoğraflarla kayıt altına alındı. Teröristler tarafından Türkiye ile Irak ve Suriye'nin kuzeyinde yoğun olarak kullanılan İsveç üretimi AT-4 tanksavar füzeleri, piyade birliklerinin zırhlı araç ve tahkimatlarını yok etmek veya devre dışı bırakmak amacıyla tasarlandı. Mehmetçiğin terör örgütüne yönelik operasyonlarında 2018 yılından bu yana Hakkâri, Şırnak, Irak'ın kuzeyindeki Hakurk ve Avaşin-Basyan bölgesinde çok sayıda AT-4 tanksavar ele geçirildi.