İçişlerinden peş peşe bombalar! 6'lının kasetini büyükelçi servis ederse ana muhalefet ne hale gelir? "İBB beni izletti..."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Mart ayında 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' adı altında Ahlatlıbel'de yapılan görüşmeye ilişkin çarpıcı bir açıklama yapmış ve Kemal Kılıçdaroğlu'na "İlk 6'lı masa toplantısından sonra beraber oluşturduğunuz bildiriyi hangi büyükelçiye düzeltmeye gönderdin." sorusunu sormuştu. Soylu aylar sonra bir bomba daha patlattı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir ana muhalefet partisi genel başkanı niye hazırladıkları metni redakte etmek için partisindeki eski bir büyükelçiyle bir ülkenin büyükelçisine gönderir. Kendi arkadaşlarından biri, yarın bir gün bu kasedi savcılığa götürürlerse ne yapacaklar? Bu bilgileri getirenler, yarın öbür gün gittiği büyükelçi üzerinden bu kasedi servis ederse Türkiye’deki siyasetin hali ne olur?" ifadelerini kullandı. Soylu ayrıca İBB'nin kendisini izlettiğini tespit ettiklerini ve suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

Giriş Tarihi :22 Haziran 2022 , 09:16 Güncelleme Tarihi :22 Haziran 2022 , 10:06
İçişlerinden peş peşe bombalar! 6’lının kasetini büyükelçi servis ederse ana muhalefet ne hale gelir? İBB beni izletti...

İÇİNDEKİLER

Yuvarlak masanın üyeleri CHP, İYİ Parti, Saadet, Gelecek, DEVA ve Demokrat 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' için ilk toplantıyı Şubat ayında Ahlatlıbel'de yaptı.



6'lı söz konusu görüşmenin bildirgesini 28 Şubat 2022'de Bilkent'te açıkladı ve 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' mutabakatına imza attı.



'ATATÜRK' VE 'TÜRK MİLLETİ' YOK!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın katıldığı Bilkent Zirvesi'nin mutabakatında "Atatürk" ve "Türk Milleti" ifadelerinin geçmemesi tüm dikkatleri üzerine topladı.

SOYLU KILIÇDAROĞLU'NA SORMUŞTU: MUTABAKAT METNİNİ HANGİ BÜYÜKELÇİYE DÜZELTTİRDİ?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Mart ayında 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' adı altında Ahlatlıbel'de yapılan görüşmeye ilişkin çarpıcı bir açıklama yaptı.


AK Parti Esenyurt İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Soylu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alarak, "İlk 6'lı masa toplantısından sonra beraber oluşturduğunuz bildiriyi hangi büyükelçiye düzeltmeye gönderdin. Cevap ver!" ifadelerini kullandı.


Siyasi kulislerde Soylu'nun kastettiği CHP'deki büyükelçinin, Kılıçdaroğlu'nun Dış Politika Danışmanı emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz olduğu iddia edildi.

SOYLU'DAN YENİ BOMBA: BÜYÜKELÇİ KASEDİ SERVİS EDERSE...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 6'lının metninin düzenleyen Büyükelçiye ilişkin yeni bir açıklama yaptı. MOBESE ve güvenlik kameralarıyla ilgili hazırlanan yönetmeliğe ilişkin Hürriyet'e konuşan Soylu, "Bir ana muhalefet partisi genel başkanı niye hazırladıkları metni redakte etmek için partisindeki eski bir büyükelçiyle bir ülkenin büyükelçisine gönderir. Kendi arkadaşlarından biri, yarın bir gün bu kasedi savcılığa götürürlerse ne yapacaklar? Bu bilgileri getirenler, yarın öbür gün gittiği büyükelçi üzerinden bu kasedi servis ederse Türkiye'deki siyasetin hali ne olur?" ifadelerini kullandı.

Soylu şunları söyledi:
"Psikolojik harekât başlattılar, itibarsızlaştırma ve ekonomik olarak sıkıştırma. Bir ülkedeki büyükelçiler niçin bildiri yayınlasınlar, bunlar deli mi? Niçin bildiri yayınlıyorlar? Bir ana muhalefet partisi genel başkanı niye hazırladıkları metni redakte etmek için partisindeki eski bir büyükelçiyle bir ülkenin büyükelçisine gönderir. Kendi arkadaşlarından biri, yarın bir gün bu kasedi savcılığa götürürlerse ne yapacaklar? Ya gittikleri büyükelçi bu kasedi kullanırsa. Bakın 6'lı masa değil, 6 masa. 6 masa iki aks üzerinden kavga ediyor. 2 aks birbirine sürekli çelme takıp, ihbar ediyor. Bu bilgileri getirenler, yarın öbür gün gittiği büyükelçi üzerinden bu kasedi servis ederse Türkiye'deki siyasetin hali ne olur? Ana muhalefet ne hale gelir? Kasedi sızdırdığı zaman bu büyükelçinin kim olduğunu görürsünüz."

"İBB BENİ İZLETTİ SUÇ DUYURUNDA BULUNDUM"
İçişleri Bakanı Süyleman Soylu öte yandan İBB'nin kendisini izlettiğini tespit ettiklerini ve suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

Süleyman Soylu, "İstanbul Emniyeti bir olayı aydınlatmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir kamera merkezine girdiğinde, beni izlediklerini fark ediyor. Görüntüleri izlediler. Beni bilerek, zoom'layarak izlemişler. Suç duyurusunda bulunduk, dosyayı mahkemeye ilettik." dedi.

Soylu konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"İstanbul Emniyeti bir olayı aydınlatmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir kamera merkezine girdiğinde, beni izlediklerini fark ediyor. İstanbul'da çalıştığım Balat'taki bir deniz polisi karakolunu izledikleri anlaşılıyor. Misafirlerim geliyor; misafirlerimi kapıda karşılarım ve gönderirim. Bunun üzerine düştük; mülkiye müfettişi, polis müfettişleri görevlendirdik. Görüntüleri izlediler. Beni bilerek, zoom'layarak izlemişler. Suç duyurusunda bulunduk, dosyayı mahkemeye ilettik. Bunları belirleyince, dosya mahkemeye gidince Büyükşehir Belediyesi de kendilerince bir iç soruşturma başlatmış. Bir kişiyi belirlemiş, işten atmışlar."

Soylu yapılan yeni düzenlemeye ilişkin ise "Özel işyerleri, konut, site gibi yerlerdeki kamuya açık alanları gören kameralara yönelik bir standart geliyor. Evinin önünü, kamu kurum ve kuruluşlarını takip eden kameralar var. Şimdi standart getirilecek, yeni yönetmelik hazırladık, kurul getiriyoruz" dedi.

Soylu'nun açıklamaları şu şekilde:

KAMUYA AÇIK ALANLARI GÖREN GÜVENLİK KAMERALARINA DÜZENLEME
İçişleri Bakanlığı olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Yüksek Yargı ve Adalet Bakanlığı ile çalışma yaparak MOBESE ve güvenlik kameralarıyla ilgili yönetmelik hazırladık. Özel işyerleri, konut, site gibi yerlerdeki kamuya açık alanları gören kameralara yönelik bir standart geliyor. Öyle kameralar gördük ki otellere dönmüş, insanların gece giyinmesini, soyunmasını takip ediyor. Kamu kurum ve kuruluşlarını takip eden kameralar var. Şimdi standart getirilecek, yeni yönetmelik hazırladık. Türkiye'de özel hayatı koruyan, yerel yönetimlerin sorumluluklarını ortaya koyan, evlerde kişisel kameraların nasıl kullanacağı ölçülerini de getirerek, hayatın olağan akışı içerisinde nasıl olması gerektiğini ortaya koyan, çok detaylı bir yönetmelik çıkarıyoruz. Yeni bir sistem kuruyoruz, kurul getiriyoruz. Valiyi bu kurulun başına getiriyoruz. Kurallar belli, hukuka uygun, özel hayata azami özen gösterilecek.

SEÇİM GÜVENLİĞİ
Her seçim öncesi olduğu gibi seçim güvenliği sorunu dile getiriyorlar. SADAT üzerinden senaryo kuruyorlar, meseleyi tiyatrolaştırıp, bir öcü oluşturuyorlar. Ondan sonra Türkiye'nin seçim güvenliğini bir öcüye, SADAT'a dayandıracaklar. Bu kargaların bile güleceği bir hile. Bunu ilk kez yapmıyorlar. Seçim hilesine bakarsanız 1946'ya bakmak gerek. 1946 seçimleri ve 1947 yerel seçimleri; ikisinde de açık oy, gizli tasnif yapılmıştır.

MUHALEFETİN 'İZLENİYORUZ' İDDİASI
6 yıldır İçişleri Bakanıyım, kendileriyle ilgili gayri kanuni bir tek şeyi ispat etsinler bir gün siyasette kalan namerttir ama bunu ispat edemeyen de namerttir. Öyle bir şey olur mu? Kendi beceriksizliklerini iftira ile örtmeye çalışıyorlar. Vatanseverler ve kendilerinin içlerindeki çatışmalardan bu bilgi geliyor. Bizim işimiz ana muhalefeti takip etmek mi? Hepsi bizden koruma ister, polis ister. Hangisinde böyle bir şey çıktı, böyle bir şey olabilir mi? Bunu ortaya atanlar dedikoducular ve iftiracılardır.

INTERPOL KAYITLARI TÜRKİYE'YE AÇILDI
Interpol Türkiye'ye kapatmış, Türkiye'nin bu hakkını açtı. Türkiye, engellemeye maruzdu. İnterpol Türkiye'ye tekrar açıldı. Önümüzdeki günlerde yeni kararlar da çıkacak.

SEZGİN BARAN KORKMAZ'IN İADESİ
Türkiye olarak biz istediğimiz için bize iade edilmesi daha doğru olur. Yargılamanın Türkiye'de yapılması gerekir. Eğer Türkiye, ABD adım atmadan önce adım atmamış olsaydı, büyük bir oyuna tezgaha getirilirdi. ABD, bizden bu olayla ilgili kimseyi istemedi. Yakalayın bize verin diye bir olayı ortaya koymadı, buna rağmen Türkiye, operasyon başlattı. Biz davayı açtık, operasyonu yaptık, Kırmızı Bülten çıkardık. ABD Kırmızı Bülten çıkarmadı, sadece ikili anlaşmalar çerçevesinde yakalama kararı çıkardı. Türkiye, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkeye giderse gitsin suç ve suçlunun peşindedir.

SURİYELİ MESELESİ
Türkiye'deki göç meselesini 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ana maddesi haline getirmek için ciddi bir çırpınma var. Türkiye'de 11 yıldır Suriyeli meselesi yoktu, bugün başladı. Suriyelilerin karıştığı suç olaylarının oranı 1.3. Türkiye, psikolojik bir harekât saldırısıyla karşı karşıyadır. Bazen sadece biz, İçişleri Bakanlığı olarak 10-15 haber yalanlamak durumunda kalıyoruz. Sokak röportajlarında tutulmuş adamları kullanıyorlar. Bir Suriyeli kılığına, bir Türkiyeli kılığına giriyorlar. Aynı insan.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN