8 yıl önce 'Milletin Adamı'nı, millet seçti! "Büyük bir dönüm noktası..."

Başkan Recep Tayyip Erdoğan 10 Ağustos 2014 yılında milletin oyuyla seçilerek, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Seçimlerin üzerinden 8 yıl dönümü sebebiyle bir paylaşımda bulunan AK Parti Sözücü Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanlığı makamının milletimizin oylarıyla doğrudan seçilmesi, büyük bir dönüm noktasıdır, milletin kayıtsız şartsız özne olarak devlet idaresini belirlemesinde yeni bir aşamadır, vesayet düzeninin son bulmasında büyük bir atılımdır. " ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi :10 Ağustos 2022 , 16:42 Güncelleme Tarihi :10 Ağustos 2022 , 18:43
8 yıl önce ’Milletin Adamı’nı, millet seçti! Büyük bir dönüm noktası...

İÇİNDEKİLER

10 Ağustos 2014'te Başkan Recep Tayyip Erdoğan milletin oylarıyla seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.

Türkiye'de başlayan yeni dönemin üzerinden 8 yıl geçerken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı'nın milletin oylarıyla doğrudan seçilmesinin büyük bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 10 Ağustos 2014'te, milletin teveccühüyle seçilerek Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı olduğunu hatırlattı.

VESAYET DÜZENİNİN SON BULMASINDA ATILAN BÜYÜK ADIM!
Erdoğan'ın Türkiye'nin siyasi, sosyal ve yapısal dönüşümüne öncülük ettiğini anlatan Çelik, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı makamının milletimizin oylarıyla doğrudan seçilmesi, büyük bir dönüm noktasıdır, milletin kayıtsız şartsız özne olarak devlet idaresini belirlemesinde yeni bir aşamadır, vesayet düzeninin son bulmasında büyük bir atılımdır. Milletin doğrudan oylarıyla göreve gelen Cumhurbaşkanımız dirayetli liderliğiyle demokrasimize yönelik her türlü yıkım siyasetini bertaraf etti, her hizmet alanında tarihi yatırımlara ve reformlara imza atmaya devam ediyor."

Çelik, ülkenin hak ve menfaatlerinin korunması için dün yapılan Abdülhamid Han Sondaj Gemisi'nin göreve başlama töreninin yepyeni bir atılımın işareti olduğunu ifade ederek Erdoğan'ın Cumhuriyet'i yeni ufuklara taşıma azmiyle görev yapmaya devam ettiğini dile getirdi.

Milletin doğrudan oylarıyla cumhurbaşkanlığı makamının seçildiği bugünün millete kutlu olmasını dileyen Çelik, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı'mıza, azim ve kararlılıkla milletimize hizmet ettiği bu yolda sağlıkla daha nice başarılar nasip olsun. Demokrasimiz için önemli bir dönüm noktası olan 10 Ağustos vesilesiyle aziz milletimizin her bir ferdine şükranlarımızı sunuyoruz. Birliğimiz ve dirliğimiz daim olsun. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalsın."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, da Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 10 Ağustos 2014'te, milletin teveccühüyle seçilen ilk Cumhurbaşkanı olduğunu hatırlatarak "Milletin Adamı'nı, millet seçti…" ifadelerini kullandı.

Oktay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

"Milletin Adamı'nı, millet seçti… 10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, milletimizin teveccühü ile seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu. O gün cumhur, başkanını, Türkiye, hayallerine bir adım daha yaklaşmayı seçti. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda nice yıllara…"

NELER DEĞİŞTİ?
Peki 10 Ağustos 2014'ten bugüne neler değişti? 8 yılın dünyaya ve Türkiye siyasetine etkileri ne oldu?

Takvim Gazetesi Yazarı Bülent Erandaç ve Taceddin Kutay, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İşte o açıklamalardan satır başları;

"Cumhurbaşkanımızın ustalık ve şu anda küresel liderliğiyle başkanlık modelinin 21. yüzyılın bir modeli olarak ne kadar önemli faktörler içerdiğini stratejik açıdan analiz etmeliyiz. Türk devleti Türk milleti aziz milletimiz Ağustos ayını çok sever.

Cumhurbaşkanımız da 10 Ağustos 2014'te karşısında 12 partiyi bir araya getirdiler başkan seçtirmemek için derin ABD ve Avrupa'nın birçok planları devreye girdi bunların üzerinden geçerek 10 Ağustos'ta Türkiye'nin halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu. Bu çok önemli.

Bugün şu anda 8 yılını tamamlamış durumda. 8 yılda Sayın Erdoğan ustalık döneminden küresel liderlik pozisyonuna gelmiştir. Bugün etrafımızda yeni bir dünya kurulurken yeni dünya ile ilgili jeopolitik haritalar yeniden oluşturulurken dünyada çok öne çıkmış 4 liderden birisidir.

PARAMPARÇA OLDULAR
Diğer ülkeler ki parlamenter sistemle devam edilen ülkeler bugün paramparça oldular. İşte İngiltere Başbakan seçemiyor hala seçim kavgasında. İtalya'da hükümetler düşüyor. Fransa'da topal ördek oldu Macron hükümetiyle muhalefet arasında.

Başkanlık modeli de 15 Temmuz FETÖ – ABD – NATO aparatının yaptığı darbe teşebbüsünden sonra arkasından 2017 yılında aziz milletimizin başkanlık modelini kabulüyle beraber Türkiye'nin yıldız ülke olma küresel ülke olma küresel aktör olma imkanlarının önü açılmıştır.

OYUN KURAN ÜLKE TÜRKİYE
Hem Erdoğan'ın başkanlık modelinde ilk Cumhurbaşkanı olmasıyla başkanlık modelinde Türkiye bugün söz edilen konuşulan bölgesinde oyun bozan ve şimdi artık oyun kuran bir ülke haline gelmiştir. Bu çok önemlidir. Çünkü bugünlerde 8 yıldan beri Erdoğan'ın tecrübeleriyle Türkiye'nin geldiği konum sadece 10 yılı değil 50 yılları 100 yılı etkileyecektir. Çünkü atılan bütün hamleler gelecek yüzyıla yöneliktir.

TÜRKİYE PARLAYAN BİR YILDIZ OLDU
Küresel lider olmuş ve başkanlık modeliyle de jeopolitik hamleler yapan Türkiye bugün parlayan bir yıldız olmuştur. Aziz milletin kararıyla olmuştur bunlar.

ERDOĞAN'I SEÇTİRMEMEK İÇİN UĞRAŞTILAR
2014 yılında Cumhurbaşkanımızın karşısında 12 partiyi birleştirdiler ve biliyorsunuz şu anda hapiste olan terörden yargılanan Selahattin Demirtaş ABD'den döndü seni başkan yaptırmayacağız dedi. 2013 yılında Kemal Kılıçdaroğlu da ABD'deydi. Çok önemli bir seyahatti o. Orada FETÖ'nün adamlarıyla CIA ajanlarıyla yaptığı görüşmede cumhurbaşkanlığına Erdoğan'ı seçtirmemek üzere organizasyonların temasları yapıldı. 2013 yılında FETÖ darbe teşebbüslerine başladı yargı darbesi başaramadılar. 2016'da FETÖ'yü yeni bir darbeyle devreye soktular.

BUGÜN DE DEVREDELER
Bugün de aynı teknik direktörler devrede. 2023'te Erdoğan'ı seçtirmemek. Bunun oyunlarını her gün kademe kademe yaşıyoruz. Algı operasyonlarıyla dünya üzerindeki çeşitli olaylarla dergileriyle yabancı organlarıyla ajanlarıyla 5'inci kuvvet beynini Avrupa'ya ve ABD'ye kiralamış maalesef Türkiye içindeki beyinlerle beraber platformlarla beraber aynı olayın içindeler.

BATI İLE PARALEL YÜRÜYORLAR
Türkiye'nin bir aktör olmasını istemiyorlar. NATO'ya bakan NATO'ya bağlı Avrupa'ya bakan gözünü Washington'dan Londra'dan Berlin'den ayıramayan bir muhalefetle ki 6'lı masa bir Avrupa projesidir bir Atlantik projesidir. Bütün yaptıkları Batı ile paralel yürür.

SEMBOLÜK ROLÜ VARDI
Gazeteci Taceddin Kutay da şunları söyledi;
1960'tan sonra Türkiye cumhurbaşkanının neredeyse sembolik olduğu bir rejime geçmişti. Devletin başının herhangi bir fonksiyonunun olmaması demekti. Yetkileri o kadar sınırlıydı ki devletin başında olmak başbakan olmaya göre çok daha sembolik bir payedeydi.

8 sene evvel gerçekleşen dönüşüm evvela cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi akabinde partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçişimiz bize bir şeyi hatırlattı dedi ki devletimizin bir yüz karası yok anlı şanlı Türk'üz, Osmanlı'dan müdevvel Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Bizim bir tarihimiz var söyleyecek sözümüz var.

YENİ BİR KURUCU
Tarihe geçecek olan önemi şudur aslında yeni bir kuruculuktur bu. Mustafa Kemal Atatürk ile başlayan sürecinden 100 yıl sonra yeni bir cumhuriyete dönüşmesidir. Bunu dönüştüren insandır Erdoğan. Ona nasip oldu ve çok kıymetli bir şeydir.