"İLK TURDA VE AÇIK FARKLA KAZANMAK İSTİYORSAK BUNUN YOLU ORTAK ADAYDAN GEÇİYOR"
"Önümüzdeki ilk hedef, altı partinin ortak bir cumhurbaşkanı adayı belirlemesi. Çünkü ilk turda açık ara kazanmak istiyorsak, bu ancak partilerin iş birliğiyle yürür. 2018 seçiminde Sayın Erdoğan partilerle iş birliği yapmasaydı seçilemiyordu. Çünkü 50+1 gerekiyordu. Biz 50+1'i değil, açık farkı hedefliyoruz. İlk turda ve açık farkla kazanmak istiyorsak bunun yolu ortak adaydan geçiyor.
"UZLAŞAMAZSAK BEN ADAY OLURUM"
Ortak aday konusunda henüz görüşmedik. Niyetimiz ortak aday belirleyebilmek. Ama ortak aday belirleyemezsek o konuda bir uzlaşma olmazsa, o zaman her partinin genel başkanı doğal bir cumhurbaşkanı adayıdır. Dolayısıyla eğer altılı masada uzlaşma olmazsa ben de DEVA Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayıyım. İşin tabiatı zaten böyle. Ama önceliğimiz mutabakat ve ortak adayın ilk turda açık ara kazanması."
6'LI MASANIN +1'İNDEN MASAYA REST
2023 seçimleri öncesi 6'lı masada aday konusunda bu gelişmeler yaşanırken, masanın gizli ortağı HDP'den de Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir rest daha geldi.
Masanın gizli ortağı HDP adaylığı konuşulan Mansur Yavaş ve Meral Akşener isimlerine şerh düştü. HDP bu iki isimden birinin aday olarak çıkarılması durumunda seçimlere kendi adaylarıyla gideceklerini belirtti.
Konuyla ilgili açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, muhalefete "ortak aday" çağrısı yaparken, partinin daha önceki açıklamalarında geri adım atmadıklarının altını çizdi. Sancar, "Deklarasyonumuzda ilan ettiğimiz ilkelerle bağı olmayan ve olamayacak bir isme destek vermemiz söz konusu olmaz." diyerek Akşener ve Yavaş'ın üstünü çizdi.
İşte Sancar'ın açıklamalarından öne çıkanlar
"İsimleri hiçbir şekilde konuşmayacağımızı sürecin en başından bu yana söyledik. Bu, arabayı atın önüne koşmaktır, biz ise atı arabanın önüne yerleştirmek için uzun süredir hem demokratik olgunluğun gereklerine uygun bir tutum sergiliyoruz hem de ilkeler konusunda kararlı bir yol izliyoruz. Seçimlerde başvuracağımız yöntem, yaklaşık bir buçuk yıldır bellidir. Kamuoyu ile paylaştığımız 27 Eylül 2021 tarihli 11 maddelik deklarasyon metnimiz de ortadadır.
"O İSİMLERE DESTEK VERMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Diğer muhalefet partilerine bu çerçevede açık diyalog ve doğrudan müzakere yöntemiyle ortak aday konusunda mutabakat arayışı çağrısı yapıyoruz. Aynı şekilde, seçimler sonrasında yeniden yapılanmayı veya yeni başlangıcın temel unsurlarını müzakere edelim diyoruz. İsim tartışması tuzaklarla doludur. Ama şunu söylemekte beis görmüyorum: Deklarasyonumuzda ilan ettiğimiz ilkelerle bağı olmayan ve olamayacak bir isme destek vermemiz söz konusu olmaz."
İSMAİL SAYMAZ DAVUTOĞLU'NUN AVUKATI OLDU AYŞENUR İLE KAPIŞTI
Öte yandan Halk TV'de İsmail Saymaz ve Ayşenur Arslan'ın tartışması gündeme bomba gibi düştü. Saymaz, Ahmet Davutoğlu'nun 6'lı masada dışlanmaması gerektiğini savunurken Ayşenur Arslan sert çıktı. Bu zafer havasının muhalefete zarar verdiğini söyleyen Saymaz, bazı kesimlerin muhafazakar çevreleri dışladığını savundu. Saymaz'ın bu değerlendirmesi sonrası kısa bir duraksama yaşayan Ayşenur Arslan ise daha sonra araya girerek, Saymaz'ın düşüncelerine katılmadığını belirtti.
"Nerede var canım! Nerede var?" diyen Arslan, "Davutoğlu AK Parti'de kalsa daha mı iyiydi. Belki de daha iyiydi kardeşim ne farkı var. Geçmişteki görüşünden." dedi.
İşte ikili arasında gerginliği tırmandıran o diyalog;
İsmail Saymaz:
Son dönemde muhalif mecralarda gözlemlediğim bu kolay ve erken zafer havasına kapılmanın da etkisi ile muhafazakar çevreleri dışlayıcı bir tutum var. Derhal bundan vazgeçilsin.
Ayşenur Aslan:
Nerede var canım! Nerede var.
İsmail Saymaz:
Var. Zaman zaman görüyorum. Ben gördüğümü söylüyorum. Seni kastetmedim zaten. Muhalif liderlerden de bahsetmiyorum.
Ayşenur Aslan:
Kimi kast ediyorsun?
İsmail Saymaz:
İsimlendirmek istemiyorum ama söylüyorum. Bu tutumlardan vazgeçilsin. Davutoğlu'na Babacan'a dair eleştirileri ben anlıyorum. Ben eleştiriyorum. Daha geçen Davutoğlu'nun Suriye politikasını eleştiren bir yazı yazdım. Zaten siz masa da olmamalısınız. Zaten sizin yeriniz orası, siz orada olmamalısınız. Yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil bu tutumdan vazgeçilmeli ve şunu anlamakta zorlanıyorum. Davutoğlu ya Ali Babacan AK Parti'de kalsa daha mı iyiydi yani. Görüşlerini değiştirmiş olmaları, bugün muhalif pozisyonda durmuş olmaları. Toplumsal ve siyasal muhalefete güç kazandırmaz mı? Bizim her akşam bir yayınımızda Gelecek ve DEVA partilerinden birileri var. Olmaları da gerekir.
Ayşenur Aslan:
Bir şey sorabilir miyim sana. Senin moderatör değilsin galiba ama bir programın var değil mi? Bir akşam gelip orada konuğunuz olup ben bu konudaki görüşlerimi anlatmak istiyorum.
İsmail Saymaz:
Gel, bu akşam gel, yarın akşam gel…
Ayşenur Aslan:
Hayır, hayır latife yapıyorum tabi de şaka yapıyorum. Şundan çok affedersin. Davutoğlu AK Parti'de kalsa daha mı iyiydi. Belki de daha iyiydi kardeşim ne farkı var. Geçmişteki görüşünden.
İsmail Saymaz:
Ben senin gibi düşünmüyorum.
Ayşenur Aslan:
İşte ben onun için zaten gelip konuşmak istedim. Sen benim konuğum olduğun için ben susmayı tercih ediyorum.
DAVUTOĞLU FETÖ'NÜN PKK İMAMIYLA CANLI YAYINDA
Davutoğlu demişken katıldığı canlı yayın Türkiye'nin gündemini uzun süre meşgul edecek.
Davutoğlu, FETÖ'nün PKK imamı Ebubekir Işık'ın canlı yayınına katıldı.
Ahmet Davutoğlu, Türkiye hükümetinin Avrupa Birliği karşıtı bir algıya sahip olduğunu iddia etti ve AB ile Türkiye'nin "Ortak vizyon geliştirmesi gerektiğini" öne sürdü.
Ahmet Davutoğlu, FETÖ'nün Avrupa'daki terör örgütü PKK'dan sorumlu imamı Ebubekir Işık'ın canlı yayınına katıldı.
Türkiye karşıtı siyaseti ve göçmen anlaşması ile tanınan Avrupa Birliği'ni canlı yayında öven Ahmet Davutoğlu, AB'yi "İleri görüşlü" bir proje olarak tanımladı.
FETÖ'cü Ebubekir Işık'ın yayınında konuşan Ahmet Davutoğlu, Türkiye hükümetinin Avrupa Birliği karşıtı bir algıya sahip olduğunu iddia etti ve AB ile Türkiye'nin "Ortak vizyon geliştirmesi gerektiğini" öne sürdü.
Canlı yayının yapıldığı Vocal Europe, Avrupa Birliği'nin fonladığı bir düşünce kuruluşu.
FETÖ'NÜN PKK İMAMI EBUBEKİR IŞIK
Ebubekir Işık, firari FETÖ'cüler Serdar Yeşilyurt ve Muhammet Yılmaz ile birlikte Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Avrupa şubesi TUSKON EU'yu kurdu.
