"İNSAN NÜFUSUNU AZALTMALIYIZ"
Jeremy Rifkin, 'Nesnelerin İnterneti ve İşbirliği Çağı' kitabındaki "Kıtlıktan kurtulmak için insan nüfusunu azaltmalıyız." ifadesi görüşünü de açıkca belli ediyor.
Söz konusu kitapta şu ifadeler dikkat çekiyor;
"İnsan nüfusuyla gezegenimizin biyolojik kapasitesini uyumlu hale getirmek ve kıtlıktan bolluğa doğru bir sıçrama yapmak için, zenginle yoksul arasındaki ekolojik ayak izinde yaşanan büyük orantısızlığı ortadan kaldırmalı, bunu yaparken de insan nüfusunu azaltmalıyız"
SAVUNDUĞU TEZ
Rifkin daha önce Alman Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Portekiz Başbakanı Jose Socrates ve Slovenya Başbakanı Janez Jansa'ya danışmanlık yapmıştı. Jeremy Rifkin, "paylaşım ekonomisi" adlı bir tezi savunuyor.
Bu teze göre zenginler hariç kimse mülkiyet sahibi olmayacak. İşçiler ve fakirler, her şeyi kiralayarak yaşayacak. Evler, odalar, cep telefonları… Her şey kiralanacak, her şey "kiralama ve paylaşım" temelli olacak. Dev şirketler hayatın her alanını ticari hale getirecek. İnsanlar, bir şeylere "abone olarak" hizmet alacak. Yani kimse ev sahibi olmayacak, telefon sahibi olmayacak yahut bir şeyler elde edemeyecek.
Abonelik ve kiralama ile kullanım hakkına sahip olunacak. Bu durum, en uç seviyede kıyafetlerin dahi kiralanması ve daha sonra geri dönüşüme verilmesi anlamına gelecek. Jeremy Rifkin, dijital dünyada birçok şeyin masrafının olmadığını, dolayısıyla en ucuza "abonelik" sistemiyle "hizmet verilebildiğini" öne sürüyor.
Bu durumun, olabilecek her sektörde yaşanabilmesi için, dijitalleşmenin tam anlamıyla sağlanmasını ve bu yolla "3. Sanayi Devrimi" dediği teorinin gerçekleşmesini savunuyor. Jeremy Rifkin'in bu tezlerinde, işçi sınıfının hiçbir gücü bulunmuyor. İşçi sınıfı, zenginlerin kârını devam ettirmek için, kendisi ile paylaşılanları kabul ediyor, tamamen şirketlerin ve zenginlerin insafına kalıyor. Devlet ise bu "sınıfsal işbirliğini korumak" görevini üstelenen bir kurum olarak kendisine yer buluyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN SÖYLEMLERİYLE ÇELİŞİYOR
Jeremy Rifkin, neo-liberalizmin çöktüğünü söylüyor ancak alternatif olarak daha güçlü bir kapitalizm için "paylaşım ekonomisi" modelini savunuyor. Yani neo-liberalizme alternatif olarak, başka bir liberalizm modeli öngörüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı mitinglerde birçok defa neo-liberalizme karşı olduğunu açıklamıştı.
ALMANYA'NIN ENERJİ SEKTÖRÜNÜ BATIRDI
Jeremy Rifkin'in "Yeşil Enerji" politikaları, Almanya'yı enerji krizine soktu. Jeremy Rifkin'in yenilenebilir enerji ısrarı üzerine şekillenen Angela Merkel politikaları neticesinde Almanya, nükleer santrallerini kapattı.
Nükleer santralleri kapanan Almanya, tamamen yeşil enerjiye geçene kadar Rusya'dan gelen doğalgaza bağımlı oldu.
Rusya – Ukrayna Savaşı başladıktan sonra Rusya'ya karşı tavır alan Almanya, Rus gazından mahrum kaldı. Almanya'nın enerji devi Uniper iflasın eşiğinden kamulaştırma ile döndü. Binlerce Alman şirketinin iflas ettiği ve ağır sanayinin can çekiştiği ortamda Almanya, yeşil enerjiyi bir kenara bıraktı ve kömür santrallerini yeniden açtı.
DARON ACEMOĞLU FETÖ'YE DESTEK HÜKÜMETE PARMAK!
Rifkin'in yanısıra Daron Acemoğlu da dikkat çeken isimler arasında geliyor...
Fotoğraf: Daron Acemoğlu
Acemoğlu daha önce, FETÖ'nün Samanyolu TV ve Zaman gazetesine sahip çıkmıştı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen de Daron Acemoğlu'nun ismini vererek teşekkür mesajı yayınlamıştı.
TÜSİAD TOPLANTISINDA HÜKÜMETİ HEDEF ALDI
Hükümetin ekonomi politikaları hedef alırken dozu artıran Acemoğlu, TÜSİAD toplantısında hükümete açıkca parmak sallamıştı. Acemaoğlu, "Diktatörlükler hiçbir zaman kendi başlarına gitmiyorlar. Ekonomik krizler içinde… Ekonomik krizler çoğu zaman demokrasiye yol açıyorlar. Ve buna rağmen, bu zorluklara rağmen demokrasiler bu katkılarda bulunuyorlar." açıklamasıyla tepkilerin hedefi olmuştu.
Öte yandan Kılıçdaroğlu ABD ziyareti kapsamında Acemoğlu ile de bir görüşme gerçekleştirmişti.
IMF HEYETİYLE OTELDE BASILAN REFET GÜRKAYNAK
Kılıçdaroğlu'nun kadrosunda yer alan bir diğer iktisatçı da Prof. Refet Gürkaynak...
Gürkaynak, Kemal Derviş'in Türkiye'ye hediyesi olarak görülen Faik Öztrak ve İYİ Parti ekibi ile birlikte IMF heyetiyle gizlice görüşmesiyle gündeme gelmişti.
HAKAN KARA TÜRKİYE'YE GELEN YATIRIMDAN RAHATSIZ OLMUŞTU
Bir diğer isim ise Merkez Bankası eski Başekonomisti Hakan Kara...
Fotoğraf: Hakan Kara
Kara da geçen yıl Borsa İstanbul'un rekor üstüne rekor kırdığı dönemlerde yaptığı skandal çıkışla hatırlanıyor...
Borsa İstanbul'a yabancı yatırımcı ilgisinden rahatsız olan yabancı yatırımcıların 'gidişatın daha da kötüleşmesini' engellediğini ve bunun da iktidar değişimini sekteye uğratacağını savunarak skandala imza atmış ve tepkilerin hedefi olmuştu.
Fotoğraf: Ufuk Akçiğit
UFUK AKÇİĞİT
Kılıçdaroğlu'nun ekonomi alanındaki bir diğer ismi ise Prof. Dr. Ufuk Akçiğit... Akçiğit'in Chicago Merkez Bankası ve IMF'ye yaptığı danışmanlıkla dikkat çekiyor.