İhalenin bu firma lehine sonuçlanması ile meydana gelen durumda, sanıklar tarafından ihale alıcısının teklif zarfında yeterlilik koşulunu sağlayan belgelerin bulunduğunu ispat edemedikleri belirtilen iddianamede, sanıkların sadece görevlerini ihmal ettikleri veyahut kasıt olmaksızın istekli firmanın yeterlilik koşulunu sağlamadığının sehven gözden kaçırıldığına dair savunma yaptıkları ancak bu savunmaların hayatın olağan akışına aykırı olduğu kaydedildi.
Sanıklar tarafından teknik şartnamede açıkça belirtilen niteliklere sahip olmayan firma lehine ihalenin sonuçlandırılması eyleminin suç teşkil ettiği dile getirilen iddianamede, sanıkların katılım koşulu ile teknik şartnamede aranan kriterleri sağlamadığı sabit olan ilgili firmanın bu durumunu fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle diğer ihale isteklilerinden gizleyerek ve ihale isteklilerini hataya düşürmek suretiyle suçun maddi unsurunun gerçekleştiği aktarıldı.
İddianamede, "Soruşturmaya konu yapılan ihale sürecinde işin sürdürebilirliği noktasında ihaleye katılım koşulu ile teknik şartnamaye yeterlilik koşulunu ilk aşamada dahi sağlayamayan firmanın lehine ihalenin sonuçlanmasının bir sonucu olarak, firmanın idare ile yaptığı 19 Şubat 2016 tarihli sözleşmenin 14/3. maddesine açıkça aykırı şekilde firma lehine olacak şekilde fakat kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak ek sözleşme yapılması ile doğan zarar, kamu zararı olarak kabul edilmelidir." tespiti yapıldı.
İddianamede, sanıklar Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam hakkında "ihaleye fesat karıştırma" suçundan 3'er yıldan 7'şer yıla kadar hapis isteniyor.
Yargılama Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesinde yapılacak.