Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun gerçekten ölüp ölmediğiyle ilgili akıllardaki soru işaretini giderecek olan fethi kabir işlemi 3 Ekim Perşembe günü gerçekleştirilecek.
Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun gerçekten ölüp ölmediğiyle ilgili akıllardaki soru işaretini giderecek olan fethi kabir işlemi 3 Ekim Perşembe günü gerçekleştirilecek.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca verilen fethi kabir kararıyla Garipoğlu'nun cesedi alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'na götürülecek ve burada uzman ekiplerce incelenerek, Garipoğlu ailesinden alınacak olan DNA örnekleriyle karşılaştırılacak.
Fethi kabir işlemi yapılması kararı, Garipoğlu'na Silivri Cezaevinde intihar ettikten sonra yapılan otopsi kayıtlarını yeniden gündeme getirdi.
ÖLÜ LEKELERİ GÖRÜLDÜ
Buna göre Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te cezaevinde intihar etti.
12 Kasım 2014'te ise Garipoğlu'na yapılan otopsi raporuna göre, 1.70 boylarında 78 kilogram ağırlığında ve 23 yaşında olan Garipoğlu, "3-4 günlük sakal ve bıyıklı, beyaz tenli, sünnetli" olarak ifade edildi.
Ölü lekelerinin, vücudun arka yüzde bası görmeyen yerlerde, yüzde ve göğüs üst kısmında koyu mor renkte oluştuğu aktarıldı.
İPİ KANTİNDEN ALMIŞTI
İçeri giren gardiyanlar Garipoğlu'nu 3 numaralı odada başında poşet, boynunda, kırmızı renkli düğümlenmiş naylon çamaşır ipi, üstü çıplak, altında eşofman bulunur şekilde yerde yatar şekilde bulmuştu. İpi ise kantinden kendisi temin etmişti.
Otopsi raporuna göre Garipoğlu'nun sağ ve sol kulağının altında genişliği 0.4 santimetre olan ip izi görüldü. İp izi dışında ise farklı bir travmatik değişim saptanamadı.
ALKOL VE UYUŞTURUCU BULUNAMADI
Gerektiğinde DNA tiplemesi yapılabilmesi amacıyla saklanmak üzere, bundan 10 yıl önce yapılan otopsisinde FTA ile kan örneği alındı.
Kalp, akciğer, karaciğer, böbrek gibi organlarından tetkik için örnek alındı.
Kan, idrar, göz içi sıvısı, safra, mide ve mide içeriğinden örnekler de alınarak sistematik toksikolojik analiz, alkol, uyuşturucu ve uyutucu aranmak üzere Kimya İhtisas Dairesi'ne gönderilmişti.
Kimya İhtisas Dairesi'nde çıkan sonuçlarda, Garipoğlu'nun kanında alkol bulunmadığı, kanda ve idrarda da herhangi bir ekstrem maddeye rastlanmadığı anlatıldı.
YÜZDE 99.9 ANNE VE BABASI
Otopsi raporunda, Garipoğlu'ndan 2009 yılında alınan kanla öldükten sonra alınan kan örneğinin DNA profili de karşılaştırıldı ve her iki DNA örneği profilinin uyumlu olduğu aktarıldı.
Sabah'tan Mustafa Sait Özkan'ın haberine göre, Garipoğlu'ndan öldükten sonra alınan kan örneğine ait DNA profilleri anne ve baba Garipoğlu'nun DNA profilleriyle de karşılaştırıldı ve hem anne hem babanın yüzde 99.9 olarak biyolojik anne ve babası olduğu sonucuna ulaşıldı.
OKSİJENSİZ KALDI VE ÖLDÜ
Raporda, "Garipoğlu'nun ölümünün başına poşet geçirilmesine bağlı ağız, burun kapanması ve boyuna bağ tatbikine bağlı mekanik asfiksi (dış ve iç solunum yollarının kapanması, oksijen yetersizliği) sonucu meydana gelmiş olduğu sonucuna ulaşılmıştır" denildi.